Yünlü Mamut’tan Dodo’ya: Bilim İnsanlarının Geri Getirmeye Çalıştığı Soyu Tükenmiş Hayvan Türleri

Yünlü Mamut’tan Dodo’ya: Bilim İnsanlarının Geri Getirmeye Çalıştığı Soyu Tükenmiş Hayvan Türleri

Bilim kurgu artık sadece sinema perdesinde değil, laboratuvar mikroskoplarının altında hayat buluyor! Bir zamanlar sadece tarih kitaplarında kalan, çocukken hayalini kurduğumuz o efsanevi canlılar şimdi birer birer geri dönüyor olabilir! Evet evet, yünlü mamutlar, dodo kuşları, Tasmanya kaplanları… Bilim insanları, DNA parçalarını LEGO gibi birleştiriyor, tüylü farelerle alıştırma yapıyor ve 2028’e kadar mamut-bebek doğurmayı planlıyor. Şaka gibi ama gerçek! Hazırsanız, sizi zamanda bir yolculuğa çıkaralım. İşte bilim insanlarının geri getirmeye çalıştığı soyu tükenmiş türler…

1. Yünlü Mamut

bilim insanlarının geri getirmeye çalıştığı soyu tükenmiş türler

Bilim insanlarının geri getirmeye çalıştığı soyu tükenmiş türler listemize başlıyoruz. Yünlü mamutlar, 300.000 yıl önce sahneye çıktı, tundralarda devasa adımlarla dolaştı, 10.000 yıl önceyse büyük vedasını yaptı. Ama sürpriz! Wrangel Adası’ndaki küçük bir grup mamut, bu vedayı biraz erteleyip 4.000 yıl öncesine kadar hayatta kalmayı başarmış. Yani aslında, Büyük Piramitler yapılırken hala mamutlar vardı!

Peki, bu koca tüylü dostlarımız neden kayboldu? İnsanların onları avlaması, iklim değişikliği, genetik çeşitliliğin azalması…. Hepsi birleşince mamutların soyu tükendi.

Ama asıl bomba şu: Bilim dünyası onları geri getirmeye çalışıyor! Evet, yanlış duymadınız: Bilim kurgu değil, gerçek! Arktik buzlarında öyle iyi korunmuş mamut kalıntıları bulundu ki, içlerinden DNA bile çıkarıldı. Şimdi ABD merkezli bir şirket olan Colossal Biosciences diyor ki: “2028’e kadar ilk mamut-bebekleri üretmeyi planlıyoruz.”

Hatta bu işin ilk provası yapıldı bile. 2025’te “yünlü fareler” üretildi. Tüylü, altın-kahverengi minicik fareler! Bilim insanları, farelerin genlerine yünlü mamut özelliklerini kopyalayıp yapıştırdı. Bu projeye “kavram kanıtı” deniyor, yani “Bakın yapabiliyoruz!” demek istiyorlar.

2. Dodo

bilim insanlarının geri getirmeye çalıştığı soyu tükenmiş türler

Dodo kuşları 1600’lerin başında Mauritius Adası’nda yaşıyorlardı. Uçamıyorlardı ama huzurlu, sakin bir adada mutluydular. Ta ki insanlar gelene kadar… Avrupalılar adaya ayak basınca sadece kendileri gelmedi, yanlarında fare, kedi, maymun gibi ‘yabancı türleri’ de getirdiler. Bu misafirler, dodo yumurtalarını ve civcivlerini yediler. İnsanlar onları da avladı, ormanları yok etti derken… 1681’de dodo kuşu resmi olarak yeryüzünden silindi.

2022’de bilim insanları, iyi korunmuş bir dodo örneğinden ilk dodo genomunu çıkarmayı başardı. Şaka değil! Colossal Biosciences burada da sahnede. Ama bir sorun var: Eğer sadece tek bir dodo DNA’sıyla yola çıkarsanız, sonuç klon ordusu olur. O yüzden genetik çeşitlilik eklemek gerekiyor.

İşin güzel yanı, dodo kuşlarının gelişimi memeli hayvanlara kıyasla daha kolay. Çünkü kuşlar yumurtada gelişiyor. Yani bir mamut yapmak gibi devasa laboratuvarlar gerekmiyor. İşin biraz daha kolay olması, dodoların bizlerle buluşma ihtimalini arttırıyor. Belki 2030’larda “Dodo Safari” turları başlar? Kim bilir!

İlginizi çekebilir:

Bilim İnsanlarının Yeniden Hayat Vermeye Çalıştığı Nesli Tükenmiş 25 Hayvan

3. Tasmanya kaplanı

bilim insanlarının geri getirmeye çalıştığı soyu tükenmiş türler

Tasmanya kaplanının bilimsel adıyla Thylacinus cynocephalus, halk arasında “çizgili kurt” olarak da biliniyor. Avustralya’nın Tasmanya Adası’nda yaşayan bu etçil keseli hayvan, 1936’da hayvanat bahçesinde ölen son bireyle birlikte tarihe karıştı.

Ama bilim insanları bu işi orada bırakmadı. Melbourne Üniversitesi’nden Prof. Andrew Pask, “Her büyük müzede bir Tasmanya kaplanı örneği vardı. DNA’sı da oldukça sağlam” diyor. Yani çalışacak çok veri var. Hatta 2017’de tüm genom dizilendi, 2023’te RNA bile çıkarıldı!

Ama bu işin “zaman makinesi” tuşuna basmak kadar kolay olmadığını da hatırlatalım. DNA parçalanmış durumda, yani yeniden birleştirmek LEGO oynamaktan biraz daha karışık. Ama umut var. Bilim dünyası bu işin peşini bırakmıyor. Colossal burada da devrede. Belki bir gün bir Tasmanya kaplanı yavrusu yeniden dünyaya gözlerini açacak ve “Ben geri döndüm” diye mırıldanacak.

4. Yolcu güvercini

bilim insanlarının geri getirmeye çalıştığı soyu tükenmiş türler

Düşünün, 1600’lü yıllarda Amerika semalarında öyle kalabalık kuş sürüleri vardı ki, gökyüzü kararıyordu. Abartı değil, gerçekten öyleydi! Yolcu güvercinleri o kadar kalabalıktı ki, tüm kuş nüfusunun %40’ını oluşturuyorlardı. Ancak insanlar, bu kuşları sadece etleri için deli gibi avladı. Üstüne bir de ormanları kesip yaşam alanlarını yok ettiler. Sonuç mu? Toplu üreyen ve hep sürü halinde gezen bu kuşlar, birer birer yok oldu. Son yolcu güvercini Martha, 1914 yılında hayata veda etti.

Ama umut bitmedi! Revive & Restore adlı biyoteknoloji şirketi, bu kuşları geri getirmek istiyor. Yolcu güvercinlerinin DNA parçalarını, günümüzde yaşayan bant kuyruklu güvercinlere yerleştirerek, onlara benzer kuşlar üretmeyi planlıyorlar. 2025’te ilk yavruların yumurtadan çıkması bekleniyor. Belki bir gün, gökyüzünde yeniden gölgesini bırakacak bu kuşlar…

5. Yaban öküzü

Modern ineklerin büyük büyük dedeleri yaban öküzleriydi! Evet, bugünkü ineklerin kökeni, zamanında Avrupa’nın, Asya’nın ve Afrika’nın en belalı dört ayaklılarından biri olan yaban öküzlerine dayanıyor. Dev gibiydiler, güçlüydüler ama insanlar onları da rahat bırakmadı. Aşırı avlanma ve yaşam alanlarının yok edilmesi sonucu, son yaban öküzü 1627’de Polonya’da öldü.

Ama burada işler biraz farklı işliyor! Bilim insanları bu türü genetik mühendislikle değil, “geri üreme” adlı ilginç bir yöntemle hayata döndürmeye çalışıyor. Nedir bu geri üreme? Bugünkü bazı inek ırkları hâlâ yaban öküzlerinin genlerini taşıyor. Bilim insanları, fiziksel olarak yaban öküzüne en çok benzeyen inekleri seçip çiftleştirerek, nesilden nesile bu benzerliği artırıyor. 6 nesil boyunca çalışmışlar ve şimdi neredeyse “yaban öküzünün modern bir versiyonu” olan hayvanlar ortaya çıkmış durumda.

İlginizi çekebilir:

Bitkilerin Nesli Neden Tükenir? Tarihte Nesli Tükenen 7 Bitki

6. Quagga

Quagga adını ilk kez duyuyorsanız, yalnız değilsiniz. Kendisi, Güney Afrika’da yaşamıştı ve bugünkü zebraların akrabasıydı. Sadece ön tarafında çizgileri vardı, arka kısmı düz bir zebra alt türüydü. Avcılar “Bu zebra desenli ama tam da zebra değil, ilginçmiş!” deyip vurmuş, çiftçiler de “Çok yer kaplıyor, başka hayvanlarla yarışıyor” diyerek alanlarını onlardan temizlemiş. Sonuç? Son quagga 1883’te ölmüş.

Ama Güney Afrika’daki Quagga Projesi 1987’den beri bu efsaneyi geri getirmeye çalışıyor. Taktikleri mi? Az çizgili zebraları seçip seçip çiftleştirmek. Böylece quagga benzeri bireyler doğurmaya çalışıyorlar. Genetik değil, seçici üreme. Tartışmalı mı? Evet. Çünkü ortaya çıkan hayvan hâlâ teknik olarak bir ova zebrası. Ama görünüşü quagga’ya bayağı benziyor. Klonlama fikri de masada, ama o iş biraz daha pahalı ve karmaşık.

Bonus: Ulu Kurt

bilim insanlarının geri getirmeye çalıştığı soyu tükenmiş türler listemizin sonuna geldik. Ancak bu sefer gerçekleşmiş bir olaydan bahsedeceğiz. Jon Snow’un Ghost adında beyaz, dev bir kurdu vardı. İşte o kurt, Ulu Kurt olarak bilinen ve gerçekten yaşamış bir türden esinlenilmişti! 125.000 ila 10.000 yıl önce Amerika’da yaşayan bu iri kurtlar, güçlü çeneleri, kalın tüyleri ve ürpertici ulumalarıyla bölgenin en büyük yırtıcılarındandı.

Ama sonra iklim değişti, büyük av hayvanları yok oldu ve insanlar ortaya çıktı. Birçok araştırmacı, bu üçlü kombinasyonun ulu kurtları tarihten sildiğini düşünüyor.

Ve şimdi bomba haber! Colossal Biosciences adlı şirket, CRISPR teknolojisi sayesinde üç “Ulu Kurt” yavrusu üretmeyi başardı. Romulus, Remus ve Khaleesi adını verdikleri bu yavrular; binlerce yıl öncesinden alınan DNA parçalarıyla yeniden tasarlandı. DNA, gri kurtların genleriyle karşılaştırıldı ve eksik yerler modern kurtların DNA’sı ile dolduruldu. Sonra embriyolar evcil köpeklere yerleştirildi ve 65 gün sonra bu canlılar doğdu. Ancak bu da biraz tartışmalı. Çünkü ulu kurtların geni gri kurtlarla karıştırıldı. Yani doğan canlılar hibrit. Yine de nefes kesici bir gelişme!

Kaynak: 1

  

Kaynak: listelist.comRead More

Diyar21Haber
Kandilli son depremler listesi için TIKLAYIN
AFAD son depremler listesi için TIKLAYIN
DEPREM iLE iLGiLi HABERLER

CANLI SKOR

Bir yanıt yazın

a