Cep telefonu sinyalinden belirlendi.. 4 milyon depremzede şehirlerini terketti
Cep telefonu sinyalinden belirlendi.. 4 milyon depremzede şehirlerini terketti
4 milyon kişi şehrini terk etti
Maraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki depremin vurduğu 10 şehir boşaldı. Depremden bir gün önce bu şehirlerde sinyal veren 2,5 milyon cep telefonunun depremden birkaç gün sonra başka şehirlerden sinyal verdiği tespit edildi. AFAD’ın karadan, havadan ve denizden tahliye ettikleri de göz önüne alındığında en az 4 milyon kişinin yaşadığı şehri terk ettiği tahmin ediliyor.
6 Şubat’taki deprem felaketinden dokuz gün sonra Times Of Türkiye ekibiyle Gaziantep, Nurdağı, Kahramanmaraş’taydık.
Gaziantep’in merkezinde çok fazla bina hasar görmemiş olsa da şehir ıssızdı. İş yerlerinin büyük bölümü kapalıydı.
Çarşıda kulak misafiri olduğumuz iki kişinin sohbeti Gazianteplinin ruh halini özetliyordu:
“Pandemide dışarı çıkamıyorduk, şimdi içeri giremiyoruz.”
Evine gitmeye çekinen tarihi çarşının esnafı, tek katlı dükkanlarında kalıyor.
Aracımızın gelmesini beklerken, tarihi ‘Tahmis Kahvesi’nde ısınalım dedik. Kahvehanenin sahibi Mehmet Bey de inşaat kültürümüzü eleştiriyor: “Arazimiz geniş, 2-3 katlı evler yapılmalı. Kurallar sıkıca uygulanmalı.”
İstanbul’dan geldiğimizi öğrenen ikiz kardeşi Hasan Bey, yaşadıkları sarsıntının şiddetini 17 Ağustos ile kıyaslayıp “İstanbul depremi (Gölcük) gibi değildi” deyip ekliyor, “1,5 dakikada Kur’an’ı hatmettik.” Gaziantep’in boşaldığı gözlemimizi paylaşıyoruz. “Evet Gaziantepliler Ankara, İstanbul ve İzmir’deki akrabalarına gitti” diyor.
ENKAZLAR ARABA DOLU
Gaziantep’in batısındaki 40 bin nüfuslu Nurdağı ilçesinde sağlam bina yok. Zaten ilçenin tamamen yıkılacağı ve yeniden inşa edileceği açıklandı.
Nurdağı’nın geçim kaynağı oto galericilik. Tüm binaların altında oto galerisi var. Enkazlar hurdaya dönmüş araçlarla dolu. Nurdağı boşalmış. Konuştuğumuz kişiler ilçeyi terk edenlerin çoğunun Konya’daki yakınlarının yanına gittiğini söylüyor.
Depremzede şehirlerde hızla çadır kentler kurulsa da birçok vatandaş AFAD’dan evinin önüne kuracağı çadır talep ediyor.
Nedeni hasar gören evindeki eşyalara göz kulak olmak ve banyo, tuvalet gibi ihtiyacı olduğunda hızlıca eve girip çıkmak istemeleri. Ancak hem hasarlı binaların yıkılacak olması hem de sağlık, temizlik gibi ihtiyaçlarının karşılanması için depremzedelerin çadır kentlerde olması gerekiyor.
HASARLI EVLERE GİRİYORLAR
Nurdağı’ndan dikkatimizi çeken bir diğer husus, 6-7 katlı yıkıldı yıkılacak bazı evlerin önünde vinçlerin olması. İnsanlar tehlikeye aldırmayıp eşyalarını kurtarma derdinde. Yaşadıkları apartmanın karşısına kurdukları çadırda yaşayan bir kadın da “Bir haftadır öylece evimize bakıyoruz” diyor.
HER KÖŞEDE BİR ATEŞ
Bir sonraki durağımız Kahramanmaraş. Yoğun enkaz kaldırma çalışmalarından dolayı şehrin üzerini kaplayan toz bulutu karşılıyor bizi.
Eylül ayında buraya geldiğimizde Trabzon Caddesi’nde bir otelde kalmış, gün boyu tarihi yapıları gezmiştik. Maraş şimdi büyük bir savaştan çıkmış gibi. Şehrin merkezi sayılan Trabzon Bulvarı ve Azerbaycan Bulvarı’nda neredeyse ayakta kalan bina yok.
ŞEHİRLERİNİ TERK EDİYORLAR
Akşam araçla dolaştığımızda, şehrin ayakta kalan mahallelerindeki 8-10 katlı apartmanların da karanlıkta olduğu ya da en fazla 1-2 ışık yandığı görülüyor. Halk ya çadırda yaşıyor ya da şehri terk etmiş. 700 bin nüfuslu şehrin yarısının başka şehirlerdeki akrabalarının yanına taşındığı söyleniyor.
Depremin vurduğu 10 şehrin nüfusu 13-14 milyon. Depremden 1 gün önce bu şehirlerde sinyal veren 2,5 milyon cep telefonunun depremden 2-3 gün sonra başka şehirlerden sinyal verdiği tespit edilmiş. Bu sayıya telefonu olmayan çocuklar dahil değil.
AFAD da ilerleyen günlerde denizden, karadan ve havadan 500 binden faza kişiyi tahliye etti. Bu nedenle bölgeyi terk eden sayısının 4 milyonu geçtiği tahmin ediliyor.
Akşam gittiğimiz Necip Fazıl Hastanesi’nin avlusunda Ürdün bir sahra hastanesi kurmuş. 120 kişilik sağlık personelinin yaralıları burada tedavi etmesi gerekiyordu ancak şehir hastanesindeler.
Çünkü şehir hastanesinde görev yapan bazı doktor, hemşire ve sağlık çalışanları enkaz altında kalmış. Ürdünlüler hastanede halen görevli olan sağlık personeliyle birlikte ameliyatlara giriyor, yaralıları tedavi ediyor. Sahra hastanesi şimdilik boş. Birkaç Ürdünlü, çadırların önünde ısınmak için yaktıkları ateşte demledikleri çaydan bize ikram ediyor.
Biraz yukarıda ise TSK’nın büyük bir sahra hastanesi var. Hastanede ameliyat edilen ilk kişi enkazdan çıkarılan bir yaralı değil apandist sorunu yaşayan bir sağlık personeli olmuş. Burada ilk haftada 700 kadar yaralı tedavi edilmiş, bunlardan hiçbirinin hayatını kaybetmediğini öğreniyoruz.
Güncellenme Tarihi : 18.2.2023 23:24