Kısmi emeklilikte enflasyon primi
Enflasyon primi kimin hakkıdır? Bu konu her zaman tartışmalı olmuştur.
AYHAN ZEYTİN
İşvereniyle blok modelde kısmi emeklilik konusunda anlaşan bir çalışan kendisine enflasyon primi ödenmediği için dava açtı. Mayıs 2022’den itibaren artık hiç çalışmadığı, sözde pasif aşamadaydı. 2023 yılında, çalıştığı sektördeki toplu sözleşme tarafları, 3.000 euroluk enflasyon priminin ödenmesine ilişkin bir toplu sözleşme imzaladı. Buna, 31 Mayıs 2023 tarihi itibarıyla iş ilişkisi feshedilen veya askıya alınan, kısmi emekliliğin pasif aşamasında olan veya erken emeklilik aşamasında olan çalışanlar dahil edilmedi.
Ancak işverenler, kısmi emekliliklerinin pasif aşamasında olan, artık çalışmayan işçilerine toplu sözleşmedeki enflasyon primini ödememezlik yapamaz. Bu, (BAG) Federal İş Mahkemesi’nin yeni alınan bir kararında açıkça görülüyor (Dosya: 9 AZR 71/24).
FEDERAL İŞ MAHKEMESİNİN GEREKÇESİ
Bilindiği gibi kısmi emeklilik (Altersteilzeit) anlaşmalarına göre işçiye çalıştığı ve evde kaldığı dönemler için çoğu anlaşmalara göre aylığının yüzde 50’si ödenir. Bunun üzerine yapılan TİS (Tarifvertrag) veya işyeri anlaşmalarına (Betriebsvereinbarung) göre yüzde 35, yüzde 40 veya yüzde 42 gibi ekleme yapılır. Fakat enflasyon primi gibi ödemelerde yüzde 50 baz alınmıştır. Bir emekçi bunu, diğer şeylerin yanı sıra, yarı zamanlı statüsünden dolayı haksız, eşitsiz muamele olarak gördü. Enflasyon tazminatı priminin ödenmesi için dava açtı. Birinci ve ikinci derece mahkemesinde başarısız olmasına rağmen (Dosya.: 14 Sa 1148/23), BAG (Federal İş Mahkemesi) Kuzey Ren-Vestfalya’daki bir enerji şirketinin bu eski çalışanına hak verdi. Karara göre işveren prim ödemekle yükümlü.
Gerekçe şuydu: Kısmi emekliliğin pasif aşamasındaki bir çalışanın ödemeden hariç tutulması, Yarı Zamanlı ve Sabit Süreli İstihdam Yasası’nı (TzBfG-Teilzeitbeschäftigungsgestz) ihlal etmektedir; buna göre yarı zamanlı çalışanlara, yarı zamanlı çalışma nedeniyle tam zamanlı çalışanlardan daha kötü davranılamaz. Nesnel nedenler farklı muameleyi haklı kılmadıkça bu yapılamaz. Ancak federal yargıçlar mevcut davada böyle bir gerekçe görmediler.
İşverenlerin 2024 yılı sonuna kadar çalışanlarına vergiden muaf olarak ödeyebilecekleri ikramiyenin, artan tüketici fiyatları gibi enflasyonun sonuçlarını dengelemesi amaçlanıyor. Federal İş Mahkemesi, tam zamanlı çalışanlar ile kısmi emeklilikleri sırasında evde kalan çalışanlar arasında ihtiyaç açısından herhangi bir fark tespit edemedi.
ENFLASYON PRİMİ NASIL ORTAYA ÇIKTI
Bilindiği gibi Metal ve Elektrik Endüstrisinin 2022 yılındaki TİS müzakerelerine müdahale eden Başbakan Olaf Scholz’un önerisi üzerine 2023 yılının başında net 1.500 euroluk (çıraklara 550 euro) enflasyon priminin ilk ödemesinin şubat ayı sonuna kadar, ikinci ödemesi de 2024 yılının başında verilmesinde anlaşılmıştı. Bundan sonra birçok sektörde geçen yıldan bu yana TİS dönemlerinde enflasyon primleri bağıtlandı. Bu primlerden, Altersteilzeit anlaşması olup da pasif aşamadakiler muaf tutulduğu gibi, aktif durumdakilere de 3000 euro yerine 1500 euro verildi. Yani sadece pasif değil, aktif çalışanlar da ayrımcılığa uğradı.
Unutulmamalı ki, enflasyon primi bu yılın sonuna kadar vergiye tabii tutulmayacak. Bütün kısmi emeklilik anlaşması yapmış olan emekçiler açısından, hangi sektörde çalışıyor olmalarına bakılmaksızın Federal İş Mahkemesi kararına bağlı olarak, sendika ve Betriebsrat’a başvurup avukatları aracılığı ile haksızlığa uğrayıp uğramadıklarını gözden geçirmek iyi olacaktır.
Kaynak: Yenihayat.de