Aileyi ifsat projelerine karşı ne yapmalı ne tür önlemler alınmalı?
Dünyadaki kapitalist sistemlerin ve ifsat projelerinin tek amacının ailesiz bir birey meydana getirmek olduğunu belirten Tesettür Seferberliği ve Erdemli Kadınlar Derneği (TESSEP) Diyarbakır İl Koordinatörü Elif Abdülhadioğlu, bu tür akımların gençleri etkilemeye çalışarak yozlaşmış bir aile ve ailesiz bir toplum meydana getirmeyi hedeflediklerine dikkat çekerek söz konusu tehlikeye dikkat çekti.
Kapitalist batının gün geçtikçe Türkiye’de artırdığı aileyi ifsat çalışma ve çabalarının etkisini göstermeye başladığını belirten Abdülhadioğlu, “Bu çabalar neticesinde aile ifsat edilmeye çalışılıyor ve gün geçtikçe özünden, bağından koparılmaya çalışılıyor. Aileye zarar vermek istenen etkenleri görmek istersek ilk başta yozlaşmış medya ve aileyi ifsat eden dizilere bakmamız yeterli olacaktır. Maalesef bu diziler reytingi en yüksek olan kanalarda yer almaktadır. Halkımız da bu dizilerle kültür ve dinlerinden uzaklaştırılmaya çalışılmaktadır. Batının kültürü empoze edilmeye çalışılıyor ve bu yılardır yapılıyor.” dedi.
“Gençlerimizi etkilemeye çalışarak yozlaşmış bir aile, ailesiz bir toplum meydana getirmek istiyorlar”
Sinema, dizi ve tiyatro alanında yapılan ifsat çalışmalarına da değinen Abdülhadioğlu, “1980’den 2000’li yıllara kadar ateist bir yazarın senaristliğini yaptığı 100’lerce sinema filmi yönetildi. Bu filmlerde sözde din adamlarıyla Müslüman halk güldürülürken insanlar dinden ve dini vecibelerden soğutuldu, dindarlara büyük bir nefret duygusu uyandırıldı maalesef. O filmlerde din adamları sahtekâr, karı-kız peşinden koşan, insanları kandıran gibi lanse edilmeye çalışıldı. Toplumun bilinçaltlarına dine ve dindarlara karşı algılarda büyük bir nefret ekildi.” ifadelerini kullandı.
Abdülhadioğlu, “Evet, 1980’lerden 2000’li yıllara kadar televizyon ekranlarına baktığımız zaman yine bugün de kültürel yozlaşmayı görebiliyoruz. Daha geçen günlerde Kültür Bakanlığı onayıyla düzenlenen bir tiyatro oyunu vardı. Yönetmeni Hırvatistanlı olan ‘Karımın Kocası’ adlı bir oyun oynanmak istendi. Halkın protestosu ve karşı çıkması üzere şeytani bir planla oyunun adı değiştirilerek ‘Evlilik Komedisi’ adı altında Elazığ ve Malatya’da gösterime sokulmaya çalışıldı. Bütün bunlar bize gösteriyor ki batı ve emperyalist güçler ailemizi ifsat etmeye çalışıyor. Gençlerimizi etkilemeye çalışarak yozlaşmış bir aile, ailesiz bir toplum meydana getirmek istiyorlar.” diye belirtti.
“Kapitalist sistemlerin, ifsat projelerinin tek amacı ailesiz bir birey meydana getirmek”
Ailesiz bir toplumun sağlam olmadığı gibi ifsada uğramış bir toplum olduğunu vurgulayan Abdülhadioğlu, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“Toplumun mihenk taşı sağlam bir ailedir. Sağlam bir toplumu meydana getiren de kültürüne ve dinine bağlı bir ailedir. Bunu meydana getirmek için Tesettür Seferberliği ve Erdemli Kadınlar Derneği olarak elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Sosyal medya, etkinlik ve seminerlerimizle halkımızı bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Nitekim Allah Celle Celaluhu ayeti kerimede, ‘Ey iman edenler! Hem kendinizi hem de âilenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan o müthiş cehennem ateşinden koruyun!’ buyurmaktadır. Bizler de bu ayeti destur edinerek halkımızı bilinçlendirmeye ve farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Bütün bu ifsatlara karşı aileyi büyük bir tehlike beklemektedir. Artık bu tehlike gözle görülür hale geldi. Geçen yıllarda bu tehlikeler bu kadar dillendirilmiyordu ama artık yakınımıza kadar sirayet etmiş durumda. Her bir fert, evin veya ailenin içinde birer yabancı gibi olmuş neredeyse.”
Abdülhadioğlu, “Bizim bu yozlaşmaya karşı çaba göstererek ailemize sımsıkı sarılmamız lazım. Gençlere ve ebeveynlerimize önerilerimiz, ailenize sahip çıkın. Kapitalist sistemlerin, ifsat projelerinin tek amacı ailesiz bir birey meydana getirmek. Ailesiz bir birey daha çabuk elde edilir. Bu projeyle hem daha fazla bir harcama hem de avlarına aldıkları kişileri daha çabuk yakalama peşindeler. Bunun olmaması için elimizden gelen gayreti yapacağız; aile içinde hep beraber olmalı, acımızı da sevincimizi de hep beraber yaşamalıyız.” şeklinde konuştu.
İfsat projelerine karşı alınabilecek önlemlerin aile içerisinde yapılacak programlarla başlatılmasının önemli olduğunun altını çizen Abdülhadioğlu; evlerde oluşturulacak sohbet halkaları, çocuklara anlatılacak Siyer-i Nebi ve öğretilecek fıkıh programlarıyla dindar bir toplum elde edilebileceğinin mümkün olabileceğini söyledi…
“Güzel bir örnek olabilmemiz için öncelikle İslam’ı evlerimizde ihya edip yaşamalıyız”
Çocuklarını okul okutmak, onları mühendis ve doktor yapmak için sürekli bir çaba içerisinde olan anne babalara da tavsiyelerini paylaşan Abdülhadioğlu, “Allah Azze ve celle ahiret gününde, ‘çocuğunu neden doktor, mühendis veya öğretmen yapmadın?’ diye sormayacak, ‘neden ona dinini öğretmedin’ diye soracak. Sabahın erken saatlerinde hatta hafta sonları dahi ellerinde çantalarıyla çocuklarımız okul ve dershanelere gidiyor. Aileler, çocukları okul okuyup belli bir memuriyet ya da mevkiye gelmesi için bunu yapıyor. Bunun yanında biz onlara Resulullah’ın küçük yaşta namazı tavsiye ettiği gibi namazı tavsiye edecek, kız çocuklarımıza tesettürü önereceğiz. Dini vecibelerini yerine getirmeleri için daha küçük yaşta bunları söylememiz gerekir ki büyüdükten sonra ‘yapamıyoruz, sözümüzü dinlemiyorlar’ demeyelim. Tıpkı Peygamberimizin bize tavsiye ettiği gibi küçük yaştayken dini vecibelerini yerine getirmeleri için onları bu konuda eğitmeliyiz.” diye kaydetti.
Abdülhadioğlu, “Ebeveynlerde bu konuda birbirilerini teşvik etmeleri lazım. Özellikle camiye giden babalar çocuklarını yanlarına almaları, anne ve babalar evin içinde sünnet-i seniyyeye riayet etmeleri gerekir. Muhakkak ki ilk okul ve öğretmen anne babadır. Bu doğrultuda evde rol model olmamız; oturuş, kalkış ve adabımızla örnek olmalıyız. Çocuklar bu zamanda nasihat kabul etmiyor, onun için hal ve hareketlerimizle nasihat etmeliyiz. Dini vecibelerimizi zamanında yerine getirmekle örnek olabiliriz. Anne ve babalar birbirlerine karşı olan saygılarında, İslami edepte hiçbir şekilde kusurlu olmamaları lazım ki çocuklarda onları örnek alsınlar. Her bir anne ve baba muhakkak ki bir davetçidir. Bir davetçi olarakta en büyük örnek çocuklarınadır ilk başta. Bu doğrultuda güzel bir örnek olabilmemiz için İslam’ı kendi evlerimizde güzel bir şekilde ihya edip yaşamamız lazım.”
Kaynak: diyarbakirolay.com.trRead More
Kandilli son depremler listesi için TIKLAYIN
AFAD son depremler listesi için TIKLAYIN
DEPREM iLE iLGiLi HABERLER
CANLI SKOR