Hepimiz birer karakter mi oluyoruz?

Hepimiz birer karakter mi oluyoruz?

Bugün, Instagram, TikTok, Twitter gibi platformlar sadece eğlence aracı olmaktan öteye geçerek, yaşam biçimimizi şekillendiriyor. Bu platformlarda paylaşılan içerikler, bizlere sadece diğerlerinin hayatlarını değil, kendi kimliğimizi de yeniden tanımlama fırsatı veriyor. Fakat, dijital dünyanın sunduğu bu “sanal kimlikler”, gerçeklik algımızı ciddi şekilde etkileyebiliyor.

Sosyal medya, bireylerin kendilerini en iyi halleriyle gösterdikleri bir alan haline geldi. Paylaşılan fotoğraflar, yazılar ve videolar, genellikle mükemmeliyetçi bir imaj oluşturmak adına seçiliyor. Gündelik yaşamda yaşadığımız sıkıntılar ve olumsuz duygular, çoğunlukla paylaşımlardan çıkarılıyor. Bunun sonucunda, sosyal medya kullanıcıları, gerçek yaşam ile sanal yaşam arasında bir uçurum hissetmeye başlıyorlar. Herkesin hayatı bir şekilde “daha güzel” ya da “daha eğlenceli” göründüğünde, kendimizi yetersiz hissetmek de kaçınılmaz oluyor.

Araştırmalar, sosyal medyanın bireylerin özsaygısını ve genel ruh hallerini olumsuz etkileyebileceğini ortaya koyuyor. Journal of Social and Clinical Psychology tarafından yapılan bir araştırma, sosyal medya kullanımının depresyon ve yalnızlıkla ilişkili olduğunu vurguluyor. Bu durum, paylaşılan görsellerin ve içeriklerin bireylerin kendilerini kıyaslamalarına yol açmasıyla daha da derinleşiyor. İnsanlar, başkalarının gösterdiği “mükemmel” yaşamları izlerken, kendi yaşamlarının yetersiz olduğunu hissedebiliyorlar.

Buna ek olarak, sosyal medya, bizim için bir “kişisel marka” oluşturma alanı haline geldi. Kendi imajımızı şekillendirirken, gerçekte kim olduğumuzu unutur hale geliyoruz. Çoğu zaman, gerçek benliğimizi paylaşmak yerine, beğeni alacak, dikkat çekecek ve onay görecek bir “karakter” yaratıyoruz. Bu karakterin gerçekte kim olduğumuzla ne kadar örtüştüğü ise önemli bir soru işareti. Kendini bir “karakter” olarak görmek, zamanla gerçek benliğimize yabancılaşmamıza neden olabilir.

Ancak, sosyal medyanın tamamen olumsuz olduğu söylenemez. İnsanlar bu platformlarda topluluklar oluşturuyor, yeni bağlantılar kuruyor ve kişisel markalarını geliştiriyorlar. Dijital dünyada kendini ifade etmenin, yaratıcı projeler üretmenin ve dünyayı daha geniş bir perspektiften görmenin faydaları da mevcut. Fakat burada önemli olan dengeyi bulabilmek. Dijital dünyadaki yaşamımızın, gerçek yaşamımızın önüne geçmemesi gerektiğini unutmamalıyız.  

Kaynak: diyarbakirolay.com.trRead More

Diyar21Haber
Kandilli son depremler listesi için TIKLAYIN
AFAD son depremler listesi için TIKLAYIN
DEPREM iLE iLGiLi HABERLER

CANLI SKOR