Bahçeli : DEM’in 57 milletvekili kovularak bunların maaşları şehit ailelerine dağıtılmalı
Bahçeli : DEM’in 57 milletvekili kovularak bunların maaşları şehit ailelerine dağıtılmalı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısından açıklamalarda bulundu
“Türkiye Büyük Millet Meclisi teröristlerin, bölücülerin aklanma, paklanma, barınma, sığınma ve meydan okuma mekânı değildir”
Hınıslı Said isimli bir haine yapılan övgülerden tutun da bütçe görüşmeleri sürecinde Gazi Meclis’in manevi ruhunu ve tarihi dokusunu hırpalayan, milletimizin haysiyet ve onurunu zedeleyen bölücü mesajlara, terör diline kadar duyulmadık, görülmedik, yaşanmadık hiçbir şey kalmamıştır. Öncelikle ve özellikle şunu ifade etmeliyim ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi teröristlerin, bölücülerin aklanma, paklanma, barınma, sığınma ve meydan okuma mekânı değildir, aksine hizmet eden kim varsa hasmımızdır, vatan hainidir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin açık tavrı ve çağrısı şudur: Mehmetlerimize kurşun sıkan, yavrularımızı yetim bırakan, kanımızı döküp canımızı alan teröristlere hangi milletvekili hoşgörüyle ve muhabbetle yaklaşıyorsa suçludur, tarih ve millet önünde hesap vermekten kurtulamayacaktır. Biz Türkiye Büyük Millet Meclis’inde terörist istemiyoruz, düşman istemiyoruz, katil istemiyoruz, canilerin sırtını sıvazlayan namertleri asla istemiyoruz.
PKK lehine gözetleme kulesi işlevi gören, Türk bayrağını hazmedemeyen, İstiklal Marşımızı söylemeyen, Milli ve manevi ortak değerlerimizi kabullenmeyen, Millet mevhumunu benimsemeyen, Sözde Kürdistan havariliğinden vazgeçmeyen,
Türkçe’ye rakip dil çıkarmak için her fırsatı ganimet bilen, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne düşman kesilen sözde parti veya partilerin Cumhuriyet’i kuran TBMM’de bulunması, hazine yardımı ve maaş almaları rezalettir, melanettir, cinayettir, zillettir, milletimize karşı en aşağılayıcı muamelemedir. Böylesi bir haksızlık ve hukuksuzluk dünyanın hangi ülkesinde görülmektedir?
Gelişmeler karşısında ilk önerim,
Birinci önerim…57 DEM milletvekilinin maaşının ve bu terör yuvasına ödenecek Hazine yardımının derhal kesilerek terörle mücadeleye ve şehit ailelerine aktarılmasıdır.
İkinci önerim, teröre yardım ve yataklık yapan, somut delillerle suçu sabit görülen sözde milletvekillerinin görüşülmeyi bekleyen dokunulmazlık dosyalarının karara bağlanarak bu haşaratların acilen mahkemeye çıkarılmasıdır.
Üçüncü önerim, yeni anayasa sürecinde, Anayasa Mahkemesi statüsünün, üye yapısının, yargılama usullerinin radikal şekilde ele alınarak yeniden yapılandırılması ya da bu mahkemenin kapatılmasıdır.
Dördüncü önerim de, TBMM Genel Kurulu’nda anlam ve ahlaki bağlayıcılığını temelden kaybeden kürsü dokunulmazlığı sınırlarının yeni baştan çizilmesidir.
Merak ediyorum ki, Anayasa Mahkemesi’nin malum başkanı ve mahut üyeleri yüreklerimizi kavuran şehit haberleri karşısında acaba ne hissetmişlerdir? Nasır tutmuş vicdanları biraz olsun sızlamış mıdır? Anayasa Mahkemesi’nin önünde görüşülmeyi bekleyen 129 bin 140 bireysel başvuru dosyası varken, hatta bazılarına yıllardır sıra gelmemişken, mahkûm Can Atalay dosyasını acilen inceleyip hak ihlali kararı verilmesinin izahını kara cübbeli işbirlikçiler nasıl yapacaktır? Aynı özen, aynı hassasiyet, aynı dikkat neden ve niçin HDP’nin ve devamı partilerin kapatılma davasının ikmalinde gösterilmemektedir? Bu anormal çelişkiyi, adeta çuvala sığmayan bu mızrağı nasıl yorumlayalım? Neye yoralım?
Anayasa Mahkemesi’nin başkan ve üyeleri, kulak veriniz bana, şehitlerimiz omuzlarda vatan topraklarına emanet edildi, onların kanlıları ve destekçileri de aramızda dolaşıyor, hala adaletin ve hukukun onurunu sahiplenmeyecek misiniz? Uzaktan kumandalı yargı da, yargıç da olmaz diyen Bay Zühtü, senin kumandan, senin ipin kimin elindedir? Hakkımızı savunmazsak şerefimizden mahrum olacağımızı size hiç kimse öğretmedi mi?
Irak’ın kuzeyinin sıfır noktasında tesis edilen; karın, buzun, donun tam ortasında çadırdan ve teneke barakalardan kurulan geçici üslerde görev alan kahramanlarımıza saldırılıyor, vatanımız kundaklanıyor, ülkemiz dinamitleniyor. Analarının bakmaya kıyamadığı, geceleri üşümesin diye üzerlerini örttüğü gencecik fidanlarımız şehit ediliyor, düşman ülkeler itleri yallamış üzerimize kışkırtıyor, ey mahkeme üyeleri siz daha ne yapıyorsunuz?
“DEM’in hukuken defni yapılmadıktan sonra Türkiye’ye huzur gelmeyecektir”
Daha neyle avunuyorsunuz? Şayet buna adalet diyorsanız, batsın sizin adaletiniz. Şayet buna hukuk diyorsanız, olmaz olsun böyle hukukunuz. DEM’in hukuken defni yapılmadıktan sonra Türkiye’ye huzur gelmeyecektir. DEM’in soysuz bir eşbaşkanı demiş ki:
“Kürt sorunu ve Öcalan’a yönelik tecrit devam ettikçe Tekirdağ’lı da, Trabzonlu’da huzur bulamayacak.” DEM’in onursuz ve şerefsiz bir milletvekili de, onurlu çözümün bebek katiliyle diyaloğun başlatılması ve tecridin kaldırılması olarak açıklamış. Bize göre çözüm bellidir ve bilinmektedir. O da terörü ve teröristleri topluca imha etmek, bölücü destekçilerinin acımasızca kökünü kazımaktır. Adalet bu sayede yerini bulacaktır.
HDP’nin devamı, PKK’nın gece görüş dürbünü olan DEM’in TBMM’de daha fazla yer alması toplumsal ve siyasi tansiyonu kontrol edilemez aşamalara taşıyabilecektir. Ne sahada, ne ovada, ne şehirde, ne belediyede, ne dağda, ne mağarada, ne de Türkiye Büyük Millet Meclis’inde terörist görmeye dayanma gücümüz artık kalmamıştır. Ya bu hesabı sorup burunlarından fitil fitil getireceğiz, ya da ihanetin şımarmasına, gittikçe meydan okumasına sessiz kalıp yıkımın altında kalacağız. Ya adalet diyeceğiz, ya da dış destekli, istihbarat örgütlerinin arka bahçesi olan bölücü terör örgütünün kanlı akıntısında kaybolup gideceğiz. Ya devlet başa, ya da kuzgun leşe diyerek duruş göstereceğiz.
22 ve 23 Aralık terör saldırılarında 12 kahramanımız şehit düştü, çok sayıda kahramanımız da yaralandı. Huzurlarınızda, minnettarlığımızı ifadede kelime bulamadığım aziz şehitlerimizi Cenab-ı Allah vasi rahmetiyle kuşatsın diyorum. Her birisini merhamet ve cemaliyle mükâfatlandırsın inşallah. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun. Vatan sağ olsun. Millet var olsun. Devlet sonsuza kadar yaşasın dursun. Tokat’ın Almus ilçesinde kerpiçli bir evde doğan, Irak’ın kuzeyinde şehit düşen kahraman evladımız Yasin karaca hayattayken komutanına soruyor: “komutanım, yolumuz ne yolu?
Komutanı cevap veriyor: “Şehitlik yolu.” Kahraman evladımız Yasin hüküm cümlesini yapıştırıyor: “Kızılelmaya kadar devam.” Sosyal medya paylaşımında “Her şey vatan için, can için, canan için, göz kırpmaz can veririz bir avuç toprak için” diyen bu iradeyi yıkacak, bu imanı teslim alacak dünya çapında bir kuvvet yoktur, olamaz, olamayacaktır.
Kaynak: Habervitrini.Com
- İrlandalı aktör Cunningham Gazze’de ateşkes çağrısında bulundu - 21/12/2024
- Palandöken’de çığ düştü: 1 ölü, 5 yaralı - 21/12/2024
- Yurt içinde gözler TCMB’nin faiz kararında - 21/12/2024
Kandilli son depremler listesi için TIKLAYIN
AFAD son depremler listesi için TIKLAYIN
DEPREM iLE iLGiLi HABERLER
CANLI SKOR