Editör’den: Yeni bir yıla girerken
2023’ten 2024‘e girerken gazete olarak yaptığımız değerlendirmede, 2024‘te Doğu Almanya’daki üç eyalette yapılacak seçimlerin pek çok açıdan yeni tartışmalara yol açacağına dikkat çekmiştik. Bu nedenle “2024 kavşak yılı mı?” sorusunu sormuştuk. Son bir yıldır yaşananlara bakıldığında gerçekten de 2024 pek çok açıdan bir “kavşak yılı” oldu.
Thüringen, Brandenburg ve Saksonya seçimlerde sermayenin ana partilerinin bir çözülme içinde olduğu net bir şekilde görüldü. Buna karşılık aşırı sağcı, ırkçı AfD ve yeni kurulan “sol muhafazakar” BSW’nin her üç seçimden kazançlı çıktığı görüldü. Ülke genelinde önemli bir oy kaybına uğradığını gören FDP, sonunda havluyu atıp koalisyonu dağıtma planları içine girdi. Bunun sonucu olarak görece siyaseten “istikrarlı” Almanya, bir hükümet krizi yaşayarak apar topar erken seçime gitmek durumunda kaldı.
Seçimlerin sonucunun ne olacağından bağımsız olarak, 23 Şubat’ta yapılması planlanan erken seçimlerden sonra ortaya çıkacak tablo da bir “istikrar” vaat etmiyor. Emekçi sınıfların içinde bulunduğu ekonomik koşullar, işten atmalar, hayat pahalılığı, konut sorunu, sermayenin daha fazla sömürü isteği ve emperyalist planlar seçimlerden sonra kurulacak hükümetin de kısa sürede güven kaybına uğrayacağını gösteriyor. Çünkü, sermayenin bütün fraksiyonları halkın değil sermayenin ihtiyaç ve beklentilerini karşılama konusunda anlaşmış görünüyor.
2025 yılı, ekonomiden politikaya tüm dünyada gerilim ve sorunların arttığı bir yıl olacak. Almanya da bu atmosferden nasibini alarak, hem ekonomide hem politik alanda sert virajlardan geçmek durumunda kalacak ve buna bağlı olarak emek ve sermaye arasındaki gerilim ve saflaşma da daha keskin ve belirgin hale gelecek.
Sadece iç politika açısından değil dış politika ve ekonomik alanda da sorunların arttığını görüyoruz. 2024’te yaşanan gelişmeler ve onların 2025’teki muhtemel yansımalarını içeren ilgili yazılarımızı ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz.
***
Her yeni yıl bütün kesimler için aynı zamanda bir muhasebe dönemidir. Geçmişi değerlendirip geleceğe bakmak için yapılan değerlendirmelerden çıkarılan sonuçlar aynı zamanda yapılacakları da belirliyor.
2009’de yayın hayatına başlayan Yeni Hayat – Neues Leben olarak, bir süredir basılı ve dijital yayınlarımızı geliştirme, zenginleştirme çabası içerisindeyiz. 2023’ten başlayarak arttırdığımız dijital yayınlarımıza, her gün güncellediğimiz internet sitemize ilgi olumlu şekilde artıyor. Ancak aynı şeyi basılı gazete için söylemek zor. Abone ve elden satışlarda azalma olmamakla birlikte yerinde sayıyor.
Sosyal sorunların arttığı koşullarda emekçi sınıfları aydınlatma, ortak talepler etrafında örgütlenmesini sağlama tek çıkış yolu olarak görünüyor. Bu nedenle içinden geçtiğimiz koşullara Almanca ve Türkçe okuyan emekçilerle yüz yüze gelerek, gazete üzerinden bir araya gelişleri artırmak, fikir alışverişinde bulunmak büyük bir önem taşıyor. Bununla birlikte dijital yayınları sosyal medyada paylaşarak daha fazla insanın gazeteden haberdar olmasını, gelişmeleri doğru bir şekilde öğrenmesini sağlayabiliriz.
Ayrıca bulunduğumuz her alanda gördüğümüz ve yaşadığımı olayları, gelişmeleri yazarak gazeteye ulaştırarak daha zengin bir gazetenin yayınlamasına katkı sunabiliriz. Daha zengin ve etkili bir gazete için her okurumuzun yapabileceği bir şeyler var.
Savaşın, ırkçılığın, ayrımcılığın, sömürünün kol gezdiği bu zor ve ağır koşulların çoğalttığı sorunların, emekçilerin birliği ve dayanışmasıyla aşılabileceği açıktır. Biz de bu birlik ve dayanışmanın örülmesi için 2025’te de olanaklarımız çerçevesinde katkı sunma çabamıza devam edeceğiz.
Bu duygu ve dileklerle tüm okurlarımızın yeni yılını kutluyoruz.
Yeni Hayat – Neues Leben Redaksiyonu
Kaynak: Yenihayat.deRead More