Dedektifler İş Başına: Bir Fotoğrafın Nerede Çekildiğini Bulabilmeniz İçin İşinize Yarayacak 5 İpucu

Dedektifler İş Başına: Bir Fotoğrafın Nerede Çekildiğini Bulabilmeniz İçin İşinize Yarayacak 5 İpucu

Bazen bir karede dünyalar saklıdır. Sizin belki eski bir fotoğrafınız var ve nerede çekildiğini hatırlamıyorsunuz ya da sosyal medyada gördüğünüz bir yeri merak ediyorsunuz, hatta ve hatta bir arkadaşınızın nerede gezdiğini bile aramak istiyor olabilirsiniz. O zaman toplanın, bir fotoğrafın nerede çekildiğini anlamanızın ipuçlarını anlatıyoruz.

Dedektif gibi hissedebileceğiniz bazı yöntemler var.

Tabii ki bazı bilgilere de sahip olmanız ya da şans sizden yana olmalı. Gelin şimdi fotoğrafın çekildiği yeri bulmanın yöntemlerini anlatalım.

Fotoğraftaki detayları dikkatlice inceleyin.

fotoğrafın çekildiği yeri bulmanın yöntemleri

Bir fotoğrafın nerede çekildiğini öğrenmek için yapacağınız en temel adım, fotoğrafı detaylıca incelemek. İster telefondan isterseniz de büyük bir monitörden bakın ama detayları kaçırmayın.

Arkadaki mimari yapılar, bitki örtüsü, tabelalar veya doğal bir manzara gibi ipuçlarını fotoğrafın konumunu çözmekte kullanabilirsiniz.

Bir fotoğrafta sadece kaktüs varsa bu büyük ihtimal, fotoğrafın sıcak ve kurak bir bölgede çekildiğine işaret edebilir. Bunun yanı sıra gökyüzünün rengi, bulutlar veya güneşin açısından da fotoğrafın hangi saat aralıklarında veya hangi yarım kürede çekildiği hakkında ipucu verebilir.

Ayrıca fotoğrafa ne kadar uzun süre bakarsanız fark edeceğiniz detayların bir o kadar artacağını unutmayın ve merakınıza yenik düşüp hızlı karar vermeyin.

Google görsellerin gücünden yararlanın.

google tersine görsel arama

Teknoloji merakınızı gidermek için de iş başında. Bunun için Google Görseller’i kullanabilirsiniz.

  • Google’a gidin ve “Görselle Arama” özelliğini açın.
  • Fotoğrafı yükleyin veya bağlantısını yapıştırın.
  • Sonuçlar arasında fotoğrafınızla eşleşen ya da benzer olan görüntülere göz atın.

Özellikle popüler turistik mekânlar için bu yöntem epey işinize yarayabilir. Ünlü bir köprüden ya da ikonik bir heykelden yola çıkarak Google, birkaç saniyede cevabı karşınıza çıkaracaktır.

Dedektifler İş Başına: Bir Fotoğrafın Nerede Çekildiğini Bulabilmeniz İçin İşinize Yarayacak 5 İpucu

Harita ve coğrafi etiketler (geotagging) kontrolü

fotoğraftan konum bulma

Fotoğraf dijital bir cihazla çekildiyse ve harita bilgileri kapatılmadıysa kendinizi şanslı hissedebilirsiniz. Birçok akıllı telefon ve dijital kamere, çekilen fotoğraflara coğrafi etiket ekliyor. Bu etiket sayesinde de fotoğrafın çekildiği koordinatları öğrenebilirsiniz.

Bu koordinatları kullanarak:

  • Fotoğrafı bilgisayarınıza aktarın.
  • Dosya ayrıntılarına bakarak GPS bilgilerini bulun.
  • Google Haritalar’a gidip bu koordinatları arayın.

Eğer böyle bir bilgi yoksa üzülmeyin, hâlâ başka yöntemler var!

Sosyal medyanın dedektif gücünü devreye sokun.

instagram hashtag

Ummadığınız bir şekilde belki de sosyal medya platformlarından da fotoğrafın nerede çekildiğini bulabilirsiniz.

Instagram’da hashtag arama yapabilirsiniz. Fotoğraftaki bir bina, doğa manzarası ya da başka bir ipucu size o yerle ilgili olabilecek hashtag’ler sunabilir. Örneğin, bir çöl fotoğrafı mı? #desert #sahara gibi etiketlerle arama yapabilirsiniz.

Pinterest’i de görsel keşif motoru olarak tercih edebilir, özellikle manzara ve yapılar için kullanabilirsiniz.

Yerel topluluklardan yardım isteyin.

reddit

Buraya kadar tıkandınız ve bir türlü aradığınız bilgiyi bulamadınız mı? O zaman insan zekâsına başvurun ve Reddit gibi platformlarda fotoğrafı paylaşarak oradaki topluluğun bilgisine başvurun.

Reddit’in “WhereIsThis” (Burası Neresi?) alt forumu, tam olarak bu işler için var. Bu sayede binlerce kullanıcı fotoğrafınızdaki ipuçlarını yorumlamak için size yardımcı olabilir.

Sormak demişken insan olmasa da yapay zekânın da gücünü kullanabilirsiniz. ChatGPT’e görselinizi yükleyin ve sorun bakalım, size nereleri çıkaracak.

Tüm bu yöntemleri kullanarak fotoğrafın hikâyesini yeniden keşfedebilirsiniz. Belki de cevap sandığınızdan daha yakında olabilir.

Kaynak: WebTekno.Com Read More

Bilim ve Teknoloji ne anlam ifade ediyor?

Toplumsal yaşamda bilgiyi, bilim ve teknolojiyi egemen kılamadığımız için sorunlar yaşamaktayız. Bilginin, bilim ve teknolojinin kaynağı mesleki ve teknik eğitim kurumları ve özellikle de Teknik eğitim veren üniversiteler, Meslek Yüksek Okullarıdır.

Eğitim sistemimizde, Mesleki ve Teknik Eğitimi öne çıkaracak, mezunlarına da istihdam sağlanacak biçimde yeni düzenlemeler yapılmalıdır. Çoğu işçi, memur, çiftçi, emekli, dar gelirli ailelerin evlatları olan büyük umutlarla zor koşullar altında 2 yılda olsa mesleki eğitimlerini tamamlamış mezun olmuş “tekniker”ler iş arayan değil, işletmeler kuran, üreten istihdam sağlayan girişimciler olmalıdır.

Potansiyelimizi harekete geçirin 

Bilimsel bilgiyi kullanmak, daha çok bilmek ve bilgiye sahip olmak istemek hayatta muvaffakiyet bahtımızı arttırır. Bilimin emeli insan hayatını kolaylaştırmak ve Dünya’yı daha yaşanabilir bir hale getirmektir. Bunu muvaffak olan toplumlar Dünya’nın önde gelen toplumları olacaktır. Türkiye’nin yüksek öğrenimli teknik eleman potansiyel Teknikerler görev beklemektedir. Potansiyelimizi harekete geçirmek ülkemizi daha yukarıya taşıyacaktır.

Teknoloji Üniversitelerine dönüşüm ve teknolog unvanı 

Teknoloji bir sanayi dalı ile ilgili yapım yöntemlerini, kullanılan araç, gereç ve aygıtları kapsayan bilgi, uygulama bilimi olup ayrıca, bir sanayi dalıyla ilgili üretim yöntemlerini, kullanılan araç, gereç ve aletleri kapsayan bilgidir.  Dolayısıyla Meslek Yüksek Okulları Teknik branşları “teknoloji üniversitelerine dönüştürülmeli” 2 yıl üniversite teknik eğitim mezunları “teknikerlere”  de “teknolog” unvanı verilmelidir.

 

Bilimi kullanın!

İnsanların deney ve gözlem yaparak sahip oldukları bilgi birikimine “Bilim” denir. Bil sözcüğünden türetilmiştir, hafızada iz bırakan manasına da gelir.

İnsanoğlunun gereklerine uygun yardımcı alet ve araçların yapılması ya da üretilmesi için gerekli bilgi ve yeteneklere ise “Teknoloji” denir. Teknoloji,  ayrıca bir sanayi dalıyla ilgili üretim yöntemlerini kullanılan araç gereç ve aletleri kapsayan bilgidir.

Ferdi ve toplumsal olaylara mantıklı çözümlerin üretilmesindeki tek yol bilimi kullanmaktır. İlmi düşünce ve araştırma metotlarının uygulanması toplumları yenilikçi kılar.

Her mesele bilimle çözülmüştür. İlmi bulgular toplumların gelişmesini ve bugünkü çağdaş şeklini almasını sağlamıştır.

Teknolojik gelişme

Teknolojik gelişme, toplumsal ve ekonomik değişmenin başlıca nedenlerinden birisidir. Hızlı teknoloji, toplumun ekonomik ve sosyal yapısının da hızla değişmesine neden olur. Teknolojik değişme aynı zamanda iktisadi kalkınmanın temel kaynaklarından birisidir. O bakımdan gerek gelişmekte olan ülkeler, gerekse gelişmiş ülkeler ekonomik verimliliklerini yükseltmek ve hızlı bir büyüme gerçekleştirmek için teknolojiye büyük önem verirler. Az gelişmiş ülkeler, kalkınmaları için gerekli olan teknolojiyi kendileri üretemedikleri sürece sanayileşmiş ülkelerden ithal etmek durumundadırlar.

Teknolojiyle bilgi üretimine geçiş

Bilgi toplumu, iletişim-bilişim devriminin en somut görüntüsüdür. Bilgi toplumunda teknoloji sayesinde bilgi üretimi önem kazanmıştır.

Bilişim teknolojilerindeki değişim ve hızın, sosyal yapıyı çok hızlı bir değişim sürecine sokmuş olması bir gerçektir. Bununla birlikte Sosyal değişimin çok hızlı olması, bireysel ve toplumsal hayatın parçalanmasını da hızlandırmaktadır. Bu parçalanmalar bireyde olduğu kadar onun aile hayatında, eğitim de, siyasal, hukuksal alanda da ortaya çıkabilmektedir.

Elbette ki bilgi toplumunun bireyler ve toplumlar için yukarıda da açıklanan çok önemli yararı olmuştur ve olacaktır.

Özellikle gelişmekte olan ülkelerin sorunları daha da artmıştır. Bir yandan sanayileşme sürecini tamamlayamamış olmanın sıkıntılarını yaşarken, diğer yandan da teknoloji üretememenin sorunları ile dışarıdan alınan teknolojilerin kendi ideolojileriyle uyumsuzluğunun ortaya çıkardığı bunalımlar nedeniyle sorunlar yaşamaktadırlar.

Türkiye’de bilişim teknolojileri

Türkiye’de bilişim teknolojileri kullanılmaktadır. Bilgisayar, cep telefonu, vb. teknolojik araçların bir amaç değil bir araç olduğunu anlayamıyoruz. Bunları gösterişten çok bize sağlayacağı yararları göz ardı edebiliyoruz.

 

Teknikerler Birliği Ordu İl Temsilcisi ve Ünye Fen Adamları Derneği Başkanı olarak yaptığımız araştırmalardan edindiğim bilgi ve çıkarılan sonucu siz değerli

Mesleki ve Teknik Eğitim

İnsanlar ilmi düşünme eksikliği ve teknoloji geri kalmışlık yüzünden diğer milletlerden geri kalır. Bu nedenledir ki gelişmiş ülkelerde hükümetlerin öncelikli politikalarının başında Mesleki ve Teknik Eğitim gelmektedir. Ancak gelişen büyüyen, genç nüfusuyla öne çıkan ülkemizde maalesef üniversite teknik eğitimi alan 2 milyon nitelikli teknik eğitimli “teknikerler”  görünmezlikten geliniyor. Eeee sonuç ne oluyor? Millet uzaya üst kurarken, bizler neyi nasıl yapabiliriz? Yapabilir miyiz? Tartışmalarını yapıyoruz.

Teknikerler yetki ve görev beklemekte

Bu tür tartışmalar meselelerin oluşması toplumda ekonomik ve sosyal meseleleri da beraberinde getiriyor. Üniversite mezunu teknik eğitim almış genç, üretken tekniker meslektaşlarımız, aldıkları teknik eğitim dışındaki başka mesleklere yöneliyor. Hatta üzülerek ifade ediyorum ki;  bu arkadaşlarımız bunalıma giriyor, kahve kağıt, işçi kumar v.b. gibi kötü alışkanlıklara yöneliyor. Genç, dinamik, nitelikli genç nüfusumuzu sadece istatistiki göstergelerde varlığını görüyoruz. Oysa teknik eğitim almış 2 milyon tekniker, ülke ekonomisine bilim ve teknolojik yönden katkıda bulunmak, üretmek, istihdam yaratmak için sesini duyurmaya çalışmakta, yetki ve görev beklemektedir.

Bilim yaratıcılığın ürünüdür. Yaratıcılık da hayal gücü ve düşünceyle alakalı bir kavram olduğuna göre bilim insanın duygularında başlar diyebiliriz.

Her şeye rağmen, tüm engellemelere rağmen ülkemizin kalkınması için, insan yaşamını kolaylaştırmak için projeler yapmaya üretmeye devam ediyoruz.

Yeter ki teknikerlerin önünden engelleri kaldırın. Teknikerlere yetki verin. Bakınız göreceksiniz neler yapılacaktır. Potansiyelimizi harekete geçirmek, inanın ülkemizi daha yukarıya taşıyacaktır.

İnsana, bilgiye, teknolojiye yatırım yapmadıkça da Türkiye’nin bilişim ve teknoloji alanında diğer gelişmiş ülkeler ile yarışması zordur. Gelişmiş ülkelere bakıldığında Mesleki ve teknik eğitimin hükümetlerin öncelikli politikaları arasında olduğu görülmektedir.

Bilim ve Teknoloji bakanımıza, Milli Eğitim Bakanımıza ve YÖK başkanımıza hatırlatıyoruz. Ülkemizde de insana, bilgi ve teknolojiye yatırım yapılırken kaynaklarını öncelikle teknik eğitim ve öğretime, genç beyinlere ayırmalıdır.

Sorun sadece bireyler açısından değil, devlet açısından da önem taşımaktadır. Dış ticarette tekstile verilen önem, bilişim teknolojilerine de verilmesi yabancı yatırımın da artmasını sağlayacaktır.

Dünyadaki değişmeler paralelinde Türkiye’de de bazı değişmeler gerçekleşmelidir. Örneğin bilim teknolojilerinin ve makineye yapılan bir yatırım olarak değil, insana yapılan bir yatırım olarak kabul edilmesi gerekir.

Çok önemli olan Bilim ve Teknoloji Haftası’nda bilim ve teknolojinin, teknik eğitimin ne kadar önemli olduğunun bilincine varılmasını ve gelecek günlerin teknikerlerin mesleki yetki ve sorumluluklarının belirlendiği umut ve beklentilerimizin gerçekleşmesini, aldığımız mesleki eğitim ve bilgilerimizin ülkemiz ekonomisine katkı olarak dönmesini istiyoruz.

Diyar21Haber
Kandilli son depremler listesi için TIKLAYIN
AFAD son depremler listesi için TIKLAYIN
DEPREM iLE iLGiLi HABERLER

CANLI SKOR