Satın Aldığımız Ürünleri Bir Süre Sonra İşlevsiz Hâle Getiren Planlı Eskitme Stratejisi Nedir?
Duydunuz mu? Kaliforniya’daki bir itfaiye binasında tam 121 yıldır yanıp sönen bir ampul varmış. Yok yok, yanıp sönmüyor aslında, bildiğiniz yanıyor! Adeta “Ben emekli olmayacağım, buradayım!” diye meydan okuyor.
Şu minik ampul, Edison’dan bize yadigâr gibi, bugüne kadar sadece elektrik kesilince sönmüş. Öyle ki, bu efsanevi ampul “Evladiyelik ne demek?” sorusuna verilen en ışıklı cevap olabilir! Peki, şimdi gelelim asıl meseleye: Bu ampul neredeyse iki dünya savaşı görmüş, ama biz neden yeni aldığımız ampulleri altı ayda çöpe atıyoruz? İşte burada devreye planlı eskitme giriyor. Peki nedir bu planlı eskitme? Birlikte inceleyelim.
Planlı eskitme nedir?
Planlı eskitme, ürünlerin belirli bir ömürle tasarlanması anlamına gelir. Yani, ürününüze hayran kalsanız bile o, belirlenen zaman dilimi içinde bozulacak veya kullanılmaz hale gelecektir. Ve bu, tesadüfen değil. Firmalar, tüketicilerin ürünleri yenilemesini sağlamak için özellikle “bozulma mekanizmaları” eklerler. Türleri de var elbette:
- Ürünün bir parçası bozulur ve yenisini almak zorunda kalırsınız. (Mesela telefonunuzun pili “garip bir şekilde” 2 yılın sonunda çabuk biter!)
- Yeni modeller piyasaya sürülür ve eskisi “demode” hissi yaratılır. (O eski ama çalışan telefonlar neden artık yetmiyor?)
- Yazılım güncellemeleri çıkar ve eski cihazlarınız “istemeden” yavaşlar.
Planlı eskitmenin tarihi
Planlı eskitmenin dünyayı ele geçirişi, 1920’lerde ampul mafyasıyla başlar. “Ampul mafyası? Bu da ne?” diye sorarsanız, hemen anlatayım. Phoebus Karteli adı verilen bir grup şirket, ampullerin ömrünü bilerek kısaltmak için bir araya gelir. Neden mi? Daha fazla ampul satmak için tabii ki! Ampullerin ömrü 2500 saatten 1000 saate indirilir ve bu “kısa ama parlak” plan, planlı eskitmenin atalarından biri olur.
Sonra 1950’lerde ABD’de “yeniden yapılandırılmış kapitalizm” dedikleri bir akımla birlikte bu strateji iyice yerleşir. İnsanların tüketmeye ve hep daha fazlasını istemeye teşvik edilmesi, endüstriyel tasarımın önceliği haline gelir.
Tabii bu “tüketim daveti” elektronik cihazlardan tekstile kadar her sektörde uygulanmaya başlar. Bu süreç o kadar yaygınlaşır ki “ne alırsan al, bir yıl sonra yenisini alacaksın” anlayışı neredeyse bir kural haline gelir.
Planlı eskitme örnekleri
Sonuç olarak tarih boyunca, insanoğlunun yaratıcı zekâsı sadece yeni icatlar yapmakla kalmadı, aynı zamanda bu icatları nasıl daha kısa ömürlü yaparız diye kafa yordu. İşte bu dahiyane (!) fikrin adı planlı eskitme. İlk durak ise 1880 yılı! Thomas Edison, ampulü icat ettiğinde “1500 saat yeter de artar” dedi. Ama sonra Shelby Elektronik çıktı ve “Biz bu süreyi biraz uzatalım” diyerek 1895 yılında öyle dayanıklı ampuller üretti ki, bir tanesi tam 121 yıldır ABD’de yanmaya devam ediyor. Ne var ki 1924 yılında büyük ampul üreticileri toplanıp, “Yok arkadaş, bu işler böyle yürümez! Ampul dediğin 1000 saatten fazla dayanmayacak” diye karar aldı. Üstelik kurallara uymayanlara ceza yağdırıldı. Çünkü hiç patlamayan bir ampul yapılırsa bir daha kimsenin ampul alması gerekmezdi!
Biraz ileri saralım: 1929 Ekonomik Buhranı. İşte planlı eskitme stratejisi tam burada sahneye çıkıyor
Bu dönemde ABD’nin ekonomiyi canlandırmak için akıllıca bir plan yapıldığı anlatılır. Aslında ekonomiyi toparlamak için ürünlerin ömrünü kısaltmayı önerdiler. Ancak bunu yasayla dayatmak yerine işletmeler zaten gizli gizli yapıyordu. Sessiz ve derinden dedikleri tam da bu işte.
Ampulden naylona geçiyoruz. 1940’larda naylonun icadıyla birlikte işler ilginç bir hal aldı. Naylon o kadar sağlamdı ki, bir arabayı bile çekebiliyordu. Ama ne oldu dersiniz? Kadın çoraplarına olan talep çılgınca arttı! Pittsburgh’da 40 bin kadın 13 bin çorap için kuyruğa girince bu olay tarihe “Naylon Ayaklanması” olarak geçti. Ancak DuPont firması, “Bu kadar dayanıklı çorap olmaz, ekonomiyi nasıl döndüreceğiz?” diye düşündü ve ürünlerini daha hızlı yıpranacak şekilde üretmeye başladı.
Bu “eskitme sanatı” otomotiv sektörüne de sıçradı. General Motors’un yöneticileri, “Arabalara biraz estetik dokunuş yapalım, renklerini değiştirelim, böylece insanlar yenisini almak ister” dediler. Sonuç? Chevrolet modellerine yapılan minik değişiklikler satışları patlattı. İşte size “modaya dayalı eskitme”.
Bugün ise planlı eskitme, cep telefonlarından kıyafetlere, hatta kripto paralara kadar her yerde
Kimilerine göre kripto paralar bile fiziksel parayı eskitmek için ortaya çıktı. Ama işler artık o kadar karmaşık bir hale geldi ki, bu sistem israfa ve çevre kirliliğine yol açmaya başladı. Tüketimin sürdürülebilir olması gerek, ancak bu stratejiyle gelecek kuşakların hakkı gasp ediliyor olabilir. Kısacası, planlı eskitme ekonominin çarklarını döndürüyor, evet, ama bu çarklar hızlandıkça dünya yavaş yavaş tükeniyor. Belki de “eskitme” işine biraz mola verip, sürdürülebilirlik için yeni bir sayfa açmanın zamanı gelmiştir. Yoksa geleceğin tarihi bize pek de hoş şeyler yazmayacak gibi…
Bu strateji dünya genelinde bir “gizli oyun” gibi dursa da tüketiciler olarak bu döngüyü kırmak bizim elimizde
Daha uzun ömürlü ürünler tercih edebilir, tamir edilebilir tasarımları destekleyebiliriz. Hem cebimizi hem de gezegenimizi korumak için “daha fazla tüketme” sürecine direnmek, belki de en iyi karşı koyma yöntemi. Unutmayın, bazen eskiyen sadece ürünler değil, tüketim dünyasının ahlakı da olabilir! Kendimize daha çok sormamız gereken bir soru var: Yenisine gerçekten ihtiyacımız var mı?
Kaynak: listelist.comRead More
- Los Angeles’teki yangını söndüremeyen itfaiyeciler LGBT’li çıktı - 13/01/2025
- Annem Ankara’ya Rıza ve Güneş geldi - 13/01/2025
- Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht anıldı - 13/01/2025
Kandilli son depremler listesi için TIKLAYIN
AFAD son depremler listesi için TIKLAYIN
DEPREM iLE iLGiLi HABERLER
CANLI SKOR