OpenAI, Her Geçen Gün Daha da Fazla İvme Kazanan ChatGPT’nin Haftalık Kullanıcı Sayısını Açıkladı!
OpenAI, ChatGPT’nin haftalık kullanıcı sayısının 300 milyona ulaştığını ve her gün 1 milyardan fazla mesaj gönderildiğini açıkladı.
OpenAI, ChatGPT’nin haftalık kullanıcı sayısının 300 milyona ulaştığını açıkladı. CEO Sam Altman, bu büyük kilometre taşını New York Times’ın DealBook Zirvesi’nde duyurdu.
OpenAI, Her Geçen Gün Daha da Fazla İvme Kazanan ChatGPT’nin Haftalık Kullanıcı Sayısını Açıkladı!
ChatGPT, ağustos ayında 200 milyon kullanıcıya ulaşmıştı ve hızla büyümeye devam ediyor. OpenAI CEO’su Sam Altman, zirvede yaptığı açıklamada, ChatGPT’nin haftalık 300 milyon aktif kullanıcısına ulaştığını duyurdu.
ChatGPT günde 1 milyar mesaj gönderiyor
Altman, kullanıcıların her gün 1 milyardan fazla mesaj gönderdiğini belirtti. Hızla büyüyen yapay zekâ sohbet botu, kullanıcı taleplerine göre yeni özellikler eklemeye devam ediyor.
OpenAI, ChatGPT’ye yeni yenilikçi araçlar eklemeye devam ediyor. Bunlardan biri, kullanıcıların yazdığı kodları daha kolay düzenlemelerine olanak tanıyan “Canvas” arayüzü. Ayrıca, Apple, iOS 18.2 sürümüne ChatGPT’yi entegre ederek Siri üzerinden bu teknolojiye erişimi artırmayı hedefliyor. Şu anda beta aşamasında olan bu yeni özellik, daha fazla kullanıcının ChatGPT’yi deneyimlemesine olanak tanıyacak.
ChatGPT’nin hızlı büyümesi, yapay zekâ teknolojisinin hızla kabul gördüğünü ve günlük hayatımıza entegre olduğunu gösteriyor da diyebiliriz. Yapay zekâ tabanlı araçların kullanımının daha da artması bekleniyor.
Kaynak: WebTekno.Com Read More
Bilim ve Teknoloji ne anlam ifade ediyor?
Toplumsal yaşamda bilgiyi, bilim ve teknolojiyi egemen kılamadığımız için sorunlar yaşamaktayız. Bilginin, bilim ve teknolojinin kaynağı mesleki ve teknik eğitim kurumları ve özellikle de Teknik eğitim veren üniversiteler, Meslek Yüksek Okullarıdır.
Eğitim sistemimizde, Mesleki ve Teknik Eğitimi öne çıkaracak, mezunlarına da istihdam sağlanacak biçimde yeni düzenlemeler yapılmalıdır. Çoğu işçi, memur, çiftçi, emekli, dar gelirli ailelerin evlatları olan büyük umutlarla zor koşullar altında 2 yılda olsa mesleki eğitimlerini tamamlamış mezun olmuş “tekniker”ler iş arayan değil, işletmeler kuran, üreten istihdam sağlayan girişimciler olmalıdır.
Potansiyelimizi harekete geçirin
Bilimsel bilgiyi kullanmak, daha çok bilmek ve bilgiye sahip olmak istemek hayatta muvaffakiyet bahtımızı arttırır. Bilimin emeli insan hayatını kolaylaştırmak ve Dünya’yı daha yaşanabilir bir hale getirmektir. Bunu muvaffak olan toplumlar Dünya’nın önde gelen toplumları olacaktır. Türkiye’nin yüksek öğrenimli teknik eleman potansiyel Teknikerler görev beklemektedir. Potansiyelimizi harekete geçirmek ülkemizi daha yukarıya taşıyacaktır.
Teknoloji Üniversitelerine dönüşüm ve teknolog unvanı
Teknoloji bir sanayi dalı ile ilgili yapım yöntemlerini, kullanılan araç, gereç ve aygıtları kapsayan bilgi, uygulama bilimi olup ayrıca, bir sanayi dalıyla ilgili üretim yöntemlerini, kullanılan araç, gereç ve aletleri kapsayan bilgidir. Dolayısıyla Meslek Yüksek Okulları Teknik branşları “teknoloji üniversitelerine dönüştürülmeli” 2 yıl üniversite teknik eğitim mezunları “teknikerlere” de “teknolog” unvanı verilmelidir.
Bilimi kullanın!
İnsanların deney ve gözlem yaparak sahip oldukları bilgi birikimine “Bilim” denir. Bil sözcüğünden türetilmiştir, hafızada iz bırakan manasına da gelir.
İnsanoğlunun gereklerine uygun yardımcı alet ve araçların yapılması ya da üretilmesi için gerekli bilgi ve yeteneklere ise “Teknoloji” denir. Teknoloji, ayrıca bir sanayi dalıyla ilgili üretim yöntemlerini kullanılan araç gereç ve aletleri kapsayan bilgidir.
Ferdi ve toplumsal olaylara mantıklı çözümlerin üretilmesindeki tek yol bilimi kullanmaktır. İlmi düşünce ve araştırma metotlarının uygulanması toplumları yenilikçi kılar.
Her mesele bilimle çözülmüştür. İlmi bulgular toplumların gelişmesini ve bugünkü çağdaş şeklini almasını sağlamıştır.
Teknolojik gelişme
Teknolojik gelişme, toplumsal ve ekonomik değişmenin başlıca nedenlerinden birisidir. Hızlı teknoloji, toplumun ekonomik ve sosyal yapısının da hızla değişmesine neden olur. Teknolojik değişme aynı zamanda iktisadi kalkınmanın temel kaynaklarından birisidir. O bakımdan gerek gelişmekte olan ülkeler, gerekse gelişmiş ülkeler ekonomik verimliliklerini yükseltmek ve hızlı bir büyüme gerçekleştirmek için teknolojiye büyük önem verirler. Az gelişmiş ülkeler, kalkınmaları için gerekli olan teknolojiyi kendileri üretemedikleri sürece sanayileşmiş ülkelerden ithal etmek durumundadırlar.
Teknolojiyle bilgi üretimine geçiş
Bilgi toplumu, iletişim-bilişim devriminin en somut görüntüsüdür. Bilgi toplumunda teknoloji sayesinde bilgi üretimi önem kazanmıştır.
Bilişim teknolojilerindeki değişim ve hızın, sosyal yapıyı çok hızlı bir değişim sürecine sokmuş olması bir gerçektir. Bununla birlikte Sosyal değişimin çok hızlı olması, bireysel ve toplumsal hayatın parçalanmasını da hızlandırmaktadır. Bu parçalanmalar bireyde olduğu kadar onun aile hayatında, eğitim de, siyasal, hukuksal alanda da ortaya çıkabilmektedir.
Elbette ki bilgi toplumunun bireyler ve toplumlar için yukarıda da açıklanan çok önemli yararı olmuştur ve olacaktır.
Özellikle gelişmekte olan ülkelerin sorunları daha da artmıştır. Bir yandan sanayileşme sürecini tamamlayamamış olmanın sıkıntılarını yaşarken, diğer yandan da teknoloji üretememenin sorunları ile dışarıdan alınan teknolojilerin kendi ideolojileriyle uyumsuzluğunun ortaya çıkardığı bunalımlar nedeniyle sorunlar yaşamaktadırlar.
Türkiye’de bilişim teknolojileri
Türkiye’de bilişim teknolojileri kullanılmaktadır. Bilgisayar, cep telefonu, vb. teknolojik araçların bir amaç değil bir araç olduğunu anlayamıyoruz. Bunları gösterişten çok bize sağlayacağı yararları göz ardı edebiliyoruz.
Teknikerler Birliği Ordu İl Temsilcisi ve Ünye Fen Adamları Derneği Başkanı olarak yaptığımız araştırmalardan edindiğim bilgi ve çıkarılan sonucu siz değerli
Mesleki ve Teknik Eğitim
İnsanlar ilmi düşünme eksikliği ve teknoloji geri kalmışlık yüzünden diğer milletlerden geri kalır. Bu nedenledir ki gelişmiş ülkelerde hükümetlerin öncelikli politikalarının başında Mesleki ve Teknik Eğitim gelmektedir. Ancak gelişen büyüyen, genç nüfusuyla öne çıkan ülkemizde maalesef üniversite teknik eğitimi alan 2 milyon nitelikli teknik eğitimli “teknikerler” görünmezlikten geliniyor. Eeee sonuç ne oluyor? Millet uzaya üst kurarken, bizler neyi nasıl yapabiliriz? Yapabilir miyiz? Tartışmalarını yapıyoruz.
Teknikerler yetki ve görev beklemekte
Bu tür tartışmalar meselelerin oluşması toplumda ekonomik ve sosyal meseleleri da beraberinde getiriyor. Üniversite mezunu teknik eğitim almış genç, üretken tekniker meslektaşlarımız, aldıkları teknik eğitim dışındaki başka mesleklere yöneliyor. Hatta üzülerek ifade ediyorum ki; bu arkadaşlarımız bunalıma giriyor, kahve kağıt, işçi kumar v.b. gibi kötü alışkanlıklara yöneliyor. Genç, dinamik, nitelikli genç nüfusumuzu sadece istatistiki göstergelerde varlığını görüyoruz. Oysa teknik eğitim almış 2 milyon tekniker, ülke ekonomisine bilim ve teknolojik yönden katkıda bulunmak, üretmek, istihdam yaratmak için sesini duyurmaya çalışmakta, yetki ve görev beklemektedir.
Bilim yaratıcılığın ürünüdür. Yaratıcılık da hayal gücü ve düşünceyle alakalı bir kavram olduğuna göre bilim insanın duygularında başlar diyebiliriz.
Her şeye rağmen, tüm engellemelere rağmen ülkemizin kalkınması için, insan yaşamını kolaylaştırmak için projeler yapmaya üretmeye devam ediyoruz.
Yeter ki teknikerlerin önünden engelleri kaldırın. Teknikerlere yetki verin. Bakınız göreceksiniz neler yapılacaktır. Potansiyelimizi harekete geçirmek, inanın ülkemizi daha yukarıya taşıyacaktır.
İnsana, bilgiye, teknolojiye yatırım yapmadıkça da Türkiye’nin bilişim ve teknoloji alanında diğer gelişmiş ülkeler ile yarışması zordur. Gelişmiş ülkelere bakıldığında Mesleki ve teknik eğitimin hükümetlerin öncelikli politikaları arasında olduğu görülmektedir.
Bilim ve Teknoloji bakanımıza, Milli Eğitim Bakanımıza ve YÖK başkanımıza hatırlatıyoruz. Ülkemizde de insana, bilgi ve teknolojiye yatırım yapılırken kaynaklarını öncelikle teknik eğitim ve öğretime, genç beyinlere ayırmalıdır.
Sorun sadece bireyler açısından değil, devlet açısından da önem taşımaktadır. Dış ticarette tekstile verilen önem, bilişim teknolojilerine de verilmesi yabancı yatırımın da artmasını sağlayacaktır.
Dünyadaki değişmeler paralelinde Türkiye’de de bazı değişmeler gerçekleşmelidir. Örneğin bilim teknolojilerinin ve makineye yapılan bir yatırım olarak değil, insana yapılan bir yatırım olarak kabul edilmesi gerekir.
Çok önemli olan Bilim ve Teknoloji Haftası’nda bilim ve teknolojinin, teknik eğitimin ne kadar önemli olduğunun bilincine varılmasını ve gelecek günlerin teknikerlerin mesleki yetki ve sorumluluklarının belirlendiği umut ve beklentilerimizin gerçekleşmesini, aldığımız mesleki eğitim ve bilgilerimizin ülkemiz ekonomisine katkı olarak dönmesini istiyoruz.
Kandilli son depremler listesi için TIKLAYIN
AFAD son depremler listesi için TIKLAYIN
DEPREM iLE iLGiLi HABERLER
CANLI SKOR