Çelik’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

* Cumhurbaşkanımızın, Genel Başkanımızın etrafımızdaki gelişmeleri değerlendirerek ‘iç cepheyi güçlendirme’ çağrıları çerçevesinde kongrelerdeki ana temamız da ilçelerden başlayarak illere ve bütün Türkiye sathına yayılarak bu mesajın verilmesidir, iç cephenin güçlendirilmesi, vatandaşımızın, toplumumuzun her kesimiyle kucaklaşarak kongrelerimizi demokrasi şöleni havası içerisinde gerçekleştirmektir. Bu takvim bittikten sonra net bir şekilde il kongreleri söz konusu olacak. Cumhurbaşkanımızın programı el verdiği ölçüde 30’a yakın il kongresine takdirleri olursa katılmaları söz konusu olabilir.

‘Cumhur İttifakı çalışmalarını yürütüyor’

* Esas olarak CHP başta olmak üzere muhalefetteki partilerin içerisinde hizipler, gruplar çatışmalarını yoğun bir biçimde görüyoruz ve takip ediyoruz. Cumhur İttifakı, Cumhur İttifakı’nı oluşturan ilkelere sadakatle, Cumhur İttifakı’nın ortaya çıkardığı hedeflere doğru kararlı bir şekilde yürüyerek Türkiye Yüzyılı’nı, Türkiye’nin her alanındaki ihtiyaçlarıyla donatacak ve hedeflere yürüyecek şekilde çalışmalarını yürütüyor.

* Kıbrıs Türkü’nün her zaman yanında olduk bundan sonra da yanında olmaya devam edeceğiz. Bugün açısından özellikle Rum kesiminin içine girdiği ilişki trafiğine dikkat edildiği zaman KKTC’nin varlığının hem egemen bir devlet olarak hem de bölge barışı açısından ne kadar kritik olduğu daha net görülmektedir.

BRICS toplantısı sonrası muhalefetin spekülasyonları oldu. Çok enteresandır, muhalefetin ‘Türkiye’nin şimdiye kadarki kazanımları tehlikeye atılıyor. Türkiye yön değiştiriyor’ gibisinden yaklaşımları, bazen sık sık söylüyorum, diyorum ki herhangi bir şekilde dış politikada orijinal bir şey söyleyemiyorlar ve kes, kopyala, yapıştır yöntemi yapıyorlar.”

‘Hiç yakışık almayan bir söz’

Çelik, ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çelik, borçlu belediyeler ve konser tartışmalarıyla ilgili soru üzerine şu değerlendirmede bulundu:

* Denetimler konusunda eleştiriler getirilip, hatta maalesef burada ‘namussuzca bir siyasi talimat’ diyor sayın Özgür Özel. Hiç yakışık almayan bir sözdür. Bu siyasi namus meselesini de önceki genel başkanları da çok sık kullanırdı, gündelik polemikler sırasında. Biz de bunu çok sık kullanmaması gerektiğini, çok sık kullanılmasının daha sık kullanılana dönen, kullanılanı kendi kendisiyle yüzleştirip zor durumda bırakan birtakım sonuçlar doğuracağını söylemiştik, nitekim öyle oldu.

* Siyasi talimat verildiğinden bahsediyor. Ne için bahsediyor? Denetleme mekanizmaları çalıştırılınca niye çalıştırıldı diye bir noktaya getiriliyor. Ondan sonra ‘İstediğiniz şeyi denetleyin’ deniliyor, denetleme mekanizmasının kendisinin niteliğini düşürmek için birtakım suçlamalarda bulunuyor. Bu kullandığı kelimeleri kendilerine aynen iade ediyoruz.

* Partimiz bununla ilgili olarak hem siyasi cevaplarını vermeye devam edecektir hem de hukuki bir süreç söz konusu ise bunu da partimiz hukuk kurulları değerlendirecektir. Bu, ana muhalefetin genel başkanına yakışmayan bir dildir. Bu, alelade, bayağı bir kavgada bile kullanılmayacak bir dildir.

‘Hepimizin sicil amiri vatandaştır’

* Denetim herkes için geçerlidir. AK Parti belediyeleri için geçerli, Cumhur İttifakı belediyeleri için geçerli, onlar için de geçerli. Bu siyasi tartışmayı yapacaksak da temiz bir dille yaparız. Ama kendisi iktidar olmadığı halde, kendisi bir muhalefet partisinin lideri olduğu halde her gün ‘Talimat veriyorum’ diyerek onlarca cümle kuruyor, ondan sonra başkalarını suçluyor. Burada hepimizin hesap vereceği şey, hepimizin sicil amiri vatandaştır.

* Borçlar söz konusu ve bunlar katlanarak artıyor. Bunu ödememe gibisinden bir tutum siyaset değil. Bun ödememe gibisinden bir hak kamu düzenimizde yok. Bunun ödenmesi de SGK’dan faydalanan vatandaşlarımızın hakkı.

‘Katar’ın kararıyla ilgili durumu takip ediyoruz’

Hamas’ın Katar’daki siyasi bürosunun taşınma iddiasına ilişkin Sözcü Çelik, şu değerlendirmeyi yaptı:

* Katar Devleti’nin Hamas’ın siyasi bürosu ile ilgili alacağı kararı değerlendirmemiz doğru olmaz. O nihayetinde Katar’ın kendi değerlendirme hakkıdır. Ona karar verdiklerinde hep beraber görürüz. O haberlerle ilgili durumu biz de takip ediyoruz. Netanyahu ile arabuluculuk kavramı yan yana gelmiyor.

* Netanyahu hükümeti hiçbir barış planına yanaşmıyor. Birtakım arabulucular devreye girdiğinde de yapmaya çalıştığı şey şu oldu, tam barış aşamasına gelindiğinde çok ağır bir saldırı gerçekleştirerek barış masasını ortadan kaldıracak birtakım adımlar attılar. 7 Ekim’in üzerinden 1 yıla yakın zaman geçti, Netanyahu şebekesi atılan her türlü arabuluculuk girişimini katliam siyasetini devam ettirmek konusunda zaman kazanmak için kullanıyor.

‘Erdoğan talimat verdiği anda TSK kara harekatına başlayacak durumda’

”Yakın zamanda sınır ötesine bir kara harekatı planlanıp planlanmadığı” sorusuna Ömer Çelik, “TSK Cumhurbaşkanımız tarafından verilen talimatlar çerçevesinde talimat verildiği andan itibaren harekete geçecek şekilde hazırlıkları sürekli olarak tetiktedir ve sürekli olarak bu güncellenmektedir. Bölgedeki gelişmeleri izliyoruz. Burada terör örgütlerinin hareketliliklerinin de farkındayız. Bununla ilgili ihtiyaç duyulduğu anda, talimat verildiği anda eş zamanlı olarak TSK kara harekatına başlayacak konumdadır” yanıtını verdi.

Kaynak: politikyol.com