Erdoğan’dan ABD Dışişleri Bakanı’na sert çıktı!
Erdoğan’dan ABD Dışişleri Bakanı’na sert çıktı!
Erdoğan’dan ABD Dışişleri Bakanı’na sert tepki!
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile ABD’li mevkidaşının görüşmesine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben İsrail’e Yahudi sıfatıyla yaklaşıyorum” düşüncesine karşı çıktı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Afrika 4. İş ve Ekonomi Forumu Kapanış Töreni’nde konuştu.
Dünyanın nefesleri tutarak takip ettiği İsrail-Filistin arasındaki savaşa değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, önemli başlıklara değindi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün dünyaya sesleniyorum” diyerek 2 milyon insanın elektrik, su, yakıt, gıdasını kesmenin “İnsan hakları ihlali” olduğunu vurguladı.
“Biz yardım gönderirken Amerika, İngiltere uçak gemisi göndermeyi konuşuyor”
Gazze’ye insanı yardımların devam edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti;
Biz bunu yaparken, Katar bu tür yardımları yaparken aynı şekilde Suudi Arabistan yaparken bir de bakıyoruz ki Amerika ve İngiltere buraya uçak gemisi göndermeyi konuşuyor. İnsan hakları evrensel beyannamesinde acaba bunlar var mı? Şu anda Gazze’de kadın çocuk anne ne var ne yok hepsi yok ediliyor. Bundan kimse dert yanmıyor ama biz dertliyiz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ErdoğanCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
“Eğer insan haklarına zerre saygınız varsa…”
Eğer insan haklarına zerre kadar saygınız varsa o zaman kusura bakmasınlar herkesin “Acaba biz buraya ne gibi bir yardımda bulunabiliriz” bunu konuşması lazım. Gazze’ye insani yardımlarımızı ulaştırmaya devam edeceğiz.
“Gazze mazlumdur”
Bir diğer yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze şu an itibarıyla mazlumdur, mağdurdur. Ama İsrail’in böyle bir mazlum durumu söz konusu değil.” cümlelerini de ekledi.
ABD Dışişleri Bakanı’na tepki
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile ABD Dışişleri Bakanı’nın görüşmesine değindi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ErdoğanCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
“Ben İsrail’e Yahudi sıfatıyla yaklaşıyorum”
Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadeleri aktardı;
ABD Dışişleri Bakanı benim bakanımla görüştü. İsrail’e dışişleri bakanı sıfatıyla değil bir Yahudi sıfatıyla yaklaşıyorum diyor. Bu nasıl politikacı, bu nasıl yaklaşım? Bunu sana söylediği zaman karşıdakiler de şunu derse; Ben de bölgeye bir Müslüman sıfatıyla yaklaşıyorum derse ne diyeceksin?
“O çocukların halini görmüyor musun?”
Biz Yahudi öbür tarafta Türk şu bu demiyoruz ya karşındakine insan sıfatıyla yaklaşacaksın. O çocukların halini görmüyor musun o şehit edilen yavruların halini görmüyor musun? Ne diyor düşünün ben seninle dışişleri bakanı sıfatıyla değil bir Yahudi olarak konuşuyorum biz bu güne kadar hiç böyle yaklaşmadık. Ülkemdeki İsrail büyükelçiliklerini her türlü koruma altına aldık. Bu tür dönemlerde her şey olabilir ve biz ülkemizdeki büyükelçilikleri bizim güvencemiz altına olması gerekir diyerek güvence altına tuttuk.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ErdoğanCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
“Bizim SİHA’mızı ABD düşürdü mü, biz seninle NATO’da nasıl beraberiz?
ABD Başkanının dün Suriye konusunda yaptığı açıklamadaki yaklaşımı bizde kendilerinin bölgedeki faaliyetleri için ifade ediyoruz. Yani Amerika’nın PKK’nın Suriye’deki uzantılarıyla bu ülkede yürüttüğü faaliyetler Türkiye’nin milli güvenliği için olağanüstü bir tehdit mahiyetine sahiptir. Biz Amerika ile NATO’da beraber değil miyiz? Beraberiz, peki bizim SİHA’mızı ABD düşürdü mü? Düşürdü, biz seninle NATO’da nasıl beraberiz? Nasıl böyle bir şey yapabilirsiniz? Aramızda güvenlik sorunu var. Söz konusu açıklama müttefiklik ve stratejik ortaklık ruhuyla bağdaşmadığı gibi Suriye’yi bölmeye çalışan terör örgütlerine de cesaret vermektedir.
“Filistin Devleti kurulmadan bölgeye huzur gelmeyecek”
Ülkemize yönelik terör tehdidini terör örgütünün arkasında kimin olduğuna bakmaksızın kaynağında ortadan kaldırmakta kararlıyız. DEAŞ ile göğüs göğüse çarpışan şehitler verme pahasına bu terör örgütünü hezimete uğratan tek NATO müttefiki olarak bize karşı oynanan bu tiyatroyu sadece acı bir tebessümle karşılıyoruz. Tiyatro oynayanları kendi senaryolarıyla baş başa bırakıp kendi milli güvenliğimizin gerektirdiği adımları atmayı sürdüreceğiz. Son gelişmeler 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan coğrafi bütünlüğe sahip, bağımsız, egemen bir Filistin Devleti kurulmadan bölgeye huzur gelmeyeceğini bir kez daha göstermiştir.
“Afrika’da olumlu gelişmelerle birlikte üzücü hadiseler de yaşanmaktadır”
Kendi topraklarında asırlarca baskıya, sömürüye, işgale maruz kalmış Afrikalı dostlarımızın da 1967 sınırları içinde bir Filistin Devleti’nin hayata geçirilmesi için gerekeni yapacaklarından şüphe duymuyorum. Afrika’da olumlu gelişmelerle birlikte üzücü hadiseler de yaşanmaktadır. Sudan’da akan kardeş kanının bir an evvel durmasını ve krizin suhuletle çözülmesini temenni ediyoruz.
“Gabon’da huzur ve istikrarın korunmasının önemli olduğunu düşünüyoruz”
Sudan halkının acılarını hafifletmek için insani yardımlarınızı sürdüreceğiz. Sahel bölgesinin ciddi siyasi, ekonomik, sosyal ve güvenlik sınamalarıyla yüzleştiği bir gerçektir. Son günlerde sıkıntılı günler yaşayan Nijer’in en kısa zamanda anayasal düzene ve demokratik bir yönetime kavuşmasını ümit ediyoruz. Soruna barışçıl bir çözüm için yürütülen çalışmaların başarıya ulaşmasını diliyoruz. Nijer’e yapılacak herhangi bir askeri müdahalenin bu ülke ile birlikte bölgenin tamamını daha derin bir istikrarsızlığa sürükleme riski vardır. Gabon’da huzur ve istikrarın korunmasının önemli olduğunu düşünüyoruz.
“PKK ile masum Afrikalıların canına kasteden bu terör örgütleri arasında hiç bir fark yoktur”
Dünya beşten büyüktür şiarıyla yürüttüğümüz kutlu mücadeleyi sadece kendimiz için değil Afrikalı kardeşlerimiz için de veriyoruz. Son bir kaç yılda yaşadıklarımız tüm insanlığın kaderini güvenlik konseyi üyesi beş ülkenin insafına bırakmanın yanlışlığını bir kez daha ortaya koydu. 1,5 milyara yaklaşan nüfusuyla Afrika Kıtası’nın güvenlik konseyinde söz ve karar hakkının olmaması çok büyük bir adaletsizliktir. Afrika’nın güvenlik konseyinde hak ettiği şekilde temsil edilebilmesi için güç birliği yapmamız gerektiğine inanıyorum. Yaklaşık 40 yıldır bölücü terörle mücadele eden bir ülke olarak Afrikalı kardeşlerimizin karşılaştığı güvenlik sınamalarını gayet iyi biliyoruz. Boko Haram, Eş-Şebap, DEAŞ gibi örgütler sadece bir kaç ülkenin sorunu değil, hepimizin ortak düşmanıdır. Bizim nazarımızda FETÖ ve PKK ile masum Afrikalıların canına kasteden bu terör örgütleri arasında hiç bir fark yoktur.
” Türkiye-Afrika ilişkilerinin geleceğine damga vuracağız”
FETÖ ile mücadelemize destek veren bu teröristlerin faaliyetlerini yasaklayan, örgütle iltisaklı sözde eğitim kurumlarını Maarif Vakfı’mıza devreden veya kapatan tüm dostlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. Bir Afrika ata sözünde bugün yaptığımız her şey tarihe kazınır deniliyor. İnşallah biz de bugün yaptığımız işler ve aldığımız kararlarla Türkiye-Afrika ilişkilerinin geleceğine damga vuracağız.
Kaynak: Habervitrini.Com