D21 GÜNCEL

Vali Murat Zorluoğlu Öğretmen ve Öğrencilerle Bir Araya Geldi

Bilim & Teknoloji D21

Snapdragon 8 Elite AAA oyun oynatıyor! Bu güç şaka mı?

D21 Türkiye Yerel Haber

Asgari ücret zammında son dakika! Erdoğan’ın açıklamasıyla her şey değişti

D21 SPOR

40 kez PFDK’ya 23 kulüp başkanı 17 kez ceza yedi

BÖLGE HABER D21 Türkiye Yerel Haber

Malatya’da O Mahallede Değişim Başlıyor! İlk Yıkım Tamamlandı…

D21 Türkiye Yerel Haber

Koyulhisar’da Ev Yangını: 90 Yaşındaki Kadın Yaralandı

D21 Türkiye Yerel Haber

Havza’da muhteşem sonbahar

D21 Türkiye Yerel Haber

Başkan Mandalinci: “Masa başında değil sahada çözüm üreteceğiz”

D21 DiYARBAKIR YEREL HABER

Diyarbakır’da Depremzedeler AFAD’a Akın Etti

D21 DiYARBAKIR YEREL HABER

Diyarbakırlı Hayvancılardan Kış hazırlığı

D21 DiYARBAKIR YEREL HABER

Diyarbakır’da Koyunların yavrulama dönemi başladı

D21 EKONOMI

855 bin TL’den başlıyor: İşte en ucuz 0 kilometre 30 otomobil (Kasım 2024)

D21 Turizm

Yıldıray Karaer, “Gençlerimize sesleniyorum. Çok fazla pilot açığımız var”

D21 Turizm

Fettah Tamince’den Katar’a 3 milyar dolarlık dev turizm yatırımı

D21 DÜNYA POLiTiKA & SiYASET

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nden İsrail Başbakanı Netanyahu için tutuklama emri

D21 DÜNYA POLiTiKA & SiYASET

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sol Parti heyetiyle görüştü

BÖLGE HABER D21

Müdür Karayel’in Babası Mevlüt Karayel Son Yolculuğuna Uğurlandı

D21 Yurtdışı Türk Yayınları

Ford’da kısa çalışma dönemi

D21 GÜNCEL

DEM Parti Esenyurt İlçe Eş Başkanları’na tutuklama talebi

D21 GÜNCEL

Gazze’de can kaybı 44 bini geçti!

Hukukçu Sayan: 1982 Anayasası, halka zoraki kabul ettirilmiş bir anayasadır

Hukukçu ve Sosyolog İlhami Sayan, son günlerde tartışılan yeni bir sivil anayasa ve mevcut anayasanın ‘değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez’ ibaresi taşıyan maddeleri hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Hukukçu Sayan: 1982 Anayasası, halka zoraki kabul ettirilmiş bir anayasadır

12 Eylül askeri darbesinin üzerinden 40 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen, hala darbe ürünü 1982 Anayasası’nın uygulanmaya devam edilmesi toplumun her kesiminden tepki çekiyor.

yeni anayasa hakkında değerlendirmelerde bulunan Hukukçu ve Sosyolog İlhami Sayan, yeni ve sivil bir anayasanın elzem olduğunu söyledi.

“Bu millete dar gelmeye başlayan adeta bir deli gömleği durumuna gelmiş bir anayasa söz konusudur”

Türkiye’nin yeni bir sivil bir anayasaya ihtiyacı olduğunu dile getiren Sayan, “Mevcut anayasa Amerika’nın; ‘bizim çocuklar yaptı’ dediği bir darbenin sonucunda askeri sistemin devam etmesi veya devam etmemesinin de anayasanın kabul edilmesine bağlı kılındığı bir referandumla onaylanmış bir anayasadır. Yani halka bir dayatmada bulunulmuş ve zoraki kabul ettirilmiş bir anayasadır. Gelinen aşamada devlete de halka da bu millete de dar gelmeye başlayan adeta bir deli gömleği durumuna gelmiş bir anayasa söz konusudur. Bu yüzden Türkiye’de sivil ve yeni bir anayasanın yerine getirilmesinin yegâne bir şartı var ki eskisinden daha iyi, daha özgürlükçü ve bu millete, milletin kültürüne ve inancına daha uygun yapılmalı.” dedi.

“Türkiye’de hiçbir fert, hiçbir grup, başka şekillerde bir yönetim şekli getirme niyetinde değildir”

İlhami Sayan

Yeni anayasa tartışılırken en önemli konulan engellemelerden ve fikir yürütmelerin, tartışmaların önüne konulan en büyük setlerden ve insanların önüne konulan en büyük açmazlardan birisinin mevcut darbe anayasasının ilk dört maddesinin değiştirilip değiştirilemeyeceği hususu olduğunu savunan Sayan, “Esasen ilk dört maddeden kasıt ilk üç maddedir. Çünkü dördüncü madde ilk üç maddenin ve kendisiyle beraber oluşturulan dört maddenin değiştirilemeyeceğini öngörmektedir. Yani dördüncü madde kendisinden önce konulan üç maddeyi korumaya dönük olarak ‘asla tartışılmaz’ diyerek bir düzenleme getirmektedir ve bir kısım kimseler bunu savunmaktadır. Öncelikle bu tartışmanın durumunu anlayabilmek için ilk üç maddeyi incelemek gerekir. Bu ilk üç maddede birinci madde devletin şekliyle ilgilidir ve devletin şeklinin cumhuriyet olduğunu düzenlemektedir. Bugün Türkiye’de hiçbir fert, hiçbir grup, kesim, hiçbir mezhep veya meşrep veya parti saltanatı geri getirmek veya bir krallık oluşturmak veya başka şekillerde bir yönetim şekli getirme niyetinde değildir. Cumhuriyetten kimsenin rahatsızlığı yoktur o yüzden birinci maddenin kimse tartışıldığı veya yeni anayasada sivil anayasada, cumhuriyet dışında başka bir sistemin getirilmesi gibi bir tartışma söz konusu dahi değildir.” diye belirtti.

“Atatürk milliyetçiliğinin ne olduğu anayasada tam tanımlanmadığı gibi bunun ne olduğu kişiden kişiye de değişmektedir”

Anayasanın ikinci maddesi hakkında değerlendirmelerde bulunan Sayan, “İkinci maddeye gelecek olursak devletin şeklinin cumhuriyet olduğu maddesinden sonra aslında cumhuriyetle çok da bağdaşmayan, halkın iradesini hiçe sayan bazı hususlar cumhuriyetin nitelikleri şeklinde eski anayasaya konulmuş ve yeni anayasada da değiştirilemez olduğu gerekçesiyle bulundurulmak istenmektedir. Esas tartışma noktası budur. İlk üç maddeye karşı çıkanlar da ilk üç maddenin tartışmasız olduğunu söyleyenler de bu mihenk noktasında tartışmayı açıkça yapmamaktadırlar. Cumhuriyetin niteliklerinde kimsenin karşı çıkamayacağı bazı nitelikler de sayılmıştır. Mesela toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içerisinde bir sistem hakeza insan haklarına saygılı bir sistem gibi bu tür cumhuriyetin niteliklerine kimse karşı çıkmamaktadır. Kimse karşı çıkmaz da. Tartışmalı olan nedir? Öncelikle ‘Atatürk milliyetçiliğine bağlı’ şeklinde bir cumhuriyet niteliği belirtilmektedir ki Atatürk milliyetçiliğinin ne olduğu anayasada tam tanımlanmadığı gibi bunun ne olduğu kişiden kişiye de değişmektedir. Eğer anayasa metninde ‘milliyetçiliğe bağlı’ denilseydi milliyetçiliğin ne olduğunu doktrin, akademisyenler toplumun kanaat önderleri veya toplumun kendisi bu konuda belli bir fikir sahibidir. Fakat Atatürk milliyetçiliğine dayalı bir cumhuriyet demek tam olarak anlaşılamamakta ve bu husus genellikle yönetenler tarafından doldurulmaktadır. Bunun anayasada yer alması bir sorundur. Milliyetçiliğin dayatılması hakeza bir sorundur ama Atatürk milliyetçiliği şeklinde ne olduğu belirsiz, içeriğini sadece egemenlerin doldurabileceği hak ve özgürlüklere yönelik olarak ciddi kısıtlamalar getirebilecek bir belirsizliğin yeni anayasada olması hukuki olmayacaktır ve memleket menfaatine de olmayacaktır.” şeklinde konuştu.

“Bugün de bunların tartışılamaz, eleştirilemez ve değiştirilmesi dahi teklif edilemez bir noktaya getir sebep olan bir düzenleme var ki bunu savunmak ne hukukidir, ne de akli bir durumdur”

Sayan, “Öbür taraftan anayasanın kendisinde yer almayan, içerisinde bulunmayan maddelerin de düzenlenmemiş olan bir hususa atıfta bulunuyor anayasanın ikinci maddesi. Bunu da darbecilerin bir kurnazlığı ve anayasaya kendi ideolojisini zerk etmenin bir aracı olarak görmek gerekir ki ikinci maddede cumhuriyetin nitelikleri arasında çok alakasız bir şekilde; ‘başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan’ denilmek suretiyle anayasanın başlangıcında yer alan adeta bir önsöz niteliğinde olan ve tamamen darbecilerin fikrini ve ideolojisini yansıtan temel ilkelere anayasa tarafından atıf yapılarak ve bugün de bunların tartışılamaz, eleştirilemez ve değiştirilmesi dahi teklif edilemez bir noktaya getirilmesine sebep olan bir düzenleme var ki bunu savunmak ne hukukidir, ne de akli bir durumdur. Bugün bu savunulmaktadır. Öte taraftan cumhuriyetin bir şartı olmayan, bir niteliği olmayan, olmazsa olmaz koşulu olmayan laiklik ilkesi de yine ikinci maddede cumhuriyetin nitelikleri arasında yer almaktadır. Bugün laiklik ilkesini benimsemeyen birçok cumhuriyet şeklinde yönetilen devlet vardır. Laiklik cumhuriyetin olmazsa olmazı değildir. Tartışmanın en önemli noktalarından biri de budur. Bugüne kadar laiklik şeklinde bu topluma dayatılan ve uygulanan husus 28 Şubat’ta da gördüğümüz gibi dindarları hizaya getirmek, dinin, hesaba gelmeyen yönlerini yasaklamak için uygulanmıştır ve her an da bu uygulamanın tekrar edilmesi tehlikesi vardır. Çünkü Türkiye’de laiklik tanımlanmamış, sınırları belirtilmemiş ve sınırları yönetenler tarafından belirlenen bir husustur. Bunların tartışılmasını istememek hukuki olmadığı gibi darbecilerin zihniyetine mahkûm olmak ve toplumu da bu zihniyete mahkûm etmektir.” cümlelerini kullandı.

“Resmi dil Türkçedir kelimesinin yanına ‘resmi dil Türkçe ve Kürtçedir veya belli bölgelerde Kürtçe de resmi dil olarak kullanılabilir”

Anayasanın üçüncü maddesi hakkında da birtakım değerlendirmelerde bulunan Sayan, “Üçüncü maddede yer alan devletin dilinin Türkçe olduğu meselesine kimsenin itirazı yoktur. ‘Türkçeyi kaldıralım yerine Arapçayı koyalım’ veya ‘Türkçeyi kaldıralım yerine Kürtçeyi koyalım’ diyen hiç kimse yok. Ama Türkiye’de nüfus oranı dikkate alındığında ve bu devlet kurulduğunda diğer milletlerin Kürtlerin ve Arapların milli kurtuluşa destekleri dikkate alındığında ve herkes bu coğrafyadan ayrılırken Kürtlerin ayrılmama yönündeki genel tavrına bakıldığında; ‘resmi dil Türkçedir’ kelimesinin yanına ‘resmi dil Türkçe ve Kürtçedir veya ‘belli bölgelerde Kürtçe de resmi dil olarak kullanılabilir’ şeklindeki bir düzenlemenin memlekete yarar sağlayacağı, zarar vermeyeceği açıktır. Hakeza bayrağın beyaz ay yıldızlı al bayrak olduğu hususu da kimse tarafından tartışılmayan herkes tarafından kabul gören bir husustur.” şeklinde konuştu.

“Devletle milletin bu tartışmalar ile bir noktada barışacağı kanaatindeyim”

Konuşmanın sonunda Sayan, “Türkiye’nin milli marşının İstiklal Marşı olduğu hususunda toplumun ekseriyeti hatta yüzde 99,9’u ittifak halindedir. Buna da kimsenin itirazı yoktur. Esasen belki ilk üç maddeyle ilgili yapılacak tartışmada İstiklal Marşı’na uygun bir şekilde diğer maddelerin de düzenlenmesi, eklemeler veya zarar vermeyecek çıkarmalar yapılması yeni düzenlemeler yapılması sağlanacaktır. Belki bu üç madde içerisindeki çelişki bu milletin ruhuna uymayan, bu milletin tarihine ve milli varlığına uymayan inancına ve İstiklal Marşı’yla çelişen, İstiklal Harbi’nde verilen emeklerle çelişen bazı maddelerde düzenlemeler yapma imkânı olacaktır. Şayet bu tartışmalar yapılırsa ki bunların tartışılmasında bir zarar görmüyorum tam tersine fayda olacağı kanaatindeyim. Devletle milletin bu tartışmalar ile bir noktada barışacağı kanaatindeyim.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Guneydoguguncel.Com ​Read More

Diyar21Haber

Kandilli son depremler listesi için TIKLAYIN

AFAD son depremler listesi için TIKLAYIN

DEPREM iLE iLGiLi HABERLER - TIKLA ve OKU

Leietaker- og utleierspenninger eskalerer i…

Leietaker- og utleierspenninger eskalerer i Alanya: overraskende krav I Alanya…

  Kasım 10, 2024

Nordmann bosatt i Alanya funnet…

Nordmann bosatt i Alanya funnet død i sitt hjem En…

  Kasım 4, 2024

En safarisjåfør som ikke blir…

En safarisjåfør som ikke blir lei av Alanya Mens safarisjåføren…

  Kasım 4, 2024

Forferdelig ulykke i Alanya: Kvinne…

Forferdelig ulykke i Alanya: Kvinne dør mens hun prøver å…

  Kasım 2, 2024

Alanya opplever sin verste sesong:…

Verste sesong: Handelsmenn vil slutte i jobben! Det eneste håpet…

  Ekim 10, 2024

Gendarmeri-sjåfører i Alanya tilga ikke

Gendarmeri-sjåfører i Alanya tilga ikke I søknaden utført av gendarmeriet…

  Eylül 20, 2024

Upassende bilde på Alanya Ulaş-stranden

Upassende bilde på Alanya Ulaş-stranden En hendelse som fant sted…

  Eylül 20, 2024

2 turister på den veltet…

2 tyske turister på den veltet motorsykkel ble skadet I…

  Eylül 5, 2024