Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan İsrail’le ticaret sorusuna net yanıt!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan İsrail’le ticaret sorusuna net yanıt!
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’da buluştu ve ticaret meselesine dair önemli bir noktada durdular. Erdoğan, İsrail ile ticari ilişkilerin eskisi gibi güçlü olmadığını belirterek, “Artık o iş bitmiş durumda” dedi. Steinmeier’in üç günlük Türkiye ziyaretinin son ayağı olan bu buluşma, önemli bir basın toplantısıyla sonlandı.
Artık İsrail ile yoğun ticari bağlarımızı sürdürmüyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yöneltilen bir soru üzerine, İsrail ile ticari ilişkilerin durumunu açıkladı. “Artık İsrail ile yoğun ticari bağlarımızı sürdürmüyoruz. Bu konuda Dışişleri Bakanımız da son zamanlarda açıklama yaptı zaten. Ancak şunu vurgulamak istiyorum; İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında ölenlerin sayısı maalesef 45 bini geçti. Bu sayıyı göz ardı edemeyiz. Yaralı sayısı ise 75 bini aştı. Bunların içinde ciddi durumda olanlar da var ve ülkemizde tedavileri sürüyor. Özellikle çocuklar, kadınlar, yaşlılar… manzara gerçekten acı. Bu tabloyu Alman dostlarımızın görmesi önemli. Gazze tamamen yerle bir olmuş durumda, her yer yıkılmış. İsrail ile Gazze arasındaki silah ve mühimmat dengesizliği de ortada. Batı’nın tutumu da malum; İsrail’in yanında duruyorlar. Ancak Gazze’nin karşısında böyle bir imkan yok. Şu an rehinelerin takası konusunda çaba harcıyoruz. Umuyorum ki bu süreçte başarılı oluruz.”
Söz konusu iddia, bizim görüşümüzü yansıtmıyor
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, sözleriyle şu noktaları vurguladı: “Söz konusu iddia, bizim görüşümüzü yansıtmıyor. Mahkeme sürecinde, Almanya’nın soykırıma katkısı olduğu izlenimine karşı hukukçularımız uluslararası mahkemede pozisyonumuzu savunuyor. Bu fikri reddediyoruz. Cumhurbaşkanı ile bu konuyu konuştum ve üzüntümü belirttim. Solingen’deki saldırının yıldönümünde bir konuşma yaptım ve benzer bir olayın tekrarlanabileceğini düşünmemiştik. Ne yazık ki, yeni bir saldırı yaşandı. Alman güvenlik güçleri ve yargısı faillere hak ettikleri cezayı verecek.”
Basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Savunma sanayi alanındaki işbirliğimizi de ikili ilişkilerimize ve müttefiklik ruhuna uygun şekilde ilerletmek arzusundayız. Türkiye ve Almanya’nın savunma alanında ortak üretim projelerini konuşacağını ümit ediyoruz.
Turizm alanındaki işbirliğimiz her geçen gün gelişmektedir. 2023’te 6 milyon aşkın Alman turisti ülkemizde ağırladık. Almanya’yla ikili ilişkilerimizin en müstesna ortak paydası güçlü beşeri bağlarımızdır. 63 yıl önce Sirkeci Garı’ndan uğurladığımız insanlarımızın sayısı 3,5 milyona ulaştı. Türk toplumu gurbetçilikten çıkarak Almanya’nın sosyal, ekonomik, kültürel ve akademik hayatında kritik rolleri üstlenmeye başladı.
Vatandaşlarımızın kültürden sanata, siyasetten bilim ve ticarete kadar her alanda önemli başarılarına şahit oluyoruz. Alışılagelmiş kalıpları yıkan, önyargıları kıran Türkiye-Almanya arasında beşeri köprü vazifesi gören tüm vatandaşlarımızla gurur duyuyoruz.
PKK, YPG, FETÖ gibi terör örgütlerle mücadelede daha çok işbirliğine ihtiyacımız bulunuyor
Türk toplumunun eşit katılımlı entegrasyonuna önem veriyor teşvik ediyoruz. Yeni Alman vatandaşlığı yasasını kıymetli bir adım olarak görüyoruz. Avrupa’yla birlikte Almanya’da yükselen İslam düşmanı, yabancı karşıtlığına karşı endişelerimiz artıyor. 25 Mart tarihinde yaşayan menfur hadisenin tamamen aydınlatılması, sorumluların cezalandırılması konusunda düşüncelerimi paylaştım. PKK, YPG, FETÖ gibi terör örgütlerle mücadelede daha çok işbirliğine ihtiyacımız bulunuyor.
Alman makamlarından daha fazla destek ve dayanışma beklediğimizi ifade ettim. Türkiye-AB ilişkileri gündemimizde yer aldı. Gümrük Birliği, vize serbestisini ele aldık. Sayın Cumhurbaşkanıyla bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunduk. Gazze’de yaşanan benzeri görülmemiş zulmün son bulması çağrısını yineledim. Netanyahu tüm bölgemizin güvenliğini tehlikeye atıyor. İsrail yönetiminin insanlık suçlarını, katliamlarını gündemden düşürme çabalarına prim verilmemesi gerekiyor.
İsrail’in saldırıları devam ettikçe bölgesel ve küresel tehditlerinin arttığının herkes bilincindedir. Masumların ölüm, açlık ve sefalete mahkum edilmesinin ıstırabının unutulmayacağını biliyoruz. Türkiye olarak kararlı, vicdanlı ve cesur bir duruş sergiledik. Ateşkesin sağlanması, kesintisiz ve yeterli insani yardımın Filistin halkına yönelik çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz.
2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın finalleri Almanya’da düzenlenecek. Milli takımımız da bu turnuvada mücadele edecek. Turnuvada yer alacak tüm ekiplere ve takımlara şimdiden başarılar diliyorum.”
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’ın açıklamalarından satır başları:
“Burada misafiriniz olmaktan çok mutluyum. Hemşehrilerinizin konukseverliğini birebir yaşadım. İstanbul, Gaziantep, Ankara’ya davetiniz için teşekkür ederim. Görüşmelerim son derece yararlı oldu. 2 yıl önce Rusya’nın Ukrayna’ya saldırı savaşından çok kısa süre önce görüştük. İkinci görüşmemiz Berlin’de, kasım ayında, Hamas’ın saldırısından 1 ay sonraydı.
Bu iki olay tehlikeli bir zamanda yaşadığımızı gösteriyor. Bu gerçekler bizim siyasi hayatımızı ne kadar da etkilese ilişkilerimiz zengin ve uzun geçmişe dayanıyor. Benim için diplomatik ilişkilerimizin başlamasının 100. yılında Türkiye’ye gelmek çok önemliydi.
Özellikle insani ilişkiler bizim bağlarımızı özel kılıyor. Dünyadaki hiçbir ülkeyle Almanya’nın bu kadar yoğun, dostane, ailevi ilişkileri yoktur. Yaklaşık 3 milyon Türkiye kökenli insan, 4 kuşak önce işgücü anlaşmasının 1961’de imzalanmasından sonra Almanya’da yaşıyor. Onların öyküleri bizim ülkemizi şekillendiriyor. Siyasi hayattan, ekonomi ve kültür hayatında bu kuşakların temsilcileri bana ziyaretimde temsil ediyor.
100 yılı aşkın bir süre önce zanaatkârlar Almanya’daki yoksulluktan kaçarak Türkiye’ye gelmişlerdi. 20’li yıllarda Alman bilim adamları, mimarlar gelmişlerdi. Nazi Almanyasında baskıya uğrayan çoğu Yahudi olan aileler buraya geldiler. Bugün Ankara Üniversitesi’nde bu konuda yeni bilgiler edindim.
Tarihi bağlılığımız son derece güncel. 1 yıl önce güneydoğusunda yaşanan depremi yaşadık. İnsani yardım kuruluşları, doktorlar çok kısa sürede geldiler. Tabii ki Almanya’dan çok yoğun maddi destek de sağlandı.
Dün deprem bölgesini ziyaret ettim. Orada yeniden inşa çalışmalarının ne kadar takdire şayan olduğunu ifade ettim. Burada aynı zamanda Suriyeli göç menler de depremin mağdurları oldular. Onlarla da konuştum. Almanya olarak depremzedeleri unutmayacağız, desteklemeye devam edeceğiz.
Hep birlikte iki ülke arasındaki ticaretin 55 milyar avro hacmiyle yeni rekor seviyeye ulaştığını söyledik. Türkiye’deki finans politikalarındaki reformlar Avrupa’da takdirle karşılanıyor. Bana refakat eden Maliye Bakanı da bilgi verdi. Ülkelerimiz zor dönemlerden geçiyoruz. Ekonomik ilişkilerimizi daha geliştirmek zorundayız.
Türkiye’nin gayretli bir sivil toplumu var
Türkiye-AB arasındaki ilişkiler konusunda basın özgürlüğü, hukuk devleti ilkeleri son derece önemli. Almanya, AB zirvesi sırasında bu konuda somut ilerlemelerinin kaydedilmesi konusunda çaba harcamamız gerektiğini söyledik.
Türkiye’nin gayretli bir sivil toplumu var. Ülkelerin iyiliğini isteyen, çabalayan insanlar var. Türkiye’ye dinamik, demokratik Avrupa’ya yönelen gelişim diliyorum. Biraz önce söylediğim gibi dünyadaki gelişmeler hepimizi endişelendiriyor. Sayın Cumhurbaşkanıyla bunu da ele aldık. Özgüvenli yeni ülkeler ortaya çıkıyor. Türkiye ile Almanya aslında tek ortaklar değil. Biz özellikle iki ülke olarak birbirimiz için vazgeçilmeziz. Birbirimize ihtiyacımız var NATO’da, G20’de.
Ortak çıkarlarımızı ön plana çıkarmalı, ortak çözümler bulmalıyız. Kıbrıs konusunu ele aldık sayın Cumhurbaşkanıyla. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırı savaşı da önemli konuydu. ABD’de uzun süredir beklenen siyasi kararların verilmiş olmasından memnuniyet duyduğumuzu ifade ettik.
Türkiye’nin önemli bir görevi var
Türkiye’nin de Ukrayna’yı desteklediğini biliyoruz biz de aynı şekilde bu desteği vermeye çalışıyoruz. Bu desteği askeri ve ekonomik açıdan sürdüreceğiz.
Hamas bu vahşice saldırıyla İsrail’e 1200 kadını, erkeği ve çocuğu öldürdü. 6 ayı süredir 300’ü aşkın rehineyi hala tutuyor. Bize göre 7 Ekim saldırısı olmasaydı Ortadoğu’daki bu savaş olmazdı. Aynı zamanda ortak hedeflerimizi tekrar vurguladık. Gazze’deki insani durumu düzeltmek zorundayız. Savaşın bölgeye yayılmasını engellemeliyiz. Bu konuda da Türkiye’nin önemli bir görevi var.
Sayın Cumhurbaşkanı ile birlikte hepimizin bölgedeki ilişkilerimizi kullanmamız gerektiğini konuştuk. Özellikle rehinelerin serbest bırakılması için.
Hemfikir olduğumuz bir konu Filistinliler için siyasi perspektif olmadan orta ve uzun vadede İsrail için güvenlik sağlanamaz. Bu siyasi perspektif iki devletli bir çözüm olabilir. Bu konuda adım atmalıyız.
Bu zor dönemlerde Türk-Alman ilişkilerine yeniden ivme kazandırmalıyız. Çok yoğun detaylı görüşmelerimiz sonrasında size tekrar davetiniz için tüm gönlümle teşekkür etmek istiyorum. Konukseverliğiniz ve açıksözlülüğünüz için teşekkürler.
Aslında yüzeysel olduğunu düşünmüyorum ilişkilerin. Bu ziyaretle ilgili tartışmaların yüzeysel olduğunu düşünüyorum. Ben bu kadar çeşitli, kalabalık bir heyetin refakat ettiğinden çok mutlu oldum. Onlar Almanya’daki Türk insanlarının cemaatinin ne kadar çeşitli olduğunu gösteriyorlar.
Arif Keleş’in döneri de bu çeşitliliğin bir parçası. Yeni Almanya’yı çeşitlendiren bir şey bu. Bu yüzeyselliği artık geride bıraktığımızı düşünüyorum.”
Kaynak: gazeteabc.com Read More