Bu hafta Cuma sohbetimizin konuğu Kocaköy ilçe müftüsü Mahsum HAMZAOĞLU . Hamzaoğlu ile günümüzde Müslümanların kimi örnek alması gerekir. Hz peygamber (s.a.v) her yönü ile hayatını Müslümanlar için ve dünya liderlerin örnek alarak nasıl yapılacak üzerine durduk.
Mehmet Zeki özer özel
Peygamberler, insanları kötü yollardan ve batıl inançlardan tevhit ve hak yoluna yönlendirmek amacıyla Allah tarafından görevlendirilen örnek şahsiyetlerdir. İnsanlığın ilk atası ve ilk peygamber Hz. Adem’den son peygamber Hz. Muhammed’e, ondan da kıyamete kadar devam edecek ilahi mesajı kullarına ulaştırmak için Allah, zamana ve ihtiyaca göre seçtiği elçiler göndermiş, onlar da bu görevi hakkıyla ifa ederek en iyi şekilde yerine getirmişlerdir. Bu kutsal görevi yerine getirirken türlü türlü zorluklarla ve engellerle karşılaşmış, bütün engellere karşı sebat göstererek sabrın da timsali olmuşlardır.
Davaları sadece insanlığa ilahi mesajı ulaştırmak olan bu mümtaz şahsiyetler, her konuda olduğu gibi ahlak noktasında da hem yaşadıkları dönemde hem de insanlık tarihi boyunca örnek şahsiyetler olmuşlardır. Kimi sabrı ile, kimi müthiş azmi ile, kimi eşsiz tevhid mücadelesi ile, kimi hoşgörüsü ile öne çıkmış ise de hepsinin ortak mücadelesi şirk ile mücadele ederek tevhit inancını yeryüzünde hakim kılmak olmuştur. Hz. İbrahim’in, putları kırarak insanları Nemrud’un kulluğundan kurtarıp biricik rablerine yönlendirmek amacıyla yaptığı tevhid mücadelesi ile Hz. Muhammed’in, yeryüzünün ilk mabedi olan Ka’be ve etrafındaki putları yok etmesi ve burada tevhidi tesis etmesi bunun en güzel örnekleridir.
Peygamberlerin; Allah tarafından seçilmiş olmak, vahiy alıp tebliğ etmek, mucize göstermek, doğru sözlü ve güvenilir olmak gibi bazı özellikleri ve görevleri vardır. Bu görevleri inanarak ve yaşayarak hakkıyla yerine getirmek suretiyle insanlara örnek olmuş ve kitleleri etrafında toplamışlardır. Bu kitleler peygamberlerin hoşgörüsüne, insana verdikleri değere, davalarına olan sadakatlerine, komşuluk ilişkilerine, kısaca örnek yaşayışlarına hayran kalarak adeta kendilerini bu mümtaz şahsiyetlerin davasına feda ettiler. Nitekim bir insanı severek onun şahsiyet ve karakterine hayranlık duymanın ve onu taklid etmeye çalışmanın, fıtrî bir temayül olduğu inkar edilemeyecek bir gerçektir. Bu bakımdan insanoğlu için, en mükemmel örnekleri bularak onların izinden gidebilmek, pek mühim bir husustur. Bu yüzdendir ki lutuf ve kerem sahibi olan Cenâb-ı Hak, insanoğluna sadece kitaplar değil, bir de o kitapların canlı ifadeleri demek olan ve bin bir üstün vasıflarla muttasıf peygamberler, yani örnek şahsiyetler göndermiştir. Öyle örnek şahsiyetler ki, dînî, ilmî ve ahlâkî davranışlar bakımından kısacası her yönden mükemmellik arz ederler. Zira o peygamberlerin her biri, insanlık tarihinde belli bir örnek davranışı zirveleştirerek beşeriyete müstesna hizmetlerde bulunmuşlardır.
Mesela peygamberler içinde Hz. Nûh’un hayatına bakıldığında, öncelikle; iman daveti, tahammül, sabır ve neticede de küfre ve küfür erbabına karşı şiddetli bir buğz göze çarpar.
Hz. İbrahim’in hayatı, şirke karşı amansız bir mücadele ve putperestliği yok etme uğrunda geçmiş, ayrıca Nemrud’un ateşlerini gül bahçelerine çeviren rabbine teslimiyet ve tevekkül hususunda son derece güzel bir örnek olmuştur.
Hz. Musa’nın hayatı, zalim Firavun ve avanesi ile mücadele halinde geçmiş ve O, daha sonra Allah’tan aldığı vahiy ile mü’minler için toplumsal bir nizam tesis etmiştir.
Hz. İsa’nın tebliğinde öne çıkan vasfı, insanlara karşı şefkat ve merhametle dolu bir kalbî şefkat olmuştur. Ayrıca hayatında insanlara af ile muamele ve tevazu gibi yüksek meziyetler vardır.
Hz. Süleyman’ın dillere destan olan o göz kamaştırıcı saltanatına rağmen, tevazu ve şükür ile kalbî tavrını muhafaza ederek Hakka kullukta yücelmesi hayranlık vericidir.
Hz. Eyyub’un hayatında bela ve musibetlere karşı sabrın ve her durumda Allah’a şükrün yüksek tezahürleri mevcuttur.
Hz. Yunus’un hayatında, Allah’a yönelip bağlanmanın ve kusurundan dolayı pişmanlık duyup tövbeye sarılmanın kamil ve ibretli bir örnek vardır.
Hz. Yusuf, esaret halindeyken dahi Hakka bağlılık ve davetin zirvesini yaşamıştır. O; servet ve şöhret sahibi güzel bir kadının nefsi cezbedici bir teklifine karşı bile büyük bir iffet sergilemiştir.
Kainatın serveri Hz. Muhammed Mustafa Efendimiz ise, kendisinden önce gelen bütün peygamberlerin bilinen ve bilinmeyen fârik vasıflarının tamamının daha ötesine sahip olmuş, güzel ahlak ve hasletlerin zirvesini teşkil etmiştir. O’nun hayatı adeta engin bir derya; diğer peygamberlerin hayatı ise oraya dökülen nehirler mesabesindedir. Zira O, güzel ahlak ve hasletlerin zirvesini teşkil etmiş ve kendi devrine kadar insanlığın tefekkür ve yaşayış itibarıyla kaydettiği gelişmeye ilaveten, kıyamete kadar vaki olabilecek ihtiyaçlarını da karşılayacak numûne-i imtisal bir şahsiyettir. Bu sebeple tüm insanlığa ahir zaman nebisi olarak gönderilmiş ve “Ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim.” buyurması tam da bunu ifade etmektedir. Arkasında dünya malı ve saltanat bırakmaması ve bütün insanlığa yüce ahlak, şahsiyet ve karakterini en kıymetli miras olarak bırakması da bu durumu ortaya koymaktadır.
Medeniyetten uzak ve çoğu cahil toplumlar içinden çıkan bu örnek insanlar, ortaya koydukları ilim ve hikmet muhtevasıyla devrin insanlarını aciz bıraktıkları gibi ulaşılmamış ve kıyamete kadar da ulaşılamayacak mucizelerle gelmişlerdir. Son dönem düşünürlerden sayılan bilge Aliya izzetbegoviç’in dediği gibi “Yeryüzünün muallimi olabilmek için gökyüzünün öğrencisi olmak lazımdır.” Onlar da önce gökyüzünün, yani rablerinin öğrencileri oldular, daha sonra da insanlığa rehber ve önder oldular. En güzide ilim adamlarının bile ancak ömür boyu süren araştırmalarından, insan ve eşya üzerindeki geniş tecrübelerinden sonra gerçek hikmetini idrak edebilecekleri sosyal, kültürel, iktisadî hayat, kitle idaresi, milletlerarası ilişkiler vs. gibi her alandaki en mükemmel kaideleri koydular.
İnsanlık, gayeleri sadece insanların hem dünya hem de ahiret mutluluğu olan bu şahsiyetleri ve öğretilerini kendine örnek almalıdır ki dünyada düzen ve mutluluk, ahirette de kurtuluş bulabilsin.