Türkiye, Irak, Katar ve Emirlik “kalkınma yolu”na ilişkin mutabakat zaptı imzalandı
Türkiye, Irak, Katar ve Emirlik “kalkınma yolu”na ilişkin mutabakat zaptı imzalandı… İşte projenin sağladığı fırsatlar ve avantajlar
İşte Türkiye, Irak, Kuveyt ve BAE’yi birbirine bağlayacak olan Stratejik Kalkınma Yolu’nun avantajları
Irak, Türkiye, Katar ve BAE arasında “Stratejik Kalkınma Yolu Projesi”nde işbirliği yapmak üzere gerekli çerçeveleri oluşturmak amacıyla dört yönlü bir mutabakat zaptı imzalanmasına tanık oldu.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak’a yapacağı ziyareti değerlendirerek, “Irak’la yakın dönemde 15 milyar dolar, Kalkınma Yolu Projesi’nin tamamlanmasıyla 2030’da 20 milyar dolar ihracata ulaşılması hedefleniyor.” dedi.
Irak Başbakanı Muhammad Shiaa Al-Sudani’nin medya ofisi tarafından yapılan açıklamaya göre, Stratejik Kalkınma Yolu Projesi’nin ekonomik entegrasyonu sağlayarak ve sürdürülebilir bir kalkınmaya yönelik çaba göstererek ekonomik büyümeyi teşvik etmeye ve bölgesel ve uluslararası işbirliği ilişkilerini güçlendirmeye katkıda bulunacağını belirtti.
Doğu ile Batı arasındaki ekonomiyi güçlendirecek, aynı zamanda uluslararası ticareti artıracak, hareketlilik ve ticareti kolaylaştıracak, yeni bir rekabetçi ulaşım rotası sağlayacak ve bölgesel ekonomik refahı artıracak.
Mutabakat, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Irak Başbakanı Muhammed Şii el Sudani’nin himayelerinde başkent Bağdat’taki Cumhuriyet Sarayı’nda imzalandı.
Kalkınma projesi veya “Irak İpek Yolu” nedir?
“Irak İpek Yolu” olarak bilinen proje, Irak’tan Türkiye ve limanlarına kadar uzanan kara ve demiryolu yolları aracılığıyla Avrupa ile Körfez ülkeleri arasında mal taşınması amacıyla ticari faaliyetlerin daha hızlı ve verimli yürütülmesini kolaylaştırmayı amaçlıyor.
Bu yeni yol Mısır Süveyş Kanalına da rakip olacak.
Al-Faw Limanı’nı Türkiye sınırına bağlayacak demir yolu ve otoyolların uzunluğu 1.200 kilometre olup, maliyeti 17 milyar dolar olacak.
Söz konusu limanın Orta Doğu’nun en büyük limanı olması planlanıyor ve inşaat çalışmaları 2025 yılında tamamlanacak.
Başlangıçta “Kuru Kanal” olarak adlandırılan proje, daha sonra “Kalkınma Yolu Projesi” olarak değiştirilerek geçtiğimiz Mart ayında Ankara’da Irak Başbakanı Muhammed el Sudani ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir araya geldiği toplantıya denk geldi.
Bu yeni proje “Sürdürülebilir, petrol dışı bir ekonomi” olarak tanımlanıyor.
El-Sudani, Irak hükümetinin 27 Mayıs 2023’te başkent Bağdat’ta Türkiye ve Körfez bölgesinin de aralarında bulunduğu komşu ülke temsilcilerinin katılımıyla düzenlediği “Kalkınma Yolu” konferansında yaptığı konuşmada, projenin şunları ifade ettiğini söyledi: istihdamı ve gayri safi milli hasılanın değerini artırarak güçlü bir ekonomi kurma gerçeğini yansıtıyor.
Iraklı iş adamları ve karar vericiler, 2028, 2033 ve 2050 yıllarında üç aşamada tamamlanması planlanan projeyi “Irak’ın Türkiye üzerinden dünyaya açılan ekonomik kapısı” olarak nitelendirdi.
Proje hangi fırsatları yakalayacak?
Bitiş noktası Türkiye olan projenin Avrupa’dan Körfez ülkelerine kadar geniş bir ekonomik bölgeyi birbirine bağlaması amaçlanıyor.
Bu bağlamda Türk şirketlerinin Irak’taki altyapı çalışmalarındaki rolüne övgüde bulunan Al-Sudani, Türk şirketlerinin “Kalkınma Yolu” projesinin geliştirilmesinde çalışabilmelerini sağlayacak önemli yetenek ve uzmanlığa sahip olduklarını belirtti.
Irak Başbakanı’nın Ulaştırmadan Sorumlu Danışmanı Nasser Al-Asadi, Irak’ta devlete ait “Al-Sabah” gazetesine verdiği demeçte, Türkiye ile Irak’ın nükleer enerjiye ilişkin bir dizi anlaşmayı imzalamanın eşiğinde olduğunu açıkladı. ”
İki ülke arasındaki ikili ticaret hacminin 24 milyar doları aştığı ve projenin iş sektörüne umut verici bir gelecek kazandıracağı yeteneklerin yanı sıra Irak’taki işadamları da proje çerçevesinde Türkiye’nin aktif rol oynamasını destekliyor.
Anadolu Gelişim Yolu Projesi
Türkiye’nin tercih edilen özellikleri
“Kalkınma Yolu” projesinin ilk durağı sayılan Irak’ın güneyindeki Basra kentindeki büyük El Faw limanında inşaat çalışmaları devam ediyor. Liman, Dicle ve Fırat nehirlerinin buluştuğu Şattülarap üzerinde bulunuyor. nehirler Basra Körfezi’ne boşalmadan önce buluşuyor.
Liman bölgesinden başlayarak Divaniye, Necef, Kerbela, Bağdat ve Musul üzerinden Türkiye sınırına kadar uzanan demiryolları ve kara yollarını kapsayan projenin, Türkiye’nin Mersin limanına erişim sağlaması bekleniyor.
İtalyan PEG Infrastructure firması tarafından tasarlanan projede, Irak’ın ikinci büyük şehri Musul ve başkent Bağdat’tan geçen “kalkınma yolu”, Şırnak’ın “Uwakoy” köyünden başlayarak Türkiye’ye giriyor. (güneydoğu).
Türkiye, 2018 yılında Kuveyt’te düzenlenen konferansta Irak’ın yeniden inşası ve istikrarı için 5 milyar dolar tutarında kredi sağlama sözü vererek Irak’ın yeniden inşası ve istikrarına en büyük taahhütte bulunan ülke oldu.
Ninova Vali Yardımcısı Rıfat Samo, proje kapsamında inşa edilen demiryolu hattının Musul merkezinden yaklaşık 8 kilometre geçeceğini söyledi.
“Musul’da yatırım ve altyapı çalışmalarında Türk şirketlerini diğer yabancı şirketlere tercih ettik. Türk şirketleri Irak’ta faaliyet gösteren en iyi yabancı şirketler arasında yer alıyor.”
Musul Havaalanı, kentteki yol ve köprülerin inşasında Türk şirketlerinin büyük rol oynadığını belirten Majesteleri, şöyle konuştu: “Musul’da kurulan projelerde aslan payı Türk şirketlerine ait, halkımız da Türk şirketlerini görünce rahatlıyor. şehir.”
Türkiye’nin “Kalkınma Yolu” projesine önemli bir katkı yapmasını beklediklerini, “Irak şirketleri bu büyük projeyi sadece bu projeyi tamamlamaya ve yönetmeye yardımcı olamıyor. Musul’a en yakın.”
Iraklı yetkili şöyle devam etti: “Türkiye, kalkınma yolu projesine, önemli projeleri tamamlamış, iş dünyasına damgasını vurmuş büyük şirketleri aracılığıyla katılmalıdır.”
Alternatif seçenekler projesi
İnşaat çalışmalarının 2025 yılında tamamlanması planlanan Al-Faw Büyük Limanı’nın kapasitesinin, Ortadoğu’nun en büyük konteyner limanı olarak bilinen 67 bağlama yeri bulunan Dubai’deki Jebel Ali Limanı’nı geride bırakarak 90 bağlama noktasına ulaşması bekleniyor.
“Çin İpek Yolu” doğrudan Irak’tan geçmediği için “Kalkınma Yolu” projesi olası çatışma veya savaş durumlarında alternatif seçeneklerden biri.
Projenin, Süveyş Kanalı’ndan geçen deniz yoluna kıyasla Çin ile Avrupa arasındaki mesafeyi kısaltarak zaman ve maliyet tasarrufu sağlaması bekleniyor. Öte yandan Türkiye ile Irak arasında “yeni İpek Yolu” olmayı hedefleyen proje, Irak hükümetinin tek başına kaldıramayacağı yüksek maliyetli projelerden biri olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle projenin finansmanına ve tamamlanmasına Türkiye, Körfez ülkeleri ve Çin’in katkıda bulunması bekleniyor.
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 13 Eylül’de ülkesinin “Kalkınma Yolu” projesine ilişkin Irak, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar ile yoğun görüşmeler yürüttüğünü söyledi.
Fidan, projenin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın G20 liderler zirvesinde katıldığı toplantılarda gündeme getirildiğini belirterek, Erdoğan’ın özellikle BAE Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmede projeyi kısa sürede hayata geçirme konusunda mutabakata vardığını kaydetti. Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan.
Bu arada eski Irak milletvekili ve iş kadını Songül Jabuk da, “Irak’ın konumu nedeniyle İpek Yolu’nun kalbinde yer aldığını ve Türkiye’nin Irak üzerinden Avrupa ülkelerini Asya ülkelerine bağlamaya kararlı olduğunu” söyledi. Jabok’a göre: “Bu proje sayesinde Irak, Asya’ya, Körfez’e, hatta Avrupa’ya ulaşma imkanına sahip olacak.”
Son yirmi yıl içinde Irak’ta önemli şirketleriyle mevcut olan Türkiye’nin “Irak ve birkaç ülke ile tuttuğu toplantılarla projeye katılma ve destekleme arzusunu gösterdiğini” belirtti. Asya ile Avrupa arasındaki taşımacılık sektörünün güçlendirilmesine yönelik bu projeye katkı sağlayacak.
“Kalkınma Yolu Projesi, hedef ülkelere yönelik ihracatın artırılmasına katkı sağlayacak”
Bolat, ziyarette ele alınacak Kalkınma Yolu Projesi’nin önemine yönelik de değerlendirmede bulunurken, projeyle, Körfez Bölgesi ile Avrupa arasındaki taşımacılıkta ticaret, gümrük, vize ve transit geçiş işlemlerinin kolaylaştırılmasının amaçladığını hatırlattı.
Projenin inşa çalışmalarının 2025-2029 yıllarında yapılmasının, 2030’da da demir ve kara yollarının işletmeye alınmasının planlandığını bildiren Bolat, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Proje kapsamında yaklaşık 1176 kilometre uzunluğunda, yüksek hızlı yük ve yolcu taşımasına uygun demir yolu ve 1190 kilometre uzunluğunda otoyol inşa edilecektir. Kalkınma Yolu Projesi’nin, Irak’ta El-Anbar kenti ve Basra Körfezi’nden ilerlemek suretiyle çeşitli illeri geçmesi öngörüldüğünden, Irak’a ihracatımızı ve lojistik kapasitemizi pozitif etkilemesi bekleniyor. Projeyle, Orta Doğu ve Körfez bölgeleri başta olmak üzere Güneydoğu Asya ülkelerine yapılacak ihracatın tetiklenebileceği ve ihracat rakamlarımıza da olumlu yansımalarda bulunulması öngörülüyor.”
Bolat, projenin, Türkiye’nin hedef ülkelere yönelik ihracatının artırılmasına da destekte bulunacağına dikkati çekerek, projenin, büyük önem verdikleri “Uzak Ülkeler Stratejisi”nin hayata geçirilmesine de katkı sağlayacağını belirtti.
“Bölgedeki güvenlik endişelerinin geride bırakılması ticari ilişkilerde yeni ufuklar açacak”
Bolat, Ovaköy Sınır Kapısı’nın açılmasına yönelik çalışmalarda gelinen son duruma ilişkin de “Habur-İbrahim Halil sınır kapılarının iki ülke arasındaki ticaret hacmini karşılamakta yetersiz kaldığı aşikardır. Bu kapsamda Ovaköy-Fişabur sınır kapılarını açmak amacıyla Irak makamları ile görüşmeler gerçekleştirilmeye devam ediliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Bölgedeki güvenlik endişelerinin geride bırakılmasının iki ülkenin ticari ilişkilerini derinleştirme yolunda yeni ufuklar açacağını da dile getiren Bolat, böylece Kalkınma Yolu Projesi’nin etkin ve verimli işleyişi için de önemli gelişme sağlanmış olacağını kaydetti.
Kaynak: Habervitrini
Kandilli son depremler listesi için TIKLAYIN
AFAD son depremler listesi için TIKLAYIN
DEPREM iLE iLGiLi HABERLER
CANLI SKOR