HZ. PEYGAMBERİN UYGULAMALRINDA ŞURA VE İSTİŞARE
Konuya giriş yapmadan önce siz kıymetli okuyucularımıza, şura ve istişare kavramlarını kısaca anlatmak isteriz. Müşâvere, istişâre, şivâr, meşveret, meşûra, meşvura kelimeleri aynı kökten meydana gelmiş olup “Danışıp işaret almak, görüş almak, bir mesele hakkındaki görüşünü sormak” anlamlarına gelir.” Toplanıp fikir alışverişinde bulunan cemaate de “Şûrâ” denir (İbn Manzûr, 4/434-435).
İstişârenin Hz. Peygamber’in (as) Yönetimindeki Yeri
Hz. Peygamber Risalet görevinin on üç yılını Mekke’de, on yılını da Medine’de yerine getirmiştir. Hicret’ten sonra Peygamberliğin yanında devlet başkanlığı görevini de üstlenmiştir. Mekke dönemi özellikle tevhit inancının zihinlere yerleştirilmeye çalışıldığı dönem olması hasebiyle, istişâre uygulamalarının daha çok Medine sürecinde gerçekleştiğini görüyoruz. Hz. Peygamber’in Allah tarafından desteklendiği bilinmektedir. Bununla birlikte Sahâbe-i Kirâm ile istişâre yapması ve olumsuzluklarına rağmen bunu sürdürmesi yine vahiy ile “Onların bağışlanmasını dile, iş hakkında onlara danış, karar verince de Allah’a güven, doğrusu Allah kendisine güvenenleri sever”. (Âl-i İmran 3/159) kendisinden istenmiştir. Bedir Savaşı öncesinde Sahâbe-i Kirâm’ın Ebu Süfyan’ın kontrolündeki kervana baskın yapmak amacında olduğu bilinen bir husustur. Hz Peygamber “Kervanı mı takip edelim yoksa Mekke’den harekete geçmiş orduyu mu karşılayalım” diye Sahabeyle istişâre etmiştir (İbn Hişâm, 1/442. Bundaki amaç, Mekkeli müşriklerle savaş hukukunun geçerli olduğu bir dönemde “Müslümanlar karşımıza çıkamadılar korktular” şeklinde bir yaygaranın çıkarılması, Müslümanların son derece rencide olacağı bir durumun ortaya çıkmasının önüne geçmek içindir.
Sahâbe-i Kirâm ile yapılan istişârelerin bir başka amacı ise, yöneticiyle yönetilenler arasındaki kaynaşmasının sağlanması gerçeğidir. Zira birçok ayette müminlerin kardeş olduğu (Hucurât 49/10) hatırlatılarak, ayrışmamaları, Allah’ın ipine sımsıkı sarılmaları gerektiği vurgulanmıştır.( Âl-i İmran 3/103). Hz. Peygamber’in uygulamalarına baktığımızda; günde beş kez Müslümanları Mescid-i Nebi’de toplayarak aynı safta ve aralarında boşluk bırakmadan bir araya getirdiği müşahede edilmektedir. Müminlerin bir tarağın dişleri gibi aynı seviyede olmaları gerektiğinin Hz. Peygamber tarafından dile getirilmesi, köle, mevali, hür gibi geçirgenliği olmayan fertlerinin genlerinde taşıdıkları ayrılıkçı değerleri ortadan kaldırmaya yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Tarih boyunca insanların birbirini yok etmelerine neden olan sebeplerden biri de “öteki” ile olan ilişki sorunudur. Hz. Peygamber, Medine’deki Yahudilerle yaptığı anlaşmayla/”Medine Vesikası”(İbn Hişâm, 1/351) bu sorunun nasıl çözülebileceği örneğini ortaya koymuştur. Yaklaşık on beş asırlık bir tarihe sahip olan Müslümanlar, peygamberleri tarafından asırlarca önce uygulamaya sokulan bu uygulama sayesinde hangi kökenden olursa olsun ötekiyle barış içinde yaşayabilme becerisini göstermiştir. İletişim ve istişâre mekanizması, bu gelişmelerin ortaya çıkmasını sağlayan önemli etkenlerdendir.
Hz Peygamber’in yönetimine baktığımızda evvela dinin muhkem olarak belirlediği konuların istişâre edilebilecek konuların dışında bırakıldığı göze çarpmaktadır. İzin verilen konularla ilgili olarak; Hz Peygamber’in iki farklı kategoride istişârelerde bulunduğu tespit edilmiştir. Bunlardan ilki, her hangi bir konuda uzman olan kimselerle yapılan istişâredir. İkincisi ise bütün toplumla yapılan istişâredir. Birinci kategorideki istişârelerde mütehassısların verdiği bilgilerin yöneticinin nihai kararı vermesi için sadece bir veri hükmünde olması nedeniyle bağlayıcı nitelikte olmadığı sonucuna varılmıştır. İkinci kategorideki istişârelerde verilen kararların ise bütün müslümanlar için bağlayıcı nitelikte olduğu tespit edilmiştir.
Bir devlet başkanı olarak toplumunu yöneten Hz. Peygamber’in uygulamaları, yönetim kurumunun zenginleştirilebilmesi için oldukça verimli bir sahadır. Çünkü Allah Resûlü’nün ilahi yönünün de olması, bir devlet başkanı olarak onu farklı bir yere oturtmaktadır. Bu çalışmada Hz. Peygamber’in uygulamaya koyduğu yönetimin istişâre kısmı üzerinde durulmuştur. Diğer hususların da ortaya konulmasıyla yönetim kurumunun daha da gelişeceği şüphesizdir.
Ümmet bilinci doğrultusunda danışarak bir ömür sürme ümidiyle. Allah’a emanet olun
Kaynak: diyarbakirolay.com.tr
Kandilli son depremler listesi için TIKLAYIN
AFAD son depremler listesi için TIKLAYIN
DEPREM iLE iLGiLi HABERLER
CANLI SKOR