AHLAKİ DEĞERLERİN ŞAHSİYET OLUŞUMUNA ETKİSİ

ahlaki-degerlerin-sahsiyet-olusumuna-etkisi

AHLAKİ DEĞERLERİN ŞAHSİYET OLUŞUMUNA ETKİSİ

Bu hafta Cuma sohbeti konuğumuz Hazro İlçe Müftüsü Sait Ocak

AHLAKİ DEĞERLERİN ŞAHSİYET OLUŞUMUNA ETKİSİ

 

Mehmet Zeki Özer özel                                                                                                   

            İnsanın kişiliği, kalıtım yoluyla gelen özellikleriyle birlikte yaşamı boyunca çeşitli faktörlerden etkilenerek oluşmaktadır. Ahlakî değerler, şahsiyetin meydana gelmesinde etkili olan en önemli faktörlerden biridir. Bundan dolayı insanın bebeklik döneminden itibaren iyi ve güzel değerlerle yetiştirilmesi hem bireyin hem de toplumun barış, huzur ve mutluluğu için son derece önemlidir.

İnsan yaratılış bakımından bünyesinde zıtlıkları barındırmaktadır. Bundan dolayı birçok ilim dalı tarafından incelenmiştir.  Örneklendirecek olursak psikoloji, felsefe, biyoloji gibi bilim dalları insanı kendisini ilgilendirdiği alanla ilgili incelemiştir. Manevi değerleri içerisinde barındıran din ise insanı farklı bir boyutta tüm yönleriyle ele almıştır. Zira dine göre insan, varlıklar aleminde zirvede bulunmaktadır. İnsan-insan ilişkisi, insan-canlı ilişkisi ve insan-cansız ilişkisinin nasıl olması gerektiği dinin belirleyeceği temel ilkelere göre olmaktadır. Dinin bundaki asıl gayesi insanın  kendisine, ailesine, çevresine ve topluma faydalı olmasını sağlamaktır.

İnsanlar fiziksel özellikleri bakımından birbirlerinden farklı oldukları gibi ruhsal ve ahlaki açılardan da birbirlerinden farklıdırlar. Bunun için insanların istekleri, arzuları ve duyguları farklı olmaktadır. Bu farklı özellikler insanın kişiliğinin oluşumundaki en önemli faktörlerdendir. Kişiliğin oluşumunu en fazla etkileyen faktörler kalıtım ve çevresel faktörlerdir. Kalıtım faktörü, anne-babadan genetik yollarla geçerken, çevre faktörü ise aile, din, eğitim, arkadaş, iletişim, örf ve geleneklerden oluşmaktadır.

İnsanoğlu hayatı boyunca birtakım aşamalardan geçerek gelişimini tamamlayan bir varlıktır. Bu anlamda insan bebeklik, çocukluk, gençlik ve yaşlılık evrelerinden geçmektedir. Bebeklik ve çocukluk evreleri kişiliğin oluşumunda son derece önemli bir rol almaktadır. Zira gelişimin diğer evreleri bu iki evreye göre şekillenir. İnsan çocukluk döneminde gördüğü, duyduğu, gözlemlediği ve öğrendiği her şey ilerde karşısına çıkmaktadır. Bunun için çocuklara küçük yaşlardan itibaren sevgi, saygı, merhamet, şefkat, doğruluk, iyilik ve dürüstlük gibi değerler öğretilmelidir. Peygamberimizin(s.a.s): “Çocuğunuz yedi yaşına geldiğinde onlara namazı emredin…” hadisi çocukluk döneminde verilen eğitimin ne derece önemli olduğunu ortaya koymaktadır.

Modern çağımızda gençlerimizin manevi değerlerinden uzak bir şekilde idealleri olmadan, görünüşe değer vererek, zevkleri basit ve sıradan, özgür düşünemeden, bilgi ve kültür donanımı düşük olarak yetişmeleri bizleri son derece üzmektedir. Bunda başta anne-babalar olmak üzere hepimizin payı olduğunu kabul etmemiz gerekir. Gençlerimiz bilgi makinesine dönüştürülmeden dini değerlerine sahip, örf ve geleneğine bağlı bir şekilde yetiştirilmeleri geleceğin sağlam temeller üzerine inşa edildiğinin göstergesidir. Bunun için özellikle genç kuşakları sanal hayattan alıp gerçek hayatın içine almamız gerekir. Zira Efendimiz(s.a.s.) gençleri sever, onlara değer verdiğini gösterir ve onlara önemli görevler verirdi. Mesela; Medineli Müslümanlara Kur’ân öğretmek için görevlendirilen Mus’âb b. Ümeyr 35, Yemen’e kâdı olarak giden Muaz b. Cebel 20 yaşındaydı.  Tebük seferinde Malik b. Neccar oğullarının sancağını 20 yaşında olan Zeyd b. Sâbit almış, Şam tarafına gönderilen ordunun komutanlığına Üsâme b. Zeyd görevlendirilmiştir.

Günümüzde insana sunulan hizmetler onu mutlu etmemiştir. Aksine birçok sorunla birlikte huzursuzluk, dert, keder ve ahlaksızlıkları doğurmuştur. Bunun en önemli sebebi modernizmin insanı bir obje olarak görüp onu kendi değerlerinden uzaklaştırmasıdır. Çünkü modernizmin insan tasavvuru sadece maddi yönle olmuş, maneviyatı hiç dikkate almamıştır. Günümüz insanının değerlerinin değersizleştiği, ahlakının çöktüğü bu noktada bundan kurtulmanın muhakkak bir çözümü de vardır. Kurtuluş reçetesi ahlakı bilmektir. Bu bağlamda yapılması gerekenler arasında şunları sayabiliriz: Anne-babaya iyilikte itaat etmek, büyüklere saygılı olmak, küçükleri sevmek, ihtiyaç sahiplerine yardım etmek, okuduğunu hayatına tatbik etmek, devlet ve milletine yararlı bir fert olmak… Bu ve benzeri değerleri içselleştiren biri, iyi bir Müslüman portresi çizerek hem kendi hayatını güzelleştirir hem de çevresine güzel örnek olur.

İnsanlar değerleriyle var olmuşlardır. Değerlerin olmadığı yerde huzursuzluk, kaos ve monarşi hakim olmaktadır. Din, insana hırsızlığın, kumarın, zinanın, kul hakkı yemenin ne kadar kötü bir şey olduğunu hatırlatarak kişiyi bu tür fiillerden uzaklaştırma gayesi taşımaktadır. Bununla beraber saygı ve sevginin, doğruluk ve dürüstlüğün, şefkat ve merhametin önemine dikkat çekmektedir. Zira din insanla beraber doğmuş ve onunla beraber devam edecektir. Allah tarafından gönderilen peygamberler insanların değerlerinden uzaklaştıkları zaman dilimlerinde onları doğruya yönlendirme gayesiyle bu görevi üstlenmişlerdir. Gönderilen tüm peygamberler insanlara ahlaki değerleri öğretmiş, insanlığa huzur ve mutluluğun yöntemini anlatmışlardır.

Ahlaki değerlere sahip olmak için bilinçli olmak gerekmektedir. Bu bilinci aşılayan kişilerin başında aile gelmektedir. Aile bireyin ruhuna neyi işlerse sonuç onu doğurmaktadır. Ruh boş olursa verim sıfırlanır. Bunun aksini beklemek abestir. Boştan dolu beklenmez. Hedefi olmayan geminin varacağı limanı yoktur.

Kısaca ifade etmek gerekirse, bireysel ve toplumsal çöküntü ve bozulma ahlaki değerlerin kaybolmasına neden olmaktadır. Özellikle gençlerdeki ahlaki değerlerin kazanımlı hale gelmesi için  evrensel değerlere sahip çıkılarak dini değerlerin beslendiği alanlara yönelmelidir. İnsanoğlunun ahlaki değerleri içselleştirerek evinde, işinde, giyiminde, söz ve fiillerinde kısacası hayatın her alanında tevazu sahibi olmalı, iyiliği her yere hakim kılmalıdır. Unutmayalım ki, sağlam bir gelecek ahlaki değerler üzerine inşa edilir.

Kaynak Haber: GuneydoguGuncel.Com

 

Kandilli son depremler listesi için TIKLAYIN
AFAD son depremler listesi için TIKLAYIN
DEPREM iLE iLGiLi HABERLER

CANLI SKOR