Gazze unutulmaya terk edilmemelidir.. Diyar21 News
Kurkutata: Önümüzdeki yerel seçim atmosferinden dolayı Gazze unutulmaya terk edilmemelidir
Peygamber Sevdalıları, siyonist işgal rejimin 3 aya yaklaşan bombardımanı altında harabeye dönen Gazze’ye ve Filistin’de yaşananlara dikkat çekmek için farklı etkinlikler düzenlemeye devam ediyor.
Gazzeli Mazlumların arşı titreten çığlıklarına ses olmak ve orada yaşatılan siyonist vahşeti dünyaya duyurmak için 7 Ekim’den bu yana meydanlardan ayrılmayan Peygamber Sevdalıları, ülke genelinde Gazze’yi gündemde tutmaya devam ediyor.
Bu kapsamda İstanbul’un Üsküdar ilçesinde Peygamber Sevdalıları Üsküdar Temsilciliği tarafından basın açıklaması düzenlendi.
Düzenlenen basın açıklamasına, HÜDA PAR Üsküdar Belediye Başkan Adayı Av. Feyzullah Çiftçi ve duyarlı vatandaşlar katıldı.
Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda Peygamber Sevdalıları adına basın açıklamasını Yahya Kurkutata okudu.
“Selahaddin-i Eyyubi’nin ve Sultan Abdülhamit Han’ın torunları olarak bizler de meydanlara akın etmeye devam edeceğiz”
Siyonist işgal rejiminin 140 gündür Gazze’de zulüm ve katliamlarına devam ettiğini hatırlatan Kurkutata, “Gazze’de 7 Ekim’den bu yana şehid edilen Filistinli kardeşlerimizin sayısı 30 bine, yaralı kardeşlerimizin sayısı ise 70 bine yaklaşmaktadır. Tüm yaşanan bu vahşetle birlikte işgalci siyonistlerin engelinden dolayı hâlen enkaz altında ve yol kenarlarında katledilenlerin cenazelerine ulaşılamamaktadır. Dünyanın dört bir yanında vicdan sahibi halklar siyonist vahşete dur demek adına meydanlara akın etmektedirler. Selahaddin-i Eyyubi’nin ve Sultan Abdülhamit Han’ın torunları olarak bizler de meydanlara akın etmeye devam edeceğiz. Halklar siyonist vahşete karşı her türlü fedakarlığı yapmaya devam etmektedir. Aynı şeklide devlet idarecileri de siyonist vahşete karşı somut adımlar atmalıdır. Bizlerin bir araya gelişi direnişe moral, siyonistlere korku, bu zulme sessiz kalan devlet liderlerine de cesaret kaynağı olmasını temenni ediyoruz. Devletlerin ali menfaatleri mazlumların kanı üzerinden bina edilmez. Dünyanın gözleri önünde işlenen bu vahşete, batılı devletlerin Siyonistlere açık desteğine Müslüman devlet liderlerinin pratikte arka çıkması kabul edilebilir bir durum değildir. Modern çağın karanlık dönemini yaşamaktayız. İslam ülkelerinden bazı devletlerin Siyonistlerle askeri, ticari ve diplomatik ilişkilerini devam etmeleri, Selahaddin-i Eyyubi’nin, Sultan Abdülhamit Han’ın kemiklerini sızlatmaktadır. Yaşanan bu vahşete karşın, siyonistlere arka çıkanlar tarihin karanlık sayfalarında yerini almaktadırlar.” dedi.
“Göz göre göre soykırım suçu işleyen bu terör şebekesine gıda, yaş sebze ve meyve, petrol, elektrik, çelik satışı derhal durdurulmalıdır”
Siyonistlerle ticari ilişkilerin sürdürülmesine son verilmesi gerektiğini vurgulayan Kurkutata, “Siyonistlerle ticari ilişkilerin devam edilmesi işlenen soykırıma ortak olmak kadar büyük bir vebali vardır. Göz göre göre soykırım suçu işleyen bu terör şebekesine gıda, yaş sebze ve meyve, petrol, elektrik, çelik satışı derhal durdurulmalıdır. Bu konuda somut adımlar atılmalıdır. Yaşanan bunca vahşet ve dehşette rağmen hiçbir mazeret Gazze’yi ikinci plana atmamalıdır. Bizler hangi şart ve durumda olursak olalım, Gazze bizim ilk gündemimiz olmalıdır. Önümüzdeki yerel seçim atmosferinden dolayı Gazze unutulmaya terk edilmemelidir. Hatta bu seçimin ana konusu ve tüm partilerin gündemi siyonist işgal rejiminin haritandan silinmesi ve yaşanan bu soykırımın son bulması yönünde atılması gereken somut adımlar olmalıdır. Yaklaşık 4 buçuk aydan fazladır, siyonist çeteler pervasızca tüm dünyanın kınamalarına aldırış etmeksizin katliam, zulüm ve baskılarına devam etmektedir. Bu da bize göstermektedir ki; siyonist çetelerin anlayacağı dil, kınama ve bürokratik dil değil, siyonistlerin anlayacağı dil, ansızın bir sabah gelebiliriz ve bu zulümlere son veririz dilidir. Hepimizin malumu Siyonistler ancak güçten anlar. Müslüman devletler bu gücünü göstermeli ve üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir.” şeklinde konuştu.
“Refah’ta siyonistlerin yıkım ve katliamlarına müsaade edilmemeli ve kardeşlerimiz yalnız bırakılmamalıdır”
Dünya tarihinde bir ilk olarak tüm dünyanın gözleri önünde canlı yayınlarla servis edilen vahşete dünya ülkelerinin sessizliklerini sürdürmemeleri ve somut adımlar atmaları çağrısında bulunan Kurkutata, “Bir avuç siyonist koskoca iki buçuk milyar Müslüman nüfusun gözlerinin içine baka baka bu zulümleri yapmaya, cinayetleri işlemeye, sivil yerleşim yerlerini tahrip etmeye, cami, okul ve kamu kurumlarını yerle bir etmeye cesaret edebiliyorsa bu Müslüman liderlere ve halklarına büyük bir ayıp olarak yeter. Uluslararası Adalet Divanında soykırımla yargılanan israil, son saldırılarında kendi ürettiği ve ABD kaynaklı teknolojinin son ürünü yapay zeka yazılımları, hava ve deniz sistemleri ile akıllı mühimmat kullanarak Gazze’yi adeta savaş test alanına dönüştürdü. Gazze halkı siyonitlerin saldırıları neticesinde tehcire zorlanarak Refah kentine sığınmak zorunda bırakıldı. Refah’ta trajik koşullar göz önüne alındığında, insanlar en temel ihtiyaç maddelerinden dahi yoksun olmaları nedeniyle son derece zor ve acımasız koşullarda yaşamaktadırlar. Tehcire zorlanan Gazzeli kardeşlerimiz Refah kentinde siyonistlerin saldırılarına maruz kalmaktadır. Bir buçuk milyon nüfusun birikmiş olduğu Refah’ta siyonistlerin yıkım ve katliamlarına müsaade edilmemeli ve kardeşlerimiz yalnız bırakılmamalıdır.” diye belirtti.
“Siyonistlerin sinsi planlarına karşı somut adımlar atılmalıdır”
Kurkutata, “İslam coğrafyasının bağrına paslı bir hançer gibi saplanan siyonist işgal çetesi, sadece mazlum Filistin halkına değil başta İslam Ümmeti olmak üzere tüm insanlığa savaş açmıştır. On yıllardan bu yana süregelen bu zulüm ve işgal furyası neticesinde sayısı yüzbinleri aşan kardeşimiz şehit edilmiş, toprakları gasp edilmiş ve milyonlarca Filistinli vatanlarından tehcir edilmiştir. İşgal rejiminin Gazze’deki saldırılar devam ederken, işgal altındaki Kudüs’te yeni bir Yahudi işgal birimi kurmayı planlamaktadır. Siyonistlerin sinsi planlarına karşı somut adımlar atılmalıdır. Ey ehli vicdan sahibi olan yetkililer ve dünya kamuoyunun duyarlı liderleri sizlere sesleniyoruz; bu vahşete dur demenin vakti çoktan gelip geçmiştir. Buradan Müslüman liderler başta olmak üzere tüm dünya liderlerine halklarına ve uluslararası kamuoyuna sesleniyoruz; 7 Ekim operasyonu 75 yıllık işgal, katliam, soykırım ve yayılma politikasına karşı verilen kurtuluş hareketi veya mücadelesidir. Bu kalkışma durup dururken olmuş bir mesele değildir. Bu anlamda Filistinlilerin birikmiş öfke ve işgalden kurtuluş arzularının baş aktörü ve temsilcisi HAMAS olmuştur. Gazze’nin meşru hükümeti olan HAMAS’ın yer almadığı ve rızasının olmadığı hiçbir anlaşmanın meşruluğu yoktur. HAMAS’ın siyonist işgal çetelerinin mazlum Gazze halkına yönelik saldırılarının durdurulmasına yönelik talep ve istekleri yerine getirilmelidir.” şeklinde konuştu.
“Siyonistlere her türlü maddi desteği veren ülkeleri kınıyoruz”
Deniz yoluyla siyonist işgalcilere ürün gitmesine engel olan Yemen’i takdir ettiklerini belirten Kurkutata, “Deniz yolundan siyonistlere ürün gitmeyince siyonistler kara yolunu devreye soktu. Hindistan’dan siyonistlere gelen ürünler Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Krallığı ve Ürdün’den kara yoluyla ulaşmaktadır. Siyonistlere her türlü maddi desteği veren ülkeleri kınıyoruz. Bu ülkelerin Arap halklarından, siyonistlere giden bu yardımları durdurmalarını ve bu yolu kesmeleri için harekete geçmeye çağırıyoruz. İslam ülkeleri siyonist işgale son verecek adımları atamaktan acizse, kapıları açın halklar siyonistlere gereken dersleri verecek cesaret ve kudrete sahiptir. Kudüs’ün özgürlüğüne kavuşması ve Gazze’deki soykırıma son vermek isteyen hareket, cemaat ve halklara koridor açılmalıdır. Türkiye’nin başını çektiği bir yardım koridoru veya deniz filosu yola çıkarılmalıdır. Sadece İslam ülkeleri değil, duyarlı ve vicdan ehli hangi ülke varsa katılımları sağlanmalıdır. Bu filonun güvenliği de alınarak direk Gazze’ye gidilmelidir.” şeklinde tepkisini dile getirdi.
“Türkiye, işgal devam ettiği sürece siyonistlerle bütün ilişkilerini askıya almalıdır”
Kurkutata, “Güney Afrika Cumhuriyeti’nin asil duruşunu, Filistin halkına verdiği desteği, Gazze’ye yönelik saldırıyı püskürtmek için gösterdiği samimi çabayı ve israilin vahşi suçlarına karşı samimi adımlarını takdir ediyoruz. Bu asil insani harekete destek veren tüm ülkelere teşekkürlerimizi iletiyoruz. Türkiye’deki havalimanları ve deniz limanları siyonistlerin her türlü gemi ve uçaklarına kapatılmalıdır. Buradan oraya ticari veya askeri bir mal gidiş veya gelişi durdurulmalı, Gazze halkını açlık, susuzluk ve ilaçsızlığa mahkum eden siyonistlerin erzaklarının ülkemizden gitmesi ayıbından kurtulmalıdır. Türkiye, işgal devam ettiği sürece siyonistlerle bütün ilişkilerini askıya almalıdır. Yaptığı bütün anlaşmalarını da feshetmelidir. Daha sonra ise ilişkileri tamamıyla kesip siyonist işgalci israili devlet olarak tanımaktan vazgeçmelidir. Meydanlar boş bırakılmamalıdır. Siyonistlerin ve destekçilerinin mallarına süresiz bir şekilde boykota devam edilmelidir. Filistin direnişine maddi desteğe aralıksız devam edilmelidir. Gazze’deki çocukların, kadınların, yaşlıların ve savunmasız insanların feryatları duyulmalı, bu konuda çözüm odaklı çalışmalar derhal başlatılmalıdır. Hastanelerde tedavi olmayı bekleyen; bebek, çocuk, kadın, yaşlı ve savunmasız insanlara tıbbi ve insani yardımların ulaştırılması için acilen insani yardım koridoru açılmalıdır. Hastanelere ve sivil yerleşim yerlerine siyonist saldırıların durdurulması için gerekli adımlar atılmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Düzenlenen basın açıklaması İlahiyatçı İbrahim Halil Yıldız’ın okuduğu basın açıklaması ile nihayete erdi.
Kaynak: Guneydoguguncel
2024 Türkiye Yerel Seçimleri, ülkemizin yerel yönetimlerini belirlemek amacıyla düzenlenen bir seçim sürecidir. Bu seçimler, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve il genel meclis üyelerinin belirlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. 2024 yılında gerçekleşecek olan bu seçimler, Türkiye’nin demokratik sürecinde önemli bir adımdır ve halkın yerel yönetimler üzerinde söz sahibi olmasını sağlamaktadır.
2024 Türkiye Yerel Seçimleri, ülkemizin demokratik yapısının temel taşlarından biridir. Bu seçimlerde, vatandaşlarımız yerel yönetimlerin geleceğini belirleme hakkına sahiptir. Belediye başkanlarının ve meclis üyelerinin seçimi, yerel hizmetlerin etkin bir şekilde yürütülmesi ve halkın ihtiyaçlarının karşılanması açısından büyük önem taşımaktadır. Bu seçimler, yerel yönetimlerin daha şeffaf, hesap verebilir ve katılımcı bir şekilde çalışmasını sağlamak amacıyla düzenlenmektedir.
2024 Türkiye Yerel Seçimleri, ülkemizin demokratik sürecinde halkın iradesinin yansıdığı önemli bir dönemdir. Bu seçimlerde, vatandaşlarımızın tercihleri doğrultusunda yerel yönetimlerin şekillenmesi hedeflenmektedir.
1. 2024 yılında Türkiye’de yerel seçimler gerçekleştirilecek. Bu seçimler, Türkiye’nin farklı illerinde ve ilçelerinde yapılacak ve halkın yerel yöneticilerini belirlemesine olanak tanıyacak. Yerel seçimler, demokratik bir süreç olarak kabul edilir ve vatandaşların oy kullanarak tercihlerini ifade etmelerine olanak sağlar.
2. 2024 yılında Türkiye’de beklenen yerel seçimler, toplumun siyasi yöneticilerini belirlemesi açısından büyük önem taşıyor. Bu seçimlerde, Türkiye’nin farklı bölgelerindeki vatandaşlar, adaylar arasından tercih yaparak kendi il ve ilçelerinin yönetimine katkıda bulunacaklar. Yerel seçimler, yerel yönetimlerin gerçekleştireceği projelerin ve hizmetlerin belirlenmesinde önemli bir rol oynar.
3. 2024 yılında yapılacak olan yerel seçimler, Türkiye’nin demokrasisinin önemli bir göstergesidir. Her seçimde olduğu gibi, Türkiye’de de yerel seçimlerle halkın iradesi yönetime yansıyacak ve yerel yöneticiler halkın doğrudan tercihiyle belirlenecektir. Bu seçimler, yerel yönetimlerin vatandaşlara daha iyi hizmet sunması ve bölgelerin kalkınması adına büyük önem taşır. Yerel seçimlerde oy kullanmak, vatandaşların demokratik katılımını sağlayan temel bir hak ve sorumluluktur.
1. 2024 yılında Türkiye’de yerel seçimler yapılacak. Bu seçimler, yerel yönetimlerin belirlenmesi için önemli bir dönüm noktası olacak. Türkiye’nin farklı illerinde belediye başkanları ve meclis üyeleri seçilerek yerel yönetimlerin oluşumu tamamlanacak. Bu seçimlerde halk, belediye başkanlarının ve meclis üyelerinin projelerini değerlendirerek geleceğe yönelik tercihlerini yapacak.
2. 2024 yerel seçimleri, Türkiye’nin yerel yönetimlerinde değişimi ve ilerlemeyi sağlayacak bir süreç olacak. Her bir ilde adaylık süreçleri başlayacak ve vatandaşlar, kendilerini en iyi temsil edecek olan belediye başkanlarını seçecek. Bu süreçte, adayların vizyonları, projeleri ve hizmet anlayışları ön plana çıkacak. Halk, kendi il ve ilçelerinde daha iyi bir yaşam standartı için tercihlerini yapacak.
3. 2024 Türkiye yerel seçimleri, demokrasinin en temel unsurlarından biri olan seçme ve seçilme hakkının kullanılması açısından önem taşıyor. Yerel yönetimler, vatandaşların günlük hayatını etkileyen kararlarda söz sahibi olmalarını sağlıyor. Bu seçimlerde, vatandaşlar oy kullanarak tercihlerini dile getirecek ve belediyelerin gelecekteki çalışmalarına yön verecekler. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve halkın katılımının sağlanması için önemli bir fırsat sunan 2024 yerel seçimleri, Türkiye’nin demokratik sürecinde önemli bir kilometre taşı olacak.
1. 2024 yılında Türkiye’de yerel seçimler yapılacak. Bu seçimler, yerel yönetimlerin belirlenmesi için önemli bir dönüm noktası olacak. Türkiye’nin farklı illerinde belediye başkanları ve meclis üyeleri seçilerek yerel yönetimlerin oluşumu tamamlanacak. Bu seçimlerde halk, belediye başkanlarının ve meclis üyelerinin projelerini değerlendirerek geleceğe yönelik tercihlerini yapacak.
2. 2024 yerel seçimleri, Türkiye’nin yerel yönetimlerinde değişimi ve ilerlemeyi sağlayacak bir süreç olacak. Her bir ilde adaylık süreçleri başlayacak ve vatandaşlar, kendilerini en iyi temsil edecek olan belediye başkanlarını seçecek. Bu süreçte, adayların vizyonları, projeleri ve hizmet anlayışları ön plana çıkacak. Halk, kendi il ve ilçelerinde daha iyi bir yaşam standartı için tercihlerini yapacak.
3. 2024 Türkiye yerel seçimleri, demokrasinin en temel unsurlarından biri olan seçme ve seçilme hakkının kullanılması açısından önem taşıyor. Yerel yönetimler, vatandaşların günlük hayatını etkileyen kararlarda söz sahibi olmalarını sağlıyor. Bu seçimlerde, vatandaşlar oy kullanarak tercihlerini dile getirecek ve belediyelerin gelecekteki çalışmalarına yön verecekler. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve halkın katılımının sağlanması için önemli bir fırsat sunan 2024 yerel seçimleri, Türkiye’nin demokratik sürecinde önemli bir kilometre taşı olacak.
Kandilli son depremler listesi için TIKLAYIN
AFAD son depremler listesi için TIKLAYIN
DEPREM iLE iLGiLi HABERLER
CANLI SKOR