Biden BM’nin ateşkes kararını neçin veto etmediklerini açıkladı..D21 Haber
Biden BM’nin ateşkes kararını neçin veto etmediklerini açıkladı
Washington, Gazze ateşkes kararına oy verilmemesinin nedenini ilk kez açıklıyor ve İsrail’in tepkisini “abartılı” olarak nitelendiriyor.
Biden’in altı aydır süren bu savaşı bitirmek istediği ve bunun için de bu kez veto hakkını kullanmadığı bildirildi.
Amerikalı yetkililer ülkesinin bu kararla birlikte bugünden itibaren bir politika değişikliğine gittiğini de açıkladı.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby, 25 Mart 2024 Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Washington’un Gazze ateşkes kararını Hamas’ı kınamadığı için oylamadığını söylerken, Tel Aviv’in bu konudaki görüşmelerden çekilerek tepkisini anlattı. İsrail’in ateşkese tepkisinin “abartılı” olduğu düşünülüyor.
Güvenlik Konseyi’nin Gazze Şeridi’nde acil ateşkes kararı kabul etmesinden sonra ilk resmi Amerikan yorumunda Kirby, şunu vurguladı: “ABD’nin BM Güvenlik Konseyi’nde Gazze’de ateşkes çağrısı yapan bir karar taslağı üzerinde oy kullanmaktan kaçınması, politikamızda bir değişikliği temsil ediyor.”
Ayrıca şunu ekledi: “ABD ateşkesi destekliyor ancak karar Hamas’ı kınamadığı için oylamada evet yerine çekimser kaldı.”
“aşırı tepki”
İlgili bir bağlamda, Amerikalı bir yetkili gazetecilere verdiği demeçte, Washington’un, İsrail’in Gazze ile ilgili bu hafta yapılması planlanan görüşmelerden çekilme kararı konusunda kafa karışıklığı içinde olduğunu ve bu kararı, ABD’nin Güvenlik Anlaşması konusunda oy vermekten kaçınmasına karşı abartılı bir tepki olarak değerlendirdiğini söyledi.
Amerikalı yetkili, küçük bir grup gazeteciye, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun görüşmelere katılmak üzere Washington’a İsrail heyeti göndermeme kararının sebebinin muhtemelen İsrail’deki iç politikadaki gerginlik olduğunu söyledi.
Yetkili ayrıca Başkan Joe Biden’ın kararla ilgili olarak Netanyahu ile iletişime geçmeyi planlamadığını ve Netanyahu’nun karar öncesinde Biden ile temasa geçmediğini de sözlerine ekledi.
Pazartesi günü erken saatlerde, 14 ülke Güvenlik Konseyi’nin Ramazan ayı boyunca Gazze’de ateşkes yapılmasını öngören kararına lehte oy verirken, ABD oylamada çekimser kaldı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, Tel Aviv’in Washington’a yapması planlanan müzakere heyetinin ziyaretini iptal etme açıklamasına ilişkin yorum yapan Kirby, şunları söyledi: “Hayal kırıklığı oldu. Çok hayal kırıklığına uğradık, çünkü Washington’a gelecekler ki biz de Refah’a saldırı. konusunda alternatifleri tartışalım.” Gelmedikleri için tartışacak bir şey kalmadı..
Ancak BM kararından bağımsız olarak Amerikalı yetkililerin şu anda Washington’da bulunan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile rehineler, insani yardım ve Refah kentindeki sivillerin korunması gibi konularda ayrı görüşmeler yapmasının planlandığını kaydetti.
ABD, Güvenlik Konseyi’nin ateşkes çağrısı yapan kararlarının yayınlanmasını engellemek için defalarca “veto” yetkisini kullandı ve yakın zamanda doğrudan ateşkes çağrısı içermeyen bir karar çıkarmaya çalıştı ancak Rusya ve Çin bunu iptal etti.
Netanyahu’nun kararı
Pazartesi günü erken saatlerde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, planlandığı gibi Washington’a bir heyet göndermeyeceğini söyledi; Bu, ABD’nin, Gazze Şeridi’nde ateşkes çağrısı yapan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki oylamada veto hakkını kullanmaktan kaçınmasının ardından geldi.
Netanyahu, ofisinden yapılan açıklamaya göre, Washington’un öneriye karşı veto yetkisini kullanmamasının önceki pozisyonundan “açık bir geri çekilme” olduğunu ve Filistin İslami Direniş Hareketi’ne (Hamas) karşı savaş çabalarına zarar vereceğini belirtti. Gazze’ye zarar vermenin yanı sıra 130’dan fazla rehinenin serbest bırakılması çabaları da sürüyor.
Netanyahu’nun ofisi şunları söyledi: “Amerika’nın tutumundaki değişiklik ışığında, Başbakan Netanyahu heyeti göndermemeye karar verdi.”
Diyar21 News
Biden BM’nin ateşkes kararını neçin veto etmediklerini açıkladı
Washington, Gazze ateşkes kararına oy verilmemesinin nedenini ilk kez açıklıyor ve İsrail’in tepkisini “abartılı” olarak nitelendiriyor.
Biden’in altı aydır süren bu savaşı bitirmek istediği ve bunun için de bu kez veto hakkını kullanmadığı bildirildi.
Amerikalı yetkililer ülkesinin bu kararla birlikte bugünden itibaren bir politika değişikliğine gittiğini de açıkladı.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby, 25 Mart 2024 Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Washington’un Gazze ateşkes kararını Hamas’ı kınamadığı için oylamadığını söylerken, Tel Aviv’in bu konudaki görüşmelerden çekilerek tepkisini anlattı. İsrail’in ateşkese tepkisinin “abartılı” olduğu düşünülüyor.
Güvenlik Konseyi’nin Gazze Şeridi’nde acil ateşkes kararı kabul etmesinden sonra ilk resmi Amerikan yorumunda Kirby, şunu vurguladı: “ABD’nin BM Güvenlik Konseyi’nde Gazze’de ateşkes çağrısı yapan bir karar taslağı üzerinde oy kullanmaktan kaçınması, politikamızda bir değişikliği temsil ediyor.”
Ayrıca şunu ekledi: “ABD ateşkesi destekliyor ancak karar Hamas’ı kınamadığı için oylamada evet yerine çekimser kaldı.”
“aşırı tepki”
İlgili bir bağlamda, Amerikalı bir yetkili gazetecilere verdiği demeçte, Washington’un, İsrail’in Gazze ile ilgili bu hafta yapılması planlanan görüşmelerden çekilme kararı konusunda kafa karışıklığı içinde olduğunu ve bu kararı, ABD’nin Güvenlik Anlaşması konusunda oy vermekten kaçınmasına karşı abartılı bir tepki olarak değerlendirdiğini söyledi.
Amerikalı yetkili, küçük bir grup gazeteciye, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun görüşmelere katılmak üzere Washington’a İsrail heyeti göndermeme kararının sebebinin muhtemelen İsrail’deki iç politikadaki gerginlik olduğunu söyledi.
Yetkili ayrıca Başkan Joe Biden’ın kararla ilgili olarak Netanyahu ile iletişime geçmeyi planlamadığını ve Netanyahu’nun karar öncesinde Biden ile temasa geçmediğini de sözlerine ekledi.
John Kirby, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü/ReutersJohn Kirby, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü/Reuters
Pazartesi günü erken saatlerde, 14 ülke Güvenlik Konseyi’nin Ramazan ayı boyunca Gazze’de ateşkes yapılmasını öngören kararına lehte oy verirken, ABD oylamada çekimser kaldı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, Tel Aviv’in Washington’a yapması planlanan müzakere heyetinin ziyaretini iptal etme açıklamasına ilişkin yorum yapan Kirby, şunları söyledi: “Hayal kırıklığı oldu. Çok hayal kırıklığına uğradık, çünkü Washington’a gelecekler ki biz de Refah’a saldırı. konusunda alternatifleri tartışalım.” Gelmedikleri için tartışacak bir şey kalmadı..
Ancak BM kararından bağımsız olarak Amerikalı yetkililerin şu anda Washington’da bulunan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile rehineler, insani yardım ve Refah kentindeki sivillerin korunması gibi konularda ayrı görüşmeler yapmasının planlandığını kaydetti.
ABD, Güvenlik Konseyi’nin ateşkes çağrısı yapan kararlarının yayınlanmasını engellemek için defalarca “veto” yetkisini kullandı ve yakın zamanda doğrudan ateşkes çağrısı içermeyen bir karar çıkarmaya çalıştı ancak Rusya ve Çin bunu iptal etti.
Netanyahu’nun kararı
Pazartesi günü erken saatlerde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, planlandığı gibi Washington’a bir heyet göndermeyeceğini söyledi; Bu, ABD’nin, Gazze Şeridi’nde ateşkes çağrısı yapan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki oylamada veto hakkını kullanmaktan kaçınmasının ardından geldi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu/Reuters
Netanyahu, ofisinden yapılan açıklamaya göre, Washington’un öneriye karşı veto yetkisini kullanmamasının önceki pozisyonundan “açık bir geri çekilme” olduğunu ve Filistin İslami Direniş Hareketi’ne (Hamas) karşı savaş çabalarına zarar vereceğini belirtti. Gazze’ye zarar vermenin yanı sıra 130’dan fazla rehinenin serbest bırakılması çabaları da sürüyor.
Netanyahu’nun ofisi şunları söyledi: “Amerika’nın tutumundaki değişiklik ışığında, Başbakan Netanyahu heyeti göndermemeye karar verdi.”
Filistin kaynaklarına göre İsrail ordusu, geçen 7 Ekim’den bu yana Gazze’de çoğu çocuk ve kadın olmak üzere on binlerce ölü ve yaralı bırakan yıkıcı bir savaş yürütüyor ve bu da Tel Aviv’in Uluslararası Adalet Divanı’nda yargılanmasını gerektirdi. “soykırım” gerekçesi. Kaynak: Habervitrini
Hamas-İsrail savaşı nasıl başladı?
Bu sorunun cevabı oldukça karmaşıktır. Ancak, genel olarak Hamas-İsrail çatışmasının kökenleri, İsrail’in 1948’de kurulmasıyla başlar. İsrail’in kuruluşu, Filistin topraklarında yaşayan Arap halkı arasında büyük bir hoşnutsuzluğa neden oldu. Bu hoşnutsuzluk, zamanla Hamas gibi örgütlerin ortaya çıkmasına yol açtı. Hamas, İsrail’in Filistin topraklarını işgal etmesine ve Filistin halkına zulmetmesine karşı mücadele etmek amacıyla kuruldu. Bu nedenle, Hamas-İsrail savaşı, uzun yıllardır süregelen bir çatışmanın sonucudur. Ancak, savaşın tam olarak nasıl başladığına dair kesin bir tarih veya olay belirlemek zordur. Her iki taraf arasındaki gerilim ve çatışma, yıllar içinde birçok faktörün etkisiyle artmış ve devam etmiştir.
Hamas’ın İsrail ile savaşı nasıl başladı?
1. İsrail ve Hamas arasında savaş, uzun süredir devam eden siyasi ve toprak anlaşmazlıklardan kaynaklanmaktadır.
2. Hamas-İsrail savaşı, bölgedeki gerilim ve tansiyonun artmasıyla başlamıştır.
3. İsrail ile Hamas arasındaki savaş, taraflar arasında şiddetli çatışmaların patlak vermesi sonucu ortaya çıkmıştır.
7 Ekim’de Hamas saldırısı nasıl başladı?
Bu sorunun cevabı, olayın detaylarına bağlı olarak değişebilir. Ancak genellikle Hamas’ın İsrail’e karşı gerçekleştirdiği saldırılar, çeşitli provokasyonlar veya gerilimler sonucunda başlamaktadır.
1. Hamas’ın 7 Ekim’de gerçekleştirdiği saldırının arkasındaki nedenler, bölgedeki siyasi ve askeri dinamiklere bağlı olarak farklılık gösterebilir. Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırıları genellikle Filistin topraklarındaki işgal ve baskılara karşı bir tepki olarak gerçekleşmektedir.
2. Hamas saldırısının başlangıcıyla ilgili daha fazla detay ve arka plan bilgisi, bölgedeki siyasi analistler ve uzmanlar tarafından sağlanabilir. Ancak genel olarak, Hamas’ın İsrail‘e karşı gerçekleştirdiği saldırılar, bölgedeki karmaşık ve hassas siyasi durumun bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.
Gazze’ye yönelik saldırılar
1. Gazze’ye yönelik saldırılar, son zamanlarda artan bir endişe kaynağı olmuştur. Bu saldırılar, bölgedeki insanların güvenliğini tehdit etmekte ve insani krizlere yol açmaktadır. Uluslararası toplumun bu duruma müdahale etmesi ve barışçıl çözümler bulunması gerekmektedir.
2. Gazze’ye yapılan saldırılar, bölgedeki gerilimi artırmaktadır. Bu saldırılar, sivil halkın yaşamını tehdit etmekte ve insani yardım faaliyetlerini engellemektedir. Uluslararası toplumun bu saldırılara karşı net bir duruş sergilemesi ve taraflar arasında diyalog ve müzakerelerin teşvik edilmesi önemlidir.
3. Gazze’ye yönelik saldırılar, bölgedeki istikrarı ve barışı tehdit etmektedir. Bu saldırılar, masum insanların hayatını kaybetmesine ve evlerinin yıkılmasına neden olmaktadır. Uluslararası toplumun bu durumu yakından takip etmesi ve taraflar arasında barışçıl bir çözüm bulunması için çaba sarf etmesi gerekmektedir.
Filistin hakkında bilgi
1. Filistin hakkında bilgi edinmek isterseniz, Orta Doğu’da bulunan bir bölge olduğunu söyleyebilirim. Filistin, tarihi ve kültürel açıdan zengin bir geçmişe sahip olan bir yerdir. Bu bölge, tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve çeşitli dini inançlara sahip insanların yaşadığı bir yer olmuştur.
2. Filistin, coğrafi olarak Ürdün Nehri’nin batısında yer alır ve İsrail ile sınırları bulunur. Bu bölge, Kudüs gibi kutsal şehirleri içerir ve bu nedenle İslam, Hristiyanlık ve Yahudilik gibi üç büyük din için önemli bir merkezdir. Filistin’in tarihinde, İsrail-Filistin çatışması gibi önemli olaylar da yer almaktadır.
3. Filistin’in ekonomisi tarım, sanayi ve turizme dayanmaktadır. Zeytin, üzüm, tahıl ve narenciye gibi tarım ürünleri bu bölgede yetişir. Ayrıca, el sanatları ve geleneksel ürünler de Filistin’in ekonomisine katkı sağlar. Turizm ise tarihi ve dini yerleri ziyaret eden turistlerin ilgisini çeker. Filistin’in kültürel mirası ve doğal güzellikleri, bu bölgeyi keşfetmek isteyenler için cazip bir seçenek haline getirir.
1. Filistin hakkında bilgi: Filistin, Orta Doğu’da bulunan bir bölgedir ve tarihi ve kültürel öneme sahiptir. Bu bölge, tarih boyunca çeşitli imparatorluklar tarafından yönetilmiştir ve pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Filistin, hem İslam, hem de Hristiyan ve Yahudi dini inançları için önemli kutsal yerlere ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca, Filistin, İsrail ile yaşanan uzun süredir devam eden bir anlaşmazlık ve çatışma ile de tanınır.
2. Filistin, kıyısı Akdeniz’e uzanan bir bölgedir ve Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs gibi farklı bölgelerden oluşur. Bu bölge, coğrafi ve jeopolitik olarak da önemli bir role sahiptir ve Orta Doğu barış sürecinde önemli bir odak noktasıdır. Filistin’de yaşayan insanlar, farklı kültürlere, dil ve dini inançlara sahiptir. Ancak, Filistin halkı, kendi devletlerini kurma ve topraklarını koruma konusunda uzun bir süredir mücadele etmektedir.
3. Filistin hakkında yapılan çalışmalar ve araştırmalar, bölgenin zengin tarihi ve kültürel mirasını ortaya çıkarmaktadır. Bu bölge tarihsel olarak ticaret yolları üzerinde bulunması nedeniyle farklı medeniyetlerin etkisi altında kalmıştır. Filistin’deki yerleşimler, antik dönemlerden kalma kalıntılar ile doludur ve bu bölgede yapılan kazılar, geçmişin izlerini gün yüzüne çıkarmaktadır. Bu nedenle,
1. Filistin hakkında bilgi edinmek oldukça önemlidir. Orta Doğu coğrafyasında yer alan bu bölge, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Filistin’in kutsal sayılan şehirleri olan Kudüs, Beytüllahim ve Beytüşşebap gibi yerler, üç büyük din için de oldukça önemli bir konuma sahiptir. Bu nedenle Filistin’in tarihi, kültürel ve dini açıdan zengin bir geçmişe sahip olduğunu söyleyebiliriz.
2. Filistin toprakları, son yıllarda yaşanan siyasi çalkantılar ve çatışmalar sebebiyle dünya gündeminden hiç düşmeyen bir bölge haline gelmiştir. İsrail ile Filistin arasındaki uzun soluklu ihtilaflar, Filistin’in bağımsızlığı için verilen mücadeleler ve bölgede yaşanan insan hakları ihlalleri konuları uluslararası tartışmalara neden olmaktadır. Dolayısıyla Filistin hakkında bilgi sahibi olmak, bireylerin dünya siyasetini ve insan hakları konularını daha iyi anlamalarını sağlayacaktır.
3. Filistin’in jeopolitik konumu, doğal kaynakları ve insanların yaşam koşulları gibi konular da başta BM olmak üzere tüm dünya devletleri için önemli bir odak noktası olmaya devam etmektedir. Filistin halkının yaşadığı zorluklar, göç nedenleri ve mülteci sorunu da dünya genelinde insan hakları savunucularının ve yardım kuruluşlarının dikkatini çekmektedir.
1. Filistin hakkında bilgi edinmek isterseniz, bu Orta Doğu’da yer alan bir bölge ve ülke ile ilgili önemli detayları içerir. Filistin, İsrail ile çevrili bir coğrafi alana sahip ve tarihi, kültürel ve politik olarak büyük bir öneme sahiptir. Bu bölge aynı zamanda tarihsel olarak önemli yerlerden bazılarına da ev sahipliği yapmaktadır.
2. Filistin, Yahudilerin dini ve tarihi mirasının önemli bir parçası olan Kudüs şehrine ev sahipliği yapmaktadır. Bu nedenle, İsrail-Filistin çatışması hala devam etmektedir ve bu konu dünya genelinde büyük bir dikkat çekmektedir. Filistin’in başkenti olarak kabul edilen Doğu Kudüs, hem İsrail hem de Filistin devletinin başkenti olarak talep edilmektedir.
3. Filistin’in tarihi, yerel halkın topraklarını, kültürlerini ve kimliklerini koruma mücadelesiyle şekillenir. Yapılan arkeolojik kazılar, bu bölgenin binlerce yıl öncesine dayanan zengin bir tarihe sahip olduğunu göstermektedir. Ayrıca Filistin, birçok turistik cazibe merkezine de ev sahipliği yapmaktadır. Örneğin, Beytüllahim’de Hristiyanlar için önemli bir dini mekan olan İsa’nın doğum yeri bulunmaktadır. Tüm bu bilgiler, Filistin hakkında daha fazla bilgi edinmek için başlangıç noktaları olarak kullanılabilir.