Bilim Dünyasını Karıştıran O Soru: En Temel Kaynağımız Olan Su, Dünya’ya Nereden ve Ne Zaman Geldi?
Sıcak bir yaz gününde yüzümüzü yıkayıp serinlemek gibisi yoktur öyle değil mi? Aynı zamanda duş almak gibi rahatlatıcı başka bir şey de… Aslında tüm buralara gelmeden, “Su içmek gibisi yoktur” demek daha doğru olur.
Bilim Dünyasını Karıştıran O Soru: En Temel Kaynağımız Olan Su, Dünya’ya Nereden ve Ne Zaman Geldi?
Su, gündelik yaşantımızın olmazsa olmazı. İnsanların, hayvanların, tüm canlıların yaşamak için ihtiyaç duyduğu en temel madde. Peki suyun Dünya’ya nasıl geldiğini hiç merak ettiğiniz mi?
Gelin, cevaplayalım.
Öncelikle suyun nereden geldiğini bulmak için suyun neyden yapıldığını düşünmek gerekir.
Hepimizin bildiği gibi dünyadaki her şey, minik yapı taşlarından oluşur. Bu mini bloklara atom ismi verilir. Atomlar da bir araya gelerek molekülleri oluştururlar. Mesela su, dihidrojen oksit ismi verilen bir molekülden meydana gelir.
Bu da iki hidrojen atomu ve bir oksijen atomunun bir araya geldiği anlamına gelir. Yani H2O. Peki hidrojen ve oksijen nereden gelir? Aslında hidrojen, evrenin başlangıcından beri var olmuştur ve elementlerin en basit yapılısıdır.
Oksijen ise çok daha sonra yani hidrojenden yüz milyonlarca yıl sonra ortaya çıkmıştır.
Gezegende var olan yıldızlar yine milyonlarca yıl önce öylesine sıcaktı ki bunların patlamasıyla çeşitli elementler etrafa yayıldı. Bu elementler de yeni maddeler oluşturmak için birleşti.
H20 veya su da bunlardan biriydi. Yani su molekülleri, Güneş sisteminin başlangıcından beri mevcuttu. Ayrıca Dünya oluşurken, su molekülleri oluşmuş durumdaydı. Peki bu bilgi, bugün Dünya’daki suyu açıklama yeterli mi?
Bilim insanları bundan tam olarak emin değil. Onlara göre suyun birkaç olası kaynağı daha var.
İlki, Dünya’nın derinliklerinde bulunan su moleküllerinin, yıllar içinde yavaşça yüzeye çıkmış olması. Başka bir deyişle bazı teorilere göre, Dünya’nın büyük bir kısmını kaplayan su, aslında başlangıçtan beri gezegenin bir parçasıydı.
Başka bir görüş ise su moleküllerinin Dünya’ya, uzayın diğer kısımlarından geldiği. Güneş sisteminin oluştuğu ilk yıllarda birçok asteroit ve kuyruklu yıldız, Dünya’ya çarptı. Bunlar da Dünya’ya çok daha fazla su getirdi.
Yani Dünya’nın derinliklerindeki suyun, asteroitlerden ve kuyruklu yıldızlardan gelen suyla birleşerek Dünya’ya bu kadar çok su vermiş olması oldukça muhtemel. Aslında o kadar çok suyumuz var ki, Dünya’nın yüzeyinin %70’inden fazlası onunla kaplı!
Kaynak: WebTekno.Com Read More