2025’te tüm gözler fiyat artışında olacak

2025’te tüm gözler fiyat artışında olacak

Dünyada yaşanan çatışmalar, tedarik yollarındaki tıkanmalar ve kuraklık 2024 yılında tarım, hayvancılık ve gıda sektörlerinin temel sorunları oldu. Yaşanan tüm zorlu koşullar gıda tedarik zincirini de fiyat artışlarıyla salladı. BM Dünya Gıda ve Tarım Örgütü FAO’nun açıkladığı gıda fiyatları, bu yıl gıda ürünlerindeki fiyat artışının yıllık enflasyonun üzerinde seyrettiğini ortaya koydu. Beklentiler 2025 yılında da tüm kesimlerin gözünün fiyat artışlarında olacağına işaret ediyor.

Ekonomist Dergisi 22 Aralık-4 Ocak tarihli sayıdan

DENGELİ SEYİR OLASI

TÜİK tarafından yayımlanan son verilere göre, Tarımsal Üretici Fiyat Endeksi’nde 2024 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 8,88 artış gerçekleştiğine işaret eden FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr Ayşegül Selışık, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 46,91 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 48,83 artış olduğunu aktarıyor.

Gıda enflasyonunun en yüksek rakama 2022 yılı sonu ve 2023 yılı başında ulaştığı hatırlatan Selışık, “FAO Gıda Fiyat Endeksi’ne baktığımızda temel kompozit endeks 2024 yılında ağustosta 121.7, eylülde 124.6, ekimde 126.9 ve kasım ayında 127.5 oldu. Endeksin beş temel emtia grubundaki alt kategorilerine baktığımızda, bu yükselişin temel sebebi küresel bitkisel yağ ve süt ürünleri fiyatlarında görülen yükseliş oldu” diyor. Bu veriler çerçevesinde önümüzdeki dönemdeki beklentileri de dile getiren Selışık, “Uluslararası alanda çatışmalar, korumacı politikalar ve aşırı hava olayları gibi dışsal bir şok yaşanmaması durumunda tarımsal girdi ve ürün fiyatlarında süregelen dengeli seyrin devam etmesi yönündedir” diye konuşuyor.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkan Yardımcısı Ahmet Özer ise şartların normal seyretmesi durumunda gıda fiyat artışları için iyimser olduğunu söylüyor. Toptancılardan aldıkları bilgiler doğrultusunda önümüzdeki yıl yüzde 30 seviyeleriyle fiyat artışlarının sınırlı kalacağını ifade eden Ahmet Özer, yılın son düzlüğünde zeytin yağı ve buğday fiyatlarında gerileme olmasının da aslında önemli bir işaret olduğunu kaydediyor.

NECDET BUZBAŞ / TOBB

HANE HALKI BEKLENTİSİ YÜKSEK

Uzun süre artış yaşanmayan küresel emtia fiyatlarında son üç aydır bir hareketlenme olduğunu kaydeden TOBB Gıda Meclis Başkanı Necdet Buzbaş ise “Girdi fiyatları tüm sektörlerde azalma kaydederken, yüksek artış gıda ürünlerinde yaşanmakta, bu durum manşet enflasyonunu olumsuz etkiliyor. Enflasyon beklenti anketlerinde hane halkı algısının yüzde 64,1’lerde seyretmesi bunun göstergesi” diyor.

Küresel ekonomik büyümenin 2024 ve 2025 yıllarında yüzde 3’ler civarında seyredeceğini ve enflasyonun düşmeye devam edeceğini söyleyen Buzbaş, reel gelirlerin artacağı öngörülerinin gıda sanayinin ihracat olanaklarını da olumlu etkileyeceğini belirtiyor. 2024 yılı Ocak-Kasım döneminin gıda sanayi toplam ihracatının 23 milyar 887 milyon dolar olduğunu ve bunun geçen yıla göre yüzde 5,6 oranında bir artış anlamına geldiğini ifade eden Buzbaş, 2025 yılında bu artışın çift haneli olması beklendiğini de sözlerine ekliyor.

DEMİR ŞARMAN / TGDF

“YATIRIMLARIN DEVAM ETMESİ ŞART”

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Yönetim Kurulu Başkanı Demir Şarman ise tüm zorluklara rağmen küresel pazarlarda rekabetçi olabilmek için, kesintisiz olarak teknolojiye, verimliliğe ve kaliteye yatırım yapmak gerektiğini söylüyor. Global anlamda markalaşmak için sürekli yatırım yapılması gerektiğine işaret eden Şarman, “Özellikle enflasyonun önemli seviyelerde seyrettiği Türkiye gibi ülkelerde, bizim gibi dayanıksız tüketim ürünleri üreten sanayicilerin işletme sermayelerini belirli bir seviyenin üzerinde tutmaları adeta bir zorunluluktur. Gıda sanayi, tarladan ve bahçeden sofraya kadar uzanan karmaşık ve uzun bir tedarik zinciriyle çalışır” değerlendirmesinde bulunuyor.

Bu süreçte sezonluk ürünler ağırlıklı olduğu için hammaddelerin belirli dönemlerde alınıp yıllık üretime entegre edilmek zorunda kalındığına işaret eden Şarman, “Diğer yandan, borçlanma maliyetlerinin son derece yüksek olduğu bir ekonomik ortamda faaliyet gösteriyoruz. Bu şartlarda ticaret kanallarımızın çoğu, üreticilerinden finansman konusunda anlayış bekliyor. Bu durum, üreticiye hem finansal yük hem de operasyonel risk getiriyor” diyor.

BÜTÇEDE YÜZDE 48 ARTIŞ

Öte yandan bütçe çalışmalarına göre; 2023 yılında 63 milyar TL, 2024 yılında 91 milyar TL olan tarımsal destekleme bütçesi 2025’te 135 milyar TL’ye çıkarıldı. Bu tarımsal desteklerin yüzde 48 artacağı anlamına geliyor. Bu desteklerde öne çıkan başlıklardan biri buğday ve arpa primi fark ödemesinin artması oldu. Alan bazlı destek ödemeleri kapsamında 2023 yılında 18 milyar 456 milyon TL olan toplam destek tutarı 2024’te 23 milyar 720 milyon TL’ye, 2025’te ise 32 milyar 521 milyon TL’ye taşındı.

Tarımsal destekleme bütçesinde alan bazlı destek ödemelerinin en önemli iki başlığı ise mazot ve gübre oldu. 2023 yılında toplamda 11 milyar TL olan mazot desteği yüzde 41,9 artışla 2024’te 16 milyar 57 milyon TL’ye çıkarılırken 2025 yılında ise yüzde 25 artışla 20 milyar 77 milyon TL olarak öngörüldü. Gübre desteği ise 2023’te 4 milyar TL iken 2024’te yüzde 7 artışla 5 milyar TL’ye yaklaştı. 2025 bütçesinde öngörülen gübre desteği ise önceki yıl göre yüzde 66 artışla 8 milyar TL oldu.

İSA COŞKUN / SETBİR

520 BİN BAŞ SIĞIR İTHAL EDİLECEK

Hayvancılık tarafında ise ithalatla fiyat kontrolü sağlama arayışının süreceği görülüyor. Geçen yıl 600 bin başlık ithalat yapılırken, 2025 yılı içinse 520 bin baş besilik sığır ithalatı yapılması bekleniyor. 10 ay beslenen besilik sığırlar, sonrasında et olarak tüketilecek. Sektör uzmanları Et ve Süt Kurumu’nun ithal ettiği hayvanlarla et fiyat artışlarının önüne bu yıl geçilemediği, önümüzdeki yıl da geçilmeyeceğini ifade ediyor.

Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Başkanı İsa Coşkun, 2025 yılında piyasada et ve et ürünleri fiyatlarının dalgalanmasını önlemek için Tarım ve Orman Bakanlığı talimatı doğrultusunda 520 bin baş besilik sığır ithalatı planlandığını kaydediyor. Coşkun, “İthalatın bu şekilde kontrollü yapılması iç piyasadaki üreticiyi korumak için çok önemlidir” diyor. Süt sektöründe ise 2024 yılında yaşanan arz artışı ve talepteki daralma nedeniyle sanayicilerin elinde ürün stoğu oluştuğunu aktaran Coşkun, bu stoğu yönetmekte sıkıntı yaşandığını ve 2025 yılında süt sektörünün arz/talep dengesinin, müdahale veya desteklerle sağlanabileceğini öngördüklerini iletiyor.

DR AYŞEGÜL SELIŞIK / FAO TÜRKİYE TEMSİLCİ YARDIMCISI

“Fiyat seviyesi için tedbirler alınıyor”
“2025 yılında tarım ve gıda ürünleri ticaretinde de yine benzer biçimde ihracat ve ithalat makasında dengeli bir seyir bekleniyor. Jeopolitik krizlerin yol açtığı enerji ve girdi maliyetlerindeki dalgalanmalarla tedarik zincirlerindeki aksaklıklar tarım ürünleri üretim ve ticaretini olumsuz yönde etkiliyor. Programa göre tarım ürünleri fiyat seviyesinin stabil şekilde ilerlemesi için gıda arz zincirine ilişkin kayıt sistemlerinin güçlendirilmesi başta olmak üzere bir dizi tedbir gündeme alınmış durumda.”

  

 Kaynak: ekonomist.com.trRead More

Diyar21Haber
Kandilli son depremler listesi için TIKLAYIN
AFAD son depremler listesi için TIKLAYIN
DEPREM iLE iLGiLi HABERLER

CANLI SKOR