Merhum Mehmet Yavuz Şanlıurfa’da anıldı

HÜDA PAR’da yaptığı siyasetle gönüllülere taht kuran, Diyarbakır’da kanser tedavisi gördüğü hastanede 9 Ağustos 2019’da hayatını kaybeden merhum Mehmet Yavuz, vefatının 4. yılında rahmet ve minnetle yâd ediliyor.

Hür Gençlik Şanlıurfa’nın düzenlediği program, Mehmet Akif İnan Konferans Salonunda gerçekleştirildi.

Programa; HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, Gençlik Kolları Başkanı Hamdullah Er ve beraberindeki heyet ile vatandaşlar katıldı.

Yoğun katılımlı gerçekleşen program, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

İlahi ve ezgilerle devam eden programda, yapılan konuşmalarla Mehmet Yavuz’un örnek kişiliğine dikkat çekildi.

Programda selamlama konuşması yapan HÜDA PAR Şanlıurfa Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Yıldırım, Mehmet Yavuz’u anlamanın her yıl salonlarda bir araya gelmekle değil Mehmet Yavuzların, Sacid Pişginlerin ve nice dava adamlarının hayatını ve kendini feda ettiği kutlu amaca her şeyin feda etmek olduğuna dikkat çekti.

“Gördüğü işkenceler sonucu kalıcı hasarlar aldı”

HÜDA PAR Gençlik Kolları Başkanı Hamdullah Er ise yaptığı açıklamada, “HÜDA PAR olarak kurulduğumuz günden bugüne sistematik olarak karalama kampanyalarının, yalan ve iftira furyalarının hedefi haline getirildik. Aziz İslam’ı kendisine ölçü alarak içerisinde yaşadığı topluma hizmet etme düşüncesini siyasetinin temeline yerleştiren partimiz, kara propagandalarla şeytanlaştırılmaya çalışıldı. Ve ne yazık ki bu hedef göstermelerin neticesinde 11 yıllık geçmişi olan partimiz HÜDA PAR, bu süre içerisinde onlarca ferdini şehit verdi. Merhum Başkanımız da 28 Şubat sürecinde ve FETÖ kumpasları neticesinde girdiği cezaevi süreçlerinde gördüğü işkenceler sonucu kalıcı hasarlar aldı ve vefat etmeden önceki ses kaydında da kendisinin vefat nedeni olan hastalığının bu işkenceler neticesinde peyda olduğunu dile getiriyor. Rabbim kendisini de şehitler zümresine dahil etsin.” dedi.

“Mehmet Yavuz bana gerçek bir Mehmet Yavuz oldu”

Merhum Mehmet Yavuz’un dostu Mahmut Gülkekin ise Yavuz’un dostluğunu vurgulayarak “Ben kendisiyle uzun süre arkadaşlık yaptım. Aradan 6 yıl geçtikten sonra Mehmet Yavuz bana gerçek bir Mehmet Yavuz oldu. 6 yıl boyunca o kadar mahzun, o kadar dindar ve bir o kadar nur yüzlü biriydi ki öğretmenliğinde… Yapmış olduğu öğretmenlik bir özel sektör öğretmenliğiydi, özel sektör öğretmenliği zor bir öğretmenliktir. Ayak oyunlarının çok döndüğü branşçıların birbirini ezdiği, insanların maddi olarak birbirine yüklendiği bir sektördü ama Mehmet Yavuz hiçbir zaman bu savaşın içerisine girmedi ve en çok sevilen insan oldu. 6 yıl içerisinde Mehmet Yavuz bana hiçbir şey anlatmadı ama benimle çok güzel bir arkadaşlık kurdu. 6 yıl sonra ben Firkat’da anlattım gözlerim dola dola ağlayarak anlattım. Mehmet Yavuz 6 yıl sonra beni karşısına aldı ve gerçek kişiliğini ve hayatını bana anlattı.” ifadelerini kullandı.

“Merhum Mehmet Yavuz kardeşim bir öğretmendi”

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Mehmet Yavuz’un sürekli ders alıp ve sürekli kendini eğittiğini söyleyerek “Merhum Aliya İzzet Begoviç’in atfettiği bir söz vardı; ‘Yeryüzünün öğretmeni olmak için gök yüzünün öğrencisi olmak lazım’ Merhum Mehmet Yavuz kardeşim bir öğretmendi ama sadece mesleği itibariyle değil, hayatının çeşitli evrelerinde sürekli ders alıyordu ve sürekli kendini eğitiyordu.” şeklinde konuştu.

“Mehmet Hoca aslında hayatın anlamını kavramıştı”

Mehmet Yavuz’un hayatın bir imtihan olduğuna dikkat çektiğini ifade eden Yapıcıoğlu, “Mehmet hoca aslında hayatın anlamını kavramıştı. Hayatın ne olduğunu öğrenmişti ve buna göre hayatını sürdüren ve bu şekilde bu imtihan bilinciyle sürdürdüğü hayatını genç yaşında tamamlamış, imtihanını bitirmiş Rabbinin huzuruna gitti. Hayat bir imtihandır. Mehmet Hoca’nın söylemek istediği şey, hayatın bir imtihan olduğunu, çok kısa olduğunu, bu hayatın bir gün sona ereceğini ve asıl hayatın öbür tarafta olduğunu sakın unutmayın. Bu dünyada sahip olduğumuz şeyler, bu dünyada sahip olduğumuz makamlar, bu dünyada sahip olduğumuz servetler ve bu dünyada sahip olduğumuz sıfatlar, bu dünyada sahip olduğunuz arkadaşlar, sahip olduğumuz evlatlar ya da ekmek için çokça çırpındığımız şeyler bizim için amaç değil olamaz. Biz inanıyoruz ki bunların hepsi birer vasıtadır.” dedi.