Husiler 1 İsrail gemisini vurdu

Husiler 1 İsrail gemisini vurdu

Husiler 1 İsrail gemisini vurdu

Amerikan destroyerini hedef aldı

“Husi”, Kızıldeniz’de bir İsrail gemisini ve bir Amerikan destroyerini hedef aldığını, füzeler ve insansız hava araçlarıyla bombaladığını duyurdu.

Kızıldeniz’de Husi grubu tarafından hedef alınan bir geminin etkileyici görüntüsü/Reuters

Grubun güçlerinin askeri sözcüsü Yahya Saree tarafından 15 Mart 2024 Cuma günü yapılan açıklamada, Yemenli “Husi” grubu , Kızıldeniz’de bir İsrail gemisini ve bir Amerikan destroyerini füzeler ve insansız hava araçlarıyla hedef aldığını duyurdu. . Saree, “Deniz kuvvetleri, bir dizi uygun deniz füzesi kullanarak Kızıldeniz’de İsrail gemisi Pacific 01’e yönelik bir hedefleme operasyonu gerçekleştirdi” dedi.

Kızıldeniz’de bir İsrail gemisini ve bir Amerikan destroyerini hedef almak

Grubun askeri sözcüsü Yahya Saree, “Hava Kuvvetleri, Kızıldeniz’de bir Amerikan destroyerini hedef almak üzere çok sayıda insansız hava aracıyla operasyon gerçekleştirdi ve operasyon amacına başarıyla ulaştı.” Sözcü, “İsrail gemilerine, İsrail bağlantılı gemilere veya işgal altındaki Filistin limanlarına giden gemilere yönelik operasyonların kapsamının, Ümit Burnu üzerinden Hint Okyanusu’nu da içerecek şekilde genişletilmesinin” altını çizdi.

Paralel bir bağlamda, Yemenli Husi grubunun Perşembe akşamı, ülkenin batısındaki kıyı valiliği Hodeidah’a üç baskınla yeni bir Amerikan-İngiliz saldırısı düzenleyerek bugünkü baskınların toplamını aynı valiliğe getirdiği bildirildi. 10’a kadar.

Husilere bağlı Al-Masirah TV son dakika haberinde şunları söyledi: “Amerikan-İngiliz saldırganlığı, Hodeidah Valiliği’nin Al-Salif İlçesi’ndeki Ras İsa bölgesine 3 baskın düzenledi.”

Ayrıca Perşembe günü erken saatlerde grup, Beyt el-Fakih Bölgesi’ne dört, Hodeidah Uluslararası Havaalanı’na bir ve Tuhayta Bölgesi’ne iki baskınla Amerikan-İngiliz saldırısını duyurdu. Hudeyde, uzun bir kıyı şeridine sahip olmasının yanı sıra uluslararası bir havaalanı ve 3 hayati limanı da bünyesinde barındırması nedeniyle Yemen’in en önemli valiliklerinden biridir.

Gemilerin geçişini engellemek

Aynı zamanda Husi grubu perşembe günü yaptığı açıklamada, “düşmana” bağlı gemilerin Hint Okyanusu’ndan Ümit Burnu’na geçişini engelleyeceğini duyurdu. Bu duyuru, grubun lideri Abdul-Malik el-Husi tarafından televizyonda yayınlanan bir konuşmada geldi ve Husilerin şu anda Kızıldeniz ve Umman Denizi’nde yoğunlaşan nakliye gemilerine yönelik saldırılarında yeni bir tırmanışı temsil ediyor.

Ümit Burnu Yolu

Husi, “Düşmana (İsrail, İngiliz ve Amerikan) bağlı gemilerin Hint Okyanusu’ndan Ümit Burnu’nu geçmesini engelleyeceğiz” dedi. Grubunun, Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ndeki operasyonlarının başladığı Kasım 2023’ten bu yana 73 düşman gemisi ve mavnasını hedef aldığını açıkladı.

Kızıldeniz’e saldırılar

Bu tırmanma tehdidi, ABD, İngiltere, Avustralya, Kanada, Japonya ve Yeni Zelanda büyükelçiliklerinin Yemen’de Husi grubuna Kızıldeniz’deki saldırılarını durdurma çağrısında bulundukları bir açıklamanın ertesi günü geldi. “Sadece bölgeyi istikrarsızlaştırmaya ve Yemen halkına zarar vermeye hizmet ettiklerini” düşünüyor.

Coğrafi olarak Husiler, saldırılarına başladıktan sonra Kızıldeniz’den birçok geminin alternatif rota olarak kullandığı Ümit Burnu güzergahı üzerinden Hint Okyanusu’ndan geçen gemileri hedef alarak tehdidini gerçekleştirebilir.

Aynı bağlamda Abdulmelik El-Husi de konuşmasında şunları söyledi: “İsrail düşmanı Gazze’de kelimenin tam anlamıyla yüzyılın suçunu Amerika’nın katılımı ve Batılı ve Arap ülkelerinin katkılarıyla işliyor. ”

“ABD, Filistin Şeridi’ne sınırlı miktarda havadan yardım alıyor ve aynı zamanda Gazze halkını öldürmek için (İsrail’e) tonlarca bomba sağlıyor.” “Amerika ve Batılı ülkeler, çocukları ve kadınları da dahil olmak üzere Filistin halkını öldürmek için İsrail düşmanına en ölümcül silahları vermekten utanmıyorlar.”

“Amerikan çıkarmalarının (yardım) ihtiyacın küçük bir yüzdesini karşılamadığını, kamuoyunu yanıltmayı ve Müslüman halkların dikkatini dağıtarak suçları sürdürmeyi amaçladıklarını” belirtti. Grubun lideri, “Filistin halkının Gazze Şeridi’ndeki şiddetli acılarına rağmen, eşi benzeri olmayan büyük bir kararlılık, sabır, kararlılık ve uyum var” dedi.

Amerikan desteğiyle yıkıcı bir İsrail savaşıyla karşı karşıya olan “Gazze ile dayanışma” kapsamında Husiler, füzeler ve insansız hava araçlarıyla, Kızıldeniz’de İsrail kargo gemilerini veya onlarla bağlantılı olanları hedef alıyor.

ABD öncülüğündeki koalisyonun, Kızıldeniz’deki saldırılarına yanıt olarak 2024 yılı başından bu yana Yemen’in çeşitli bölgelerindeki “Husi mevkilerini” hedef aldığını söylediği baskınlar düzenlemesi, zaman zaman gruptan tepkiyle karşılandı. zaman.

Washington ve Londra’nın müdahalesi ve Ocak 2024’te gerilimin tırmanmasıyla birlikte Husi grubu, artık tüm Amerikan ve İngiliz gemilerini askeri hedefleri arasında gördüğünü duyurdu.

Kaynak: Habervitrini

Hamas-İsrail savaşı nasıl başladı?

Bu sorunun cevabı oldukça karmaşıktır. Ancak, genel olarak Hamas-İsrail çatışmasının kökenleri, İsrail’in 1948’de kurulmasıyla başlar. İsrail’in kuruluşu, Filistin topraklarında yaşayan Arap halkı arasında büyük bir hoşnutsuzluğa neden oldu. Bu hoşnutsuzluk, zamanla Hamas gibi örgütlerin ortaya çıkmasına yol açtı. Hamas, İsrail’in Filistin topraklarını işgal etmesine ve Filistin halkına zulmetmesine karşı mücadele etmek amacıyla kuruldu. Bu nedenle, Hamas-İsrail savaşı, uzun yıllardır süregelen bir çatışmanın sonucudur. Ancak, savaşın tam olarak nasıl başladığına dair kesin bir tarih veya olay belirlemek zordur. Her iki taraf arasındaki gerilim ve çatışma, yıllar içinde birçok faktörün etkisiyle artmış ve devam etmiştir.

 

Hamas’ın İsrail ile savaşı nasıl başladı?

1. İsrail ve Hamas arasında savaş, uzun süredir devam eden siyasi ve toprak anlaşmazlıklardan kaynaklanmaktadır.
2. Hamas-İsrail savaşı, bölgedeki gerilim ve tansiyonun artmasıyla başlamıştır.
3. İsrail ile Hamas arasındaki savaş, taraflar arasında şiddetli çatışmaların patlak vermesi sonucu ortaya çıkmıştır.

 7 Ekim’de Hamas saldırısı nasıl başladı?

Bu sorunun cevabı, olayın detaylarına bağlı olarak değişebilir. Ancak genellikle Hamas’ın İsrail’e karşı gerçekleştirdiği saldırılar, çeşitli provokasyonlar veya gerilimler sonucunda başlamaktadır.

1. Hamas’ın 7 Ekim’de gerçekleştirdiği saldırının arkasındaki nedenler, bölgedeki siyasi ve askeri dinamiklere bağlı olarak farklılık gösterebilir. Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırıları genellikle Filistin topraklarındaki işgal ve baskılara karşı bir tepki olarak gerçekleşmektedir.

2. Hamas saldırısının başlangıcıyla ilgili daha fazla detay ve arka plan bilgisi, bölgedeki siyasi analistler ve uzmanlar tarafından sağlanabilir. Ancak genel olarak, Hamas’ın İsrail‘e karşı gerçekleştirdiği saldırılar, bölgedeki karmaşık ve hassas siyasi durumun bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.

Gazze’ye yönelik saldırılar

1. Gazze’ye yönelik saldırılar, son zamanlarda artan bir endişe kaynağı olmuştur. Bu saldırılar, bölgedeki insanların güvenliğini tehdit etmekte ve insani krizlere yol açmaktadır. Uluslararası toplumun bu duruma müdahale etmesi ve barışçıl çözümler bulunması gerekmektedir.

2. Gazze’ye yapılan saldırılar, bölgedeki gerilimi artırmaktadır. Bu saldırılar, sivil halkın yaşamını tehdit etmekte ve insani yardım faaliyetlerini engellemektedir. Uluslararası toplumun bu saldırılara karşı net bir duruş sergilemesi ve taraflar arasında diyalog ve müzakerelerin teşvik edilmesi önemlidir.

3. Gazze’ye yönelik saldırılar, bölgedeki istikrarı ve barışı tehdit etmektedir. Bu saldırılar, masum insanların hayatını kaybetmesine ve evlerinin yıkılmasına neden olmaktadır. Uluslararası toplumun bu durumu yakından takip etmesi ve taraflar arasında barışçıl bir çözüm bulunması için çaba sarf etmesi gerekmektedir.

 

Filistin hakkında bilgi

 

1. Filistin hakkında bilgi edinmek isterseniz, Orta Doğu’da bulunan bir bölge olduğunu söyleyebilirim. Filistin, tarihi ve kültürel açıdan zengin bir geçmişe sahip olan bir yerdir. Bu bölge, tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve çeşitli dini inançlara sahip insanların yaşadığı bir yer olmuştur.

2. Filistin, coğrafi olarak Ürdün Nehri’nin batısında yer alır ve İsrail ile sınırları bulunur. Bu bölge, Kudüs gibi kutsal şehirleri içerir ve bu nedenle İslam, Hristiyanlık ve Yahudilik gibi üç büyük din için önemli bir merkezdir. Filistin’in tarihinde, İsrail-Filistin çatışması gibi önemli olaylar da yer almaktadır.

3. Filistin’in ekonomisi tarım, sanayi ve turizme dayanmaktadır. Zeytin, üzüm, tahıl ve narenciye gibi tarım ürünleri bu bölgede yetişir. Ayrıca, el sanatları ve geleneksel ürünler de Filistin’in ekonomisine katkı sağlar. Turizm ise tarihi ve dini yerleri ziyaret eden turistlerin ilgisini çeker. Filistin’in kültürel mirası ve doğal güzellikleri, bu bölgeyi keşfetmek isteyenler için cazip bir seçenek haline getirir.

 

 

 

1. Filistin hakkında bilgi: Filistin, Orta Doğu’da bulunan bir bölgedir ve tarihi ve kültürel öneme sahiptir. Bu bölge, tarih boyunca çeşitli imparatorluklar tarafından yönetilmiştir ve pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Filistin, hem İslam, hem de Hristiyan ve Yahudi dini inançları için önemli kutsal yerlere ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca, Filistin, İsrail ile yaşanan uzun süredir devam eden bir anlaşmazlık ve çatışma ile de tanınır.

2. Filistin, kıyısı Akdeniz’e uzanan bir bölgedir ve Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs gibi farklı bölgelerden oluşur. Bu bölge, coğrafi ve jeopolitik olarak da önemli bir role sahiptir ve Orta Doğu barış sürecinde önemli bir odak noktasıdır. Filistin’de yaşayan insanlar, farklı kültürlere, dil ve dini inançlara sahiptir. Ancak, Filistin halkı, kendi devletlerini kurma ve topraklarını koruma konusunda uzun bir süredir mücadele etmektedir.

3. Filistin hakkında yapılan çalışmalar ve araştırmalar, bölgenin zengin tarihi ve kültürel mirasını ortaya çıkarmaktadır. Bu bölge tarihsel olarak ticaret yolları üzerinde bulunması nedeniyle farklı medeniyetlerin etkisi altında kalmıştır. Filistin’deki yerleşimler, antik dönemlerden kalma kalıntılar ile doludur ve bu bölgede yapılan kazılar, geçmişin izlerini gün yüzüne çıkarmaktadır. Bu nedenle,

 

 

1. Filistin hakkında bilgi edinmek oldukça önemlidir. Orta Doğu coğrafyasında yer alan bu bölge, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Filistin’in kutsal sayılan şehirleri olan Kudüs, Beytüllahim ve Beytüşşebap gibi yerler, üç büyük din için de oldukça önemli bir konuma sahiptir. Bu nedenle Filistin’in tarihi, kültürel ve dini açıdan zengin bir geçmişe sahip olduğunu söyleyebiliriz.

2. Filistin toprakları, son yıllarda yaşanan siyasi çalkantılar ve çatışmalar sebebiyle dünya gündeminden hiç düşmeyen bir bölge haline gelmiştir. İsrail ile Filistin arasındaki uzun soluklu ihtilaflar, Filistin’in bağımsızlığı için verilen mücadeleler ve bölgede yaşanan insan hakları ihlalleri konuları uluslararası tartışmalara neden olmaktadır. Dolayısıyla Filistin hakkında bilgi sahibi olmak, bireylerin dünya siyasetini ve insan hakları konularını daha iyi anlamalarını sağlayacaktır.

3. Filistin’in jeopolitik konumu, doğal kaynakları ve insanların yaşam koşulları gibi konular da başta BM olmak üzere tüm dünya devletleri için önemli bir odak noktası olmaya devam etmektedir. Filistin halkının yaşadığı zorluklar, göç nedenleri ve mülteci sorunu da dünya genelinde insan hakları savunucularının ve yardım kuruluşlarının dikkatini çekmektedir.

 

 

1. Filistin hakkında bilgi edinmek isterseniz, bu Orta Doğu’da yer alan bir bölge ve ülke ile ilgili önemli detayları içerir. Filistin, İsrail ile çevrili bir coğrafi alana sahip ve tarihi, kültürel ve politik olarak büyük bir öneme sahiptir. Bu bölge aynı zamanda tarihsel olarak önemli yerlerden bazılarına da ev sahipliği yapmaktadır.

2. Filistin, Yahudilerin dini ve tarihi mirasının önemli bir parçası olan Kudüs şehrine ev sahipliği yapmaktadır. Bu nedenle, İsrail-Filistin çatışması hala devam etmektedir ve bu konu dünya genelinde büyük bir dikkat çekmektedir. Filistin’in başkenti olarak kabul edilen Doğu Kudüs, hem İsrail hem de Filistin devletinin başkenti olarak talep edilmektedir.

3. Filistin’in tarihi, yerel halkın topraklarını, kültürlerini ve kimliklerini koruma mücadelesiyle şekillenir. Yapılan arkeolojik kazılar, bu bölgenin binlerce yıl öncesine dayanan zengin bir tarihe sahip olduğunu göstermektedir. Ayrıca Filistin, birçok turistik cazibe merkezine de ev sahipliği yapmaktadır. Örneğin, Beytüllahim’de Hristiyanlar için önemli bir dini mekan olan İsa’nın doğum yeri bulunmaktadır. Tüm bu bilgiler, Filistin hakkında daha fazla bilgi edinmek için başlangıç noktaları olarak kullanılabilir.

Diyar21Haber

 

Kandilli son depremler listesi için TIKLAYIN
AFAD son depremler listesi için TIKLAYIN
DEPREM iLE iLGiLi HABERLER

CANLI SKOR