Erdoğan: “Ülkemizde yaklaşan tehlikeyi biz riski görüyoruz”
Filistin’in Geleceği Konferansı’na katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan yaptığı açıklamada İsrail hükümetinin bir sonraki hedefinin Türkiye olacağını belirtirken, “Ülkemizde yaklaşan tehlikeyi göremeyen şahsiyetler varsa da biz riski görüyor, her türlü tedbiri alıyoruz” dedi.
“Ülkemizde yaklaşan riski görüyoruz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde Filistin’in Geleceği Konferansı’na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Giderek şımaran, giderek azgınlaşan İsrail’in durdurulmadığı takdirde yayılmacılığının nereye uzanacağını tahmin ediyoruz. Ülkemizde yaklaşan tehlikeyi göremeyen şahsiyetler varsa da biz riski görüyor, her türlü tedbiri alıyoruz” açıklamasında bulundu.
Her türlü tedbiri alıyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasının devamında: “Netanyahu’nun kabine üyeleri asıl gayelerinin nere olduğunu, gözlerini nereye diktiklerini, yaptıkları her yeni açıklama ile deşifre ediyor. Giderek şımaran, giderek azgınlaşan İsrail’in, durdurulmadığı takdirde yayılmacılığının nereye uzanacağını tahmin ediyoruz. Ülkemizde yaklaşan tehlikeyi göremeyen şahsiyetler varsa da biz riski görüyor, her türlü tedbiri alıyoruz. İnsan hakları örgütlerinin söz konusu Filistin olunca, Lübnanlı mazlumlar olunca, keskin nişancı kurşunuyla katledilen bebekler olunca, nasıl 3 maymunu oynadıklarını sizlerle birlikte şahitlik ettik. İnsanı insanlığından utandıran nice sahne gözlerimizin önünde yaşandı. canlı yayında gazeteciler kurşunlandı. Hastaneler, okullar, kiliseler vuruldu. 360 kilometrekarelik alana sıkıştırdıkları 2 milyon insana her türlü zulmü reva gördüler.
Gazzelilere , Lüblanlılara uzanan elleri BM nasıl engelleyecek?
Buna hiçbir tepki gelmemesi en az saldırılar kadar vahim bir durumdur. Gazzelilere , Lüblanlılara uzanan elleri BM nasıl engelleyecek? BM Güvenlik Konseyi bölgemizin kan deryasına dönmesini daha ne kadar seyredecek? Tekrar soruyorum, İsrail yönetimi uyguladığı vahşetle sadece binlerce masumu değil, kuralları ve değerleri de katletmektedir. Ölen, katledilen sadece kadın ve çocuklar değil, insanlığın vicdanıdır. Türkiye olarak, bu soykırım karşısında itirazlarını en yüksek sesle dile getiren biziz. Filistin halkının derdini kendi halkını derdi olarak gören bir milletiz. Kimseyi ayırmadan, zalimlerin karşısında mazlumların yanında güçlü bir duruş sergiledik. Tüm imkanlarımızla Filistinli kardeşlerimizin yanında olduk.
İnsanı insanlığından utandıran nice sahne gözlerimizin önünde yaşandı
Geçen yıl 7 Ekim’de İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları Filistin meselesini tekrar insanlığın gündemine taşıdı. Gazze’de çoğu çocuk ve kadın yaklaşık 50 bin masumun hayatına mal olan katliamlar Filistin halkına yönelik zulmü bir kez daha tüm dünyanın gündemine getirdi. Siyonist lobinin küresel güçleri ve sistemi nasıl kontrol ettiğini, ekonomiyi, ticareti, medyayı, sanatın her alanını, bazı ülkelerde devleti, askeri ve sivil bürokrasiyi nasıl baskı altında tuttuğunu hepimiz çok yakından gördük. Söz konusu Filistin olunca, Gazzeli Lübnanlı mazlumlar olunca nasıl derin bir sessizliğe büründüklerine, nasıl 3 maymunu oynadıklarına yine sizlerle birlikte şahitlik ettik. İnsanı insanlığından utandıran nice sahne gözlerimizin önünde yaşandı. Canlı yayında gazeteciler kurşunlandı.
Camiler, okullar, kiliseler vuruldu. Siviller üzerine bombalar yağdırıldı. Siyasetçiler, doktorlar, insani yardım gönüllüleri katledildi. 360 kilometrekarelik daracık alana sıkıştırdıkları 2 milyon insana her türlü zulmü reva gördüler. Her ne kadar dünya İsrail vahşetine 7 Ekim’den sonra gözlerini açmış olsa da Filistin halkı bu zulmü on yıllardır yaşıyor. İsrail’in işgal, yıkım ve infaz politikası tam 76 yıldır aralıksız devam ediyor. Esasında Filistin’de kan, gözyaşı, zulüm hiçbir zaman dinmedi. İsrail devleti 1948 yılında kuruldu. Buna devlet dersem yanlış olur. İlk adımı böyle atıldı. Filistin halkının gözünde 14 Mayıs 1948 büyük bir felaket demekti. İsrail güçleri Nekbe sırasında yaklaşık 1 milyon Filistinliyi sürgün etti. Filistinlilere ait 675 köyü ve kasabayı yok etti. Binlerce Filistinliyi öldürdü. İsrail, Filistin topraklarının yüzde 85’ini işgal etmiş durumdadır. İsrail, milyonlarca Filistinliyi göçe zorlamıştır. Sadece Nekbe’de sürgün edilen Filistinli sayısı 1 milyona yaklaşıyor.
Bugün dünya genelinde evlerine dönmeyi hasretle bekleyen, hatta zorla çıkarıldıkları evlerinin anahtarını saklayan 6 milyonu aşkın Filistinli mülteci bulunuyor. İllegal yerleşimcilerin sayısı, gasp ettikleri Filistin toprağı her yıl katlanarak büyüyor. Milyonlarca Filistinli ayrım duvarı nedeniyle birçok bölgeye gidemiyor.
Ceza almaları için elimizden geleni yapıyoruz ve yapacağız
İsrail’le 9.5 milyar dolarlı ticareti durdurduk. Gazze‘ye yardımların toplam miktarı 84 bin tonu aştı. Türkiye, Gazze’ye en fazla yardım ulaştıran ülke konumundadır. Uluslararası tüm platformlarda Filistin halkının sesi, nefesi olan hükümet, milletiz. Yabancı liderlerle yaptığım görüşmelerin vazgeçilmez gündem maddesi Gazze’de katliamların engellenmesidir. Savaş ve soykırım suçlularının hesap vermesi için atılan her türlü adıma samimi destek sağlıyoruz. Güney Afrika tarafından açılan soykırım davasına müdahillik başvurumuzu 7 Ağustos’ta yaptık. STK’larımız Filistin konusunda mahkemeye dosya ve delil sunmaya devam ediyor. Ceza almaları için elimizden geleni yapıyoruz ve yapacağız.
Ateşkes görüşmelerine destekten kanser hastası ve yaralıların ülkemize getirilmesine kadar geniş bir alanda faaliyetler yürüttük. Bundan sonra da kimseden çekinmeden, tehditler karşısında geri adım atmadan, Filistin davasına tüm imkanlarımızla sahip çıkacağız. 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz Filistin kurulana dek yılmadan, yorulmadan mücadeleyi devam ettireceğiz.
Filistinli kardeşlerimizin de mücadeleyi vahdet içinde, birbirlerine kenetlenerek yürütmesini arzu ediyoruz. Türkiye, Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerinin yanındadır. Zafer inşallah Gazze ve Lübnan’da inananların olacaktır. Allah’ın izniyle bu süreç 1967 sınırları temelinde özgür bir Filistin Devleti’nin kurulmasıyla neticelenecektir. Bir gün gelecek bu gözyaşı, bu acı son bulacak. Gazzeli anneler çocuklarının kefenini değil, inşallah çeyizini hazırlayacak. Batı Şeria’da işgal edilmiş tüm Filistin topraklarında çocuklar özgürce koşacak, korkusuzca oynayacak, gökyüzünde savaş uçaklarını değil, güneşi, ayı, yıldızları görecek.” ifadelerini kullandı.Kaynak: Gazeteabc.com Read More
- TBMM’de Devlet Memurları için Kritik Düzenleme Masada! - 22/12/2024
- “Körebe” dizisi sete çıktı! - 22/12/2024
- Gaziantep FK Antalyaspor’u mağlup etti - 22/12/2024